37

1K 68 2
                                    

' Canım yemek istemiyor.'

Damla bana kızgın gözlerle baktı.

'Saçmalama, açlıktan ölmeyi mi düşünüyorsun? Ben mutfağa gidiyorum sen uzan dinlen, ben sana yemek getiririm.'

'Uzanmam, ben de senin yanında bekleyeceğim.'

'Sen bilirsin.'

Aramızdaki inatlaşma bile kalbimi ısıtıyordu. Damla odasını terkedince peşinden yavru kedi gibi takip ettim.

Mutfağa girdik ve ben yemek masasından bir sandalye çekip onu izlemeye koyuldum. Buzdolabından bir paket donmuş pizza çıkardı ve içinden 2 adet alıp fırına koydu.

Sonra cebinden telefonunu çıkardı. Nereden çıktı bu telefon? Herhalde pizzalar pişerken vakit geçirecekti.

Birkaç dokunuştan sonra telefonu kulağına götürdü. Hayda, kimi arıyordu bu kız?

'Alo bebeğim, naber yaa?'

Damla bana baktı ve kaşlarını kaldırıp indirdi.

'Ben de iyiyim güzelim, özledim ya görüşemiyoruz.'

Kaşlarımı çattım ve kıskançlık bütün damarlarıma nüfuz ediyordu. Elimi yumruk yaparak masanın altına gizledim.
Damla ise fırının içini incelerken hiç oralı olmuyordu. Beni sınıyordu resmen.

'Of bir buluşsak var ya, neler yaparız neler.'

Sinirle elimi saçımdan geçirdim ve masanın üzerine sertçe ellerimi bıraktım. Ben de burdayım manasında.

Damla telefonu kulağından çekti ve cebine attı. Bana döndü.

'Kandırdım.'

Sahte bir gülücük atarak ona baktım.

'Ha ha ha  baya komikti.'

'Baya kıskandın ama kızarmışsın.'

Damla muzipçe gülümseyince ben de onun gülüşüyle mutlu oldum.

'Ay bunlar da pişti sanırım, alayım bari.'

'Fırın eldivenin var mı?'

'Elbezi ile çekerim.'

Damla eline mutfak elbezisini alıp fırını açtı ve tepsiyi çıkaracakken birden elini geri çekti.'

'Off elim, acıyo.'

Telaşla ayağa kalktım ve yanına gittim.
'Ya kızım ben sana demedim mi eldivenle al diye.'

Damla üzgün yüzle bana bakınca ona kıyamadım.

'Gel gel elini tedavi edelim.'

'Ameliyat olayım ya az olur bu.'

'Şakacı.'

Damla'nın elini tutup onu tezgahın kenarına çektim.'

'Su bardakları nerede?'

'Şurda.'

Gösterdiği yerden su bardağı çıkardım ve içine su doldurdum.

Sonra Damla'nın elini nazikçe tutarken gözlerini bana sabitledi.

Yanan parmağını suyun içine sokunca elini tutmaya devam ettim.

'Bu biraz acısını alır, sonra krem falan süreriz.'

'Tamam elimi tutmana gerek yok, kendim hallederim, sağol.'

'Çok güzel hallettin gördük az önce.'

Arkadaşım'ın Aşkı /GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin