lust °nomin

ep.2'flawless'

'çünkü öylece durup aşkın bizi yok etmesini bekleyemem'

*****

Sağanak yağmur şiddetini arttırırken yükselen nemli toprak kokusu tasasız ruhları tatmin ediyor, kahvesini alan yağmuru seyretmek için sıcak evlerinin balkonlarına yerleşiyordu. Bu ufak üşüme hissi keyiflerini arttırıyordu pek çoğunun, kimisi ise yüksek katlı rezidansının yatak odasında yağmurun sesini gecenin müziği yaparak şehvetini arttırıyordu. Kapitalizmin şanslı bireyleri yağmuru bir eğlence aracı olarak görüyor, onların yanı sıra dünyaya geldikleri karında bile adaletsizliğe uğramış evsizler donmadan sabah ulaşmayı diliyordu.İnsanların sıradan bir günüydü işte, var olana boyun eğerek yaşanılan çeşitli hayatlar silsilesi olduğu gibi devam ediyordu. 

Sıradanlaşmış düzenin bir parçasıydı Jaemin. Vampir avlama işini ölene değin karnını doyuracağı ekmek parası olarak görüyordu. Vampirlerden almak istediği herhangi bir intikam yoktu yalnızca okul dönemi oldukça başarısız  geçmişti ve pek tabii hevesi de hiçbir alana yoğunlaşmıyordu. Asker olmayı dilediği ufak bir zaman dilimi oldu lakin hemen kasığının üzerinde yer alan genişçe iz buna engel oldu. O ise içindeki savaşma arzusunu maaşı da iyi bir banliyoda, yüksek sayılabilecek standartta yaşamaya el verişli olan vampir avlama işine yönlendirmişti. Yedi yıl oluyordu bu işe başlayalı. Henüz lise öğrencisi iken başladığı avcılık üç gün içinde gireceği yirmi dördüncü yaşında da devam ediyordu.

Her günü bir öncekinin klonu gibi terekkür ederken bütün hayatını alt üst eden Jeno çıktı karşısına. Lafta değil pek tabii, Lee Jeno gerçekten de bütün hayat dengelerini etkileyen kişiydi. Onun hayatına girmesi ile resetlendi sanki tüm geçmişi, öncesi yoktu Jaemin için keza öncesi ile ilgili hatırlamaya değer bir anısı da yoktu. Hayat ve mazi tümüyle Lee Jeno'nun hayatına girmesi ile şekillenen kavramlar olmuştu.

Hırstan uzak sıradan hayatı örgütün son konsey toplantısında aldığı karar ile bir miktar da olsa heyecana ev sahipliği yaptığı dönemdi ikilinin tanışma başlanıgıcı. O ayın sonunda en çok vampir avlayan kişi yüksek meblalar ile ödüllendirilecekti. Onunla bu şehre taşınmayı kabul edecek kadar samimi olan arkadaşı Taehyung ile iddiaya girdi genç avcı. Böylece eğlenebilmeyi umuyordu ikili, kesinlikle biri yarışı kazanmalı ve gelecek parayı beraber gay barlarda ezmeliydiler. Tam bu tatlı yarış esnasında girdiği çıkmaz sokak hayatını değiştirdi. Dört ay vampiri tarafından etrafı çevrilmişti, ölüme son derece yakındı zira tek vampiri avlamak bile son derece zor ve tehlikeli iken dördü ile başa çıkması imkansızdı.

Çaba ve gayretten oldukça uzak teslim olmayı düşünürken çaresizce kendini savunduğu esnada dört ay vampiri de gözleri önünce başlarından oldu. Göz açıp kapayıncaya değin dört bedeni başlarından ayıran ise Jeno Lee'den başkası değildi...

Jeno, avcıyı uzun zamandır takip eden, ırkının en güçlü vampirlerindendi. Bölge başkanın oğlu olmasının yanı sıra gün vampirlerinin ön görülür varisiydi. Henüz yirmilerinde olan bu genç, avcının daha önce gördüğü hiç kimseye benzemiyordu. Parlak beyaz teni ırkına yüksek zıtlık oluştururken gözlerinden birinin gri, birinin ise ela olması onu daha benzersiz hala getiriyordu. 

Jeno'yu avcının ayağına getiren ise Jaemin'in kendine has kokusuydu. Kanının damarlarında akaraken oluşturduğu ses Jeno'nun iştahını kabartıyor, kusursuz kokusu vampiri diz çökmeye zorluyordu. Ona sahip olmayı kafasına koymuştu Jeno lakin bunu zorla yapması ihtimali avcıyı öldürebilirdi. Bu da vampirin bu ziyafete yalnızca bir kere ulaşabileceği anlamına geliyordu. Zira ölen kişi taze kan üretemezdi ve öldüğünde bedeninde kalan kan çabucak çürüyerek vampirlerin bile bakmayacağı çöp haline gelirdi.Bu yüzden uzunca düşündü, takip etti ve kısa sürede yaptığı çıkarımlar ile kendince teklifini hazırladı. O avcının kanı ile doyuma ulaşacak, avcı ise Jeno'nun bedeni ile doruklarda dolaşacaktı. Yalnızca bedenine güvenmiyordu Jeno, avcının eşcinsel olduğunu aynı zamanda az çok seks bağımlısı olduğu bilgisini de kuşları tarafından işitmişti. Bu avuçlarına kaçınılmaz fırsatı bırakıyordu.