17. BÖLÜM
Özden sabah uyandığında ayaklarını sürüyerek kamaradan çıktı. Kahvaltı masasının ortasında ayılmasına neden olacak kadar büyük bir çikolata buketi vardı. Uğur onu görünce kollarını yana açarak kucaklamak için bekledi.
"Bir yatak bu kadar rahat olmamalı" diyerek Uğur'un göğsüne başını yasladı.
"Bence akşam biraz fazla yoruldun, yatağı bahane ediyorsun"
Yüzünü yasladığı göğüsten ayırmadı. Biraz utanıyordu.
"Gayet kondisyonlu biriyim. Kolay yoramazsın beni"
Adamın güldüğü göğsünün sarsıntısından anlaşılıyordu.
"Bunu öğrendiğim iyi oldu. Bende kolay yorulmam"
Beline atılan çimdik ile kıvransa da ne Özden'i ne de gülmeyi bırakmadı. Kalbine sahip olmayı başardığı gibi bu zamana kadar sakladığı değeri de sunmuştu. Uğur güverte de masanın başında bilgisayarı açık Ümit ile önemli bir görüşme yapıyordu. Özden güneşlenmeyi tercih etmiş Uğur'dan biraz uzakta ama görüş alanının içinde minderlere uzanıp güneşin sıcaklığını bedenine hapsediyordu.
"Tatil nasıl gidiyor?"
"Çok güzel... Uzun zamandır bu kadar iyi hissetmemiştim"
"Bunu duyduğuma sevindim. Enerjiye ihtiyacın olacak"
"Yine ne oldu Ümit?"
Uğur'un gülen yüzü sertleşti.
"Önce hafiften başlayalım" dedikten sonra ekran görüntüsü paylaştı. Uğur'un Özden'e sıkıca sarıldığı fotoğrafın üzerinde 'Uğur Diyarhan yeni teknesini yeni sevgilisi ile kutluyor' yazıyordu. Resmin uzaktan ve gizlice çekildiği belliydi.
"Bu çok da önemsenecek bir haber değil Ümit"
"Evet ama siz yine de dikkatli olun. Canınızı sıkmasınlar diye söylüyorum"
"Tamam, oluruz. Başka ne var?"
"Bazı mide bulandırıcı gelişmeler var ama bunları yüz yüze konuşmayı tercih ederim. Dönünce şirkette konuşalım"
"Buradan çiftliğe gitmeyi düşünüyorduk"
"Birkaç gün ertelemen gerekecek"
Uğur tekrar ne olduğunu sormak için ağzını açtı ki Özden elinde telefon çığlık atıp zıplamaya başladı. Ekrana dalmış adam bir an yerinden hopladı.
"Özden!"
"Ah pardon... Sen devam et"
Uğur gülümseyerek ekrana döndü.
"Ne haber aldıysa hoplayıp duruyor"
Ümit de arkadaşının gülüşüne eşlik etti. Görüntüsünden bile Uğur'un huzurunu görebiliyordu. Bunu daha fazla baltalamak istemedi.
"Hadi sevgilinin yanına git. Gelince konuşuruz"
"Tamam, Zehra'yı öp benim için"
"Zevkle..."
Ekranı yavaşça indirip kapattı. Özden hala konuşuyor ve yerinde duramıyordu. Elini çenesine yaslayıp neşeli hallerini izledi. Şu an nerede olmak istersin deseler tam olarak bu anda kalmayı isterdi. Çocuk gibi hoplayarak yanına gelen kadını kolundan tutup kucağına çekti.
"Uğur teyze oluyorum, inanabiliyor musun? Gülay hamileymiş!"
"Ne güzel bir haber"
Özden heyecanını paylaştıkça Uğur'un içi ezilmeye başladı. Bebeğin pamuk ellerinden pofuduk ayaklarına kadar nasıl olacağını tahmin etmeye çalışıyordu. Bir yandan da Uğur'dan onay bekliyordu. Adam sadece başı ile onaylayabildi. Boğazındaki düğüm konuşmasını engelliyordu. Özden'in de bebek isteyeceği gün geldiğinde ne olacaktı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADRAJA GİREN HAYATLAR (Tamamlandı)
RomanceHayatın kameranın önünde yaşanıyorsa her davranışın, her sözün değerli ya da değersiz olsun haber değeri taşır. Söylemediklerini söylemiş, yapmadıklarını yapmış olursun. Gerçeği anlatmak ya da inandırmak ise imkânsız.