Bölüm 14

3.2K 528 156
                                    

Özden telefonu kapatınca heyecandan yerinde duramıyordu. Uğur'un özgüvenini çok iyi biliyordu ve attığı adımların ne kadar cesur olduğunu görmüştü. Nasıl bir ilişkileri olacağını merak ediyordu. Uğur eve girip burnuna dolan yemek kokusunu alınca çocukluğu aklına geldi. Okuldan gelip annesinin sıcak yemeklerin kokusunu duydu. Yatılı okula başladıktan sonra sıcak yuva kokusunu unutmuştu. Güzel geçmişi hatırlatan bazı anlar insanın içindeki sevgiyi coşturuyordu. Özlemin şefkatle sarmalandığı anlardan biriydi. Şimdi Özden ile tekrar hatırlayınca kadının elindeki bardakları aldırış etmeden sıkıca sarıldı.

"Bir günde bu kadar mı özledin?"

"Seni de özledim sıcak yemek kokusunu da... Okuldan eve geldiğimde bizim evimizde böyle güzel yemek kokardı. Bana onu hatırlattın"

"Ya... Çok iddialı değilim ama ne zaman istersen pişiririm. Hatta sevdiğin yemekleri söylersen onları yaparım"

"Özden... Seni seviyorum"

Özden şakacı tavrı ile "Hiç kusura bakma kendimi pişiremem" dedi.

Özden iki kişilik sofrayı hazırlarken Uğur da eline tutuşturulan tabakları yerleştirdi. Yüzünde sürekli tebessüm olan adam Özden'in dikkatini çekti. Olağan, her evde yaşanan bu rutinin onu mutlu ettiği belliydi. Masayı oturduklarında Uğur sanki restorandaymış gibi özenli davranıyordu.

"Yemekleri beğendin mi?"

"Çok lezzetliler" Özden'in eline alıp öptü

"Eline sağlık"

"Ev yemeğine özlemiş gibi hissettiriyorsun"

"Özledim... Yani özlemişim. İlkokuldan sonra hep yatılı okullarda okudum. Sonra iş evlilik derken ailemin sıcak yuvasının uzağında kaldım"

"Neden yatılı okudun?"

Asıl merak ettiği evliliğinde sıcak yuvayı neden bulamadığıydı ama baştan başlamak istedi.

"Ben Ankaralıyım. Ailem hala orada. İyi bir okul kazanmıştım ve başka şehirde olduğu için yatılı gitmem gerekti. Bir defa evden kopunca kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğreniyorsun ve geri dönmüyorsun. Liseden sonra üniversite geldi. O kadar büyümüşken de geri dönmek aklıma bile gelmedi. Zaten çalışmaya üniversitede başladığın için hayata tutulmuştum"

"Sonra kendi sıcak yuvanı kurdun"

Uğur derin bir nefes alıp çatalındaki lokmayı ağzına atıp yavaşça çiğnedi.

"Benim hiçbir zaman sıcak bir aile yuvam olmadı. Kötü bir evlilik diyemem sonuçta isteyerek ve severek başladı ama hep gizli bir resmiyet vardı. Mesela bugün bana yaptığın hazırlığı hiç yaşamadım. Bu nedenle annemlerin evini hatırladım"

"Neden ayrıldınız Uğur?"

"Merak ettiğini biliyorum, anlıyorum ama inan şu anki huzuruma gölge düşsün istemiyorum Özden"

"Peki, hazır olunca"

Sofrayı da beraber topladıktan sonra Uğur kahve isteyince Özden ona mutfağı işaret etti. Uğur vakur bir eda ile kalktı mutfağa gitti fakat on saniye sonra "Burada kahve makinesi yok" diyerek geri döndü. Özden'in dalga geçen kahkahasında göz devirdi.

Özden elinde kahve bardakları ile geri döndü. Uğur sehpanın üzerinde duran kadife saç bandına bakıyordu.

"Lastiği koptu"

"Kahvaltı ettiğimiz gün bunu takmıştın, çok yakıştırmıştım sana. Beyaz kabanının üzerine dökülen siyah saçlarını tutuyordu. O gün kraliyet ailesinin bir ferdi ile oturuyormuş gibi hissettim. Güzelliğin, duruşun, asilliğin gözlerimi kamaştırdı"

KADRAJA GİREN HAYATLAR (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin