Bölüm 24

2.9K 531 124
                                    

24. BÖLÜM:

Ortak verilen kararla Uğur ve Özden dönene kadar Gülçağ ile ilgili hiçbir gelişme anlatılmayacaktı. Çıktıkları seyahat her ne kadar iş için olsa da onlar için özeldi. Sabaha karşı geldikleri için çok yorgundular. Şoför onları havaalanından almış ve doğruca eve getirmişti. Parçalı uyku, hava değişimi, zaman değişimi derken yatağa serilip kaldılar.

Öğlene doğru Özden zorla gözlerini açıp etrafına bakındı. Odanın kalın perdeleri de kapalı olduğu için saatin kaç olduğunu anlamadı. Başucundaki dijital saate bakınca anca öğlen olduğunu gördü. Uğur sanki yatağın bir parçası gibi uyuyordu. Onu uyandırmamaya çalışarak yavaşça kalktı, banyoya gitti. Aynadaki hali de pek iç açıcı değildi. Gözleri şişmiş ve hala yanıyordu. Soğuk su ile bolca yüzünü yıkayıp biraz daha iyi hissetti. Karnından gelen guruldamaya kulak verip mutfağa gitti. Yardımcıları masada oturmuş günlük gazeteye bakıyordu. Özden'i görünce gazeteyi hızla kapatıp "Günaydın" dedi.

"Gün böyle aymamalıydı. Kendimi berbat hissediyorum"

"Güzel bir kahvaltı ve taze meyve suyu ile kendinize gelirsiniz, merak etmeyin"

"Lütfen yanılmış olma çünkü bütün gün uyumak istemiyorum"

Kadın gülümseyerek önceden hazırladığı kahvaltıyı dolaptan çıkarttı.

"Uğur Bey de inecek mi?"

"Onun kalkması için yataktan kazımamız gerekecek galiba. Öyle bütünleşmiş uyuyor"

Kadın gülerek taze meyve suyunu da hazır edip masaya koydu.

"İsterseniz salondaki masayı hazırlayayım"

"Yok, canım ne gerek var. Kahvaltı dediğin mutfakta yapılır. Sen yedin mi?"

"Evet, çok oldu"

"Bari çay kahve bir şey iç benimle"

Kadın peki diyerek demlenmiş çaydan bir bardak doldurup Özden'in karşısındaki sandalyeye oturdu. Özden havadan sudan sohbet ediyor o da eşlik ediyordu. Tecrübeli bir kadındı. Daha önce birçok evde çalışmıştı ama en çok burayı sevmişti. Hem ev rahattı hem de Özden.

Özden bağdaş kurarak oturduğu sandalyede keyifli mırıltılar çıkartarak önündekileri yiyordu. En son uçakta yemişti ve üzerinden çok saat geçmişti. Açlığı öyle hemen geçecek gibi durmuyordu. Yedikçe yiyesi geliyordu. "Of ne acıkmışım" dedikten sonra tezgâhın üzerinde duran gazeteyi işaret etti.

"Var mı yeni haberler?"

Kadın tedirgin oldu ama belli etmemeye çalışıyordu. Pek tabii o da herkes gibi patlayan magazin bombalarından haberdardı. Söylemek bana düşmez diyerek geçiştirmeye çalıştı.

"Bildiğinizin dışında yoktur. Bu aralar ortam sakin"

Bu aralar Gülçağ ortadan kaybolduğu için onun tarafı sakindi ama atmacalar Uğur ve Özden'in dönüşünü bekliyorlardı. Onlardan önce evlilik haberleri geldiği için soracak soru sayısı da artmıştı. Sorulardan önce kendi cevaplarını vermiş olsalar da karşı tarafa söz hakkı doğduğu için hazırda bekliyorlardı.

"Göndersene gazeteyi bu tarafa"

"Önce yemeğinizi bitirseydiniz"

"Dünyayı yedim zaten. Sende dur demiyorsun. Bari gazete ile oyalanayım ama çaya hayır demem"

Kadın çaresizce tabii diyerek kalktı. Özden gazetenin ilk sayfasından itibaren incelemeye başladı. Gerçekten de değişen pek bir şey yoktu. Aynı konular gittiklerinden beri dönüp duruyordu. Ana gazeteyi bitirdikten sonra spor sayfalarında göz gezdirdi. At yarışları sayfasında oyalandı. En son magazin ekini eline aldı. Birinci sayfa, ikici sayfa, üçüncü sayfada gözleri kocaman açıldı.

KADRAJA GİREN HAYATLAR (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin