Hayatın kameranın önünde yaşanıyorsa her davranışın, her sözün değerli ya da değersiz olsun haber değeri taşır. Söylemediklerini söylemiş, yapmadıklarını yapmış olursun. Gerçeği anlatmak ya da inandırmak ise imkânsız.
Özden erkenden kalkıp hazırlandı. Uğur duştan henüz çıkmış saçlarını kurularken bir yandan Özden'in inci küpelerini takmasını izliyordu. Beyaz eteğinin üzerine lacivert saten gömlek giymiş, saçlarını ensesinden toplayarak yüzünün ortaya çıkmasını sağlamıştı. Ayağındaki topuklu ayakkabıları görünce şaşırdı.
"Önemli bir görüşme mi?"
"Sayılır... En azından özeni hak ediyorlar"
"Çok güzelsin. Bekleseydin önce seni bırakırdık"
Özden uzanıp minicik bir öpücük verdikten sonra "Geç kalmak istemiyorum" diyerek çıktı. Garajın önünde iki araba hazırlanmış, her birinin başında şoförleri bekliyordu. Lina da elinde kahve ile Özden'in peşinden dışarı çıktı. Özden araçlara dikkatle baktı ve sinsice gülümsedi. Biri Uğur'un sıklıkla kullandığı büyük aracıydı. Arabanın kapısına yönelince şoför "Efendim, sizin aracınız diğeri" dedi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hayır! Bugün bu olacak"
"Ama..."
"Ben mi kullanayım?"
Adam başını iki yana sallayıp aracın kapısını kapattıktan sonra yerine geçti. Lina sadece izleyici olarak duruyordu. Özden'in ardından Uğur evden çıkınca arabasının yerinde olmadığını gördü.
"Arabam nerede?"
"Özden aldı"
Uğur gülmeye başladı.
"Arabasını çiftlikte bırakınca cezamı kesti. Kadınlarla uğraşmak çok tehlikeli Lina"
"İyi de bundan bana ne?"
Lina omuz silkip arabaya bindi. Uğur, şoförü ile baş başa kaldı. Adam tebessümle "Haklısınız efendim" dedi. En azından biri hak vermişti. Her defasında kendine, Özden'in damarına basmamayı hatırlatsa da elinde olmadan aynı hataya düşüyordu. Onunla gülüp eğlenmenin yanında yeri geldiğinde kestiği cezalara katlanmakta başka eğlenceliydi. İnsanı diri tutan bir kadındı.
Lina ve Uğur Amerika'da yapılacak işler hakkında uzunca bir toplantı yaptılar. Lina orada Uğur'un gözü kulağı olacaktı. Will ile ortak çalışıp işlerin sorunsuz yürümesini sağlayacaktı. Sorumluluğu üstlenen kadın en ince ayrıntıları düşünerek sorular sordu. Donanımlı olarak gitmek istiyordu. Uğur'un onu seçmesindeki en büyük nedenlerden biri de tuttuğunu koparan bir kadın olmasıydı.
"Uğur, ne zaman gideceğim?"
"Yarın"
"Ne! Ay evlatlıktan reddedileceğim hem de senin yüzünden"
Tek endişesi ailesinin vereceği tepkiydi. Gösterdiği cesaret ailesine çağ atlatacak cinstendi.
