Bölüm 25

3K 546 210
                                    

25. BÖLÜM

Uğur hayatındaki tüm olumsuz olayları en arka sıraya atıp Özden ile yeni bir hayata başlamayı odak yaptı kendine. İşi kendi ile birlikte güvenli ellerde ilerlerken özel hayatının kumandasını kendinden çok Özden'in eline bırakmak istiyordu. Bunu daha önceden de yapmıştı ve büyük hata ettiğini çok geç de olsa fark etmişti fakat bu defa doğru adım olduğunu düşünüyordu. Olayın aktörleri değiştiği için gelişmeler ve kattıkları da değişecekti. Nasıl ki her aktör rolünü farklı yorumlarsa Özden de hayata bakış açısı ile evliliklerini farklı yorumlayacak ve daha doğal, samimi, ayakları üzerine basan bir birliktelik yapacaktı. Güven zor kazanılıp kolay kaybedilen bir duyguydu ama o bu defa doğru insana güvendiğini biliyordu.

Yetişme şekilleri farklı, yaşam tarzları farklı iki uç gibi görünseler de aile değerleri örtüşüyordu. Her ikisinin ailesi içlerinde bulundukları kuruma saygı gösteriyor ve değer veriyordu. Bu değer onlara daha küçük yaşta yavaşça zerk edilmişti. Olgunlaştıkları toplumun içinde kadının yerini kendi doğruları ile belirlemiş, eşlerini arkada ya da önde değil yanlarında tutmuşlardı. Bazen ipleri kadınlar alarak durumu idare ederken bazen gidişata bırakmışlardı. Uğur da Özden'in elinden tutarak yan yana yürümek istiyordu artık.

Odasından çıkıp "Armağan fırla!" dedi. Armağan her zamanki gibi ateş alarak ayağa kalktı ama sadece kalktı. Ne tarafa fırlaması gerektiğini bilmiyordu. Uğur dört adım attıktan sonra arkasından gelen olmadığını anlayınca döndü.

"Fırla dedim Armağan"

"Nereye fırlamam gerekiyor?"

Son zamanlarda yorgun ve durgun görünüyordu. Arada da gözlerini sıkıca kapatıp açtığına şahit olmuştu. Uykusuzluk belirtileri de vardı.

"Havaalanına gidiyoruz. Unuttun mu annemle babamın geleceği saati sen söylemiştin"

Armağan masasından kalkıp Uğur'un yanına geldi ve beraber yürümeye başladılar.

"Unutmadım Uğur Bey de gelmem gerektiğini bilmiyordum"

"Bu ara sana çok yüklendiğimin farkındayım ve bu bir süre daha devam edecek. Yorgunluğun gözlerinden okunuyor. Biraz hava almanı istedim. Hem annemin seni ne kadar çok sevdiğini biliyorsun. Bize geçip yemek de yeriz diye düşündüm. Planın var mıydı?"

"Planım mı?"

Uğur bir an durup yüzünü buruşturduktan sonra yürümeye devam etti.

"Bu soruyu hep geç soruyorum dimi?"

"Yani... Ama planım yoktu. Sadece bitirmem gereken işler vardı"

"İş bitmez hediye çocuk"

Armağan göz devirince Uğur kahkaha attı. Kolunu Armağan'ın omzuna dolayıp sıkarak kendine çekti. İçinden gelen davranışı saklamadan mimiklerine yansıtmasını seviyordu. Kapıdan çıktıkları gibi açılan hazır bekleyen araca bindiler ve yola çıktılar.

"Özden ile aldığınız karara çok sevindim. Özden çok tatlı biri. Bence yan yana güzel duruyorsunuz"

"Bence kendine iyi bir arkadaş bulduğun içinde sevindin. İyi anlaştığınızı biliyorum"

"Evet, doğrucu biri ve eğlenceli"

"Sık sık bize gelirsin o halde"

Armağan tebessüm edip başını eğdi. Patronunun kendisine karşı yakın davranışlarını çok iyi anlıyordu. Diğer çalışanlardan farklı hissettiriyordu ki bunu çok defa dile de getirmişti. İş dışında yaptıkları uzun sohbetler öyle keyifli ve öğretici oluyordu ki Armağan bu anların hiç bitmesini istemiyordu.

KADRAJA GİREN HAYATLAR (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin