lust °nomin

ep.12'numb to the feeling'

'bir kalbin olduğunu duydum, görmeme izin ver'

*****

Bakmaktan kaçındığı aynada takılıydı hareleri avcının saatlerdir. Soğuk mermerden yapılmış lavabo kirişine oturmuş, boynundaki derin yarayı izliyordu hareketsizce. Akreple yelkovan sık sık konum değiştirmiş lakin o gözünü kırpmak haricinde tek bir hareket dahi yapmamıştı. Üç gün geçmesine rağmen hala çok belirgindi iz, aslında iz demek az kalırdı zira boynunda iki delik vardı.

Parmak uçları moraran bölgede gezdikçe yeni sızılara sahip olan avcı kafasından o günü çıkaramıyordu. Jeno defalarca ondan beslendi lakin her daim izin alır ve oldukça kibar davranırdı. Ancak o gece yaptığı saldırmaktan farksızdı. Üstelik öylece bırakıp gitmişti Jaemin'i. Avcı saatler sonra kendine geldiğinde hastane odasında, yanında uyuyan Taehyung ile karşılaşmıştı. O gün yapılan testlerin ardından taburcu olmuş ve evine dönmüştü. Arkadaşı onun için sevgilisinden izin almıştı lakin izin iki günle sınırlıydı. Avcı yarın işine dönmek zorundaydı, kendini toparlayamasa bile...

Hazmedemiyordu Jaemin, son zamanlarda kelimeleri bile nezaketle seçen adamın kendisine yaptıklarına inanamıyordu. Jeno reddedildiği için kuduracak biri değildi, Jaemin olmazsa hemen yerine birini bulurdu. Yabancı bakışlar, üstüne bol gelen tavırları vardı o gece fazlasıyla sırıtan. Hepsinin yanında son sözleri çınlıyordu avcının kulaklarında devamlı. Varis diye tekrar etti yeniden, Jeno öldü ve varis geldi...

Zihni karmakarışık düşüncelerinden sıyrılamazken guruldayan karnına bir miktar iyilik yapmanın fena fikir olmadığı kanaatine varması ile mutfağın yolunu tuttu. Ancak banyodan çıktığı an salonunda ninja kılıklı kalabalık bir grup görmeyi beklemiyordu.

Hayretle geri adımlarken irisleri bütünüyle siyah giyinmiş ve yüzleri Guy Fawkes maskeleri ile saklanan kişilerde gezindi. Kendisinin ortaya çıkmasıyla sayamadığı lakin hemen hemen on beş kişi gibi gözüken kitle ikiye ayrıldı ve aralarından tanıdık sima beliriverdi. Jaemin'in hayran olduğu ünlü avcı Park Jimin, diğerlerinin aksine kendini saklama gereği duymamış, şık takım elbisesi ile ona doğru adımlamıştı.

"Merhaba Jaemin. Evine böyle izinsiz girmek istemezdik ancak kapıyı çalsak almayacağına dair var olan ihtimal ile riske girmedik. "

Park Jimin yalnızca yaptığı işlerle değil güzelliği ile de oldukça popülerite sağlamış bir avcıydı. Her daim bakımlı ve sade de olsa makyajlı güzel simasında göz kamaştıran dolgun dudakları, iştah açıcı enfes fiziğini ortaya çıkaran giyim tarzı ve kulakları ile parmaklarına donattığı pahalı takıları ile kendinden epeyce söz ettirirdi. Kendi bölgesinin yanı sıra av konusunda ülke şampiyonluğu da vardı ki yaşına göre bu mucizeviydi. Jaemin onu hep idolü olarak görürdü ancak ilk tanıştıklarında Jeno'ya karşı takındığı tavır benliğine iğretiler sunmuştu.

"Ne istiyorsunuz Bay Park?"

"Oturalım önce Jaemin, eminim misafirine bir şeyler ikram edecek kibarlığa sahipsindir."

Bıkkınlıkla gözlerini devirdi Jaemin, edepli insanlar gibi misafirine en azından su ikram edebilirdi lakin söz konusu Jaemin iken dayatmaların edep ve ahlak kuralı olarak tanımladığı şeyleri beklemek komik olurdu.

Jimin adamlarına dışarıda beklemelerini söylerken gri koltuğa oturdu, kaslı bacaklarını birbirleri üzerine atarken eliyle genç avcının da oturmasını işaret etti. Git dese bile konuşma yapılmadan gidilmeyeceğini anlayan Jaemin ise işleri hızlandırmak adına gevşekçe bıraktı bedenini koltuğa.

"Sizi dinliyorum."

"Fazla cesursun Jaemin, seninle görüşmeye gelmemin temel sebebi bu. Bir vampirle görüşecek, onun karargahına girecek hatta onu bizim içimize sokacak kadar cesursun."