Bölüm 27

3K 520 156
                                    

27. BÖLÜM

Uğur salonun kapısından bakıp kırmızılar içinde Özden'i gördü. Dalgalanmış siyah saçları ile kocaman gülüşünü özgürce etrafa saçıyordu. Göz göze geldiklerinde birbirlerine doğru yürümeye başladılar. Ellerini kadının yanaklarına yerleştirip alnını öptü.

"Çok güzelsin"

"Beğendin mi?"

"Tekrar âşık oldum"

Annesi yanlarına gelip oğlunun sırtını sıvazladı. İlk değildi belki ama oğlunu istediği gibi evlendirmenin onurunu yaşıyordu. Özden'i de ailesini de çok sevmiş, kendilerine olan benzerliklerinden dolayı çok mutlu olmuştu. Büyük bir aile olacaklarını ve bu mutluluğun ömür boyu süreceğini annelik içgüdüleri söylüyordu.

"Kına gecesine erkekler davetli değil oğlum"

"Biliyorum ama Özden'i görmeden yapamadım"

"Gördün hadi"

"Azıcık daha kalsaydım"

"A aa... Hadi bakayım, siz olmadan kurtlarımızı dökeceğiz"

"Tamam ama ağlatmayın nişanlımı"

"Gelinler hem ağlar hem gider. Karışma sen"

Uğur Özden'i tek kolu ile sıkıca sarıp yanağını başına yasladı.

"Kıyamam onun gözyaşına, yapmayın"

Özden daha şimdiden gözleri dolu dolu baktı yüzüne. Uğur derin bir iç çekip tekrar alnından öpüp salondan çıktı. Özden o kaybolana kadar arkasından baktıktan sonra misafirlerin yanına döndü. Basından seçilmiş birkaç kişi görüntü aldıktan sonra dışarı çıkartıldı. Gece hızlı başlamıştı. Bu gece kimsenin oturmaya niyeti yoktu.

Ardı ardına çalan oyun havaları büyüğünden küçüğüne kimseyi oturtmadı. Kızlar sahneyi boş bırakmazken anneler de arada onlara eşlik ediyordu. Ortaya getirilen sandalye kına yakılma zamanının geldiğinin habercisi oldu. Ellerinde yanan çiçekli mumlarla başında kırmızı örtü ile oturan Özden'in etrafında dönen kızlar şarkı söylemeye başladılar. Özden ağlamakta hiç zorlanmadı. Hem ağlıyor hem de gülüyordu. Gülay kırmızı örtüyü hafif kaldırıp yüzüne baktı.

"Oldu oldu... Bizimkini ağlatmak kolay"

Annesi eline minicik bir parça kına koydu. Kayınvalidesi de adet gereği altınını yerleştirdi. Ardından tüm kızlar ellerine kına yakıp oynamaya devam ettiler.

Otelin barında kalabalık bir erkek gurubu içki içip sohbet ediyorlardı. Will kalın dudaklarını kabartıp etrafına bakındı.

"Sizin bekârlığa veda partileriniz böyle sakin mi geçiyor?"

"Ne olmasını isterdin?"

"Şu kıvrak danslar yapan kadınları"

"Babamlar burada Will"

"Eh bizde şişenin dibini görürüz ne yapalım" dedikten sonra kadehini Uğur'unkine vurdu. Bir ara Ümit, Çağrı'ya dönüp saatini gösterdi. Çağrı gözlerini kapatıp açarak cevap verdi ve yerinden kalkıp ortalıktan kayboldu. Geri döndüğünde otuz iki diş gülümsüyordu. Sakin çalan müzik bir anda hızlandı ve şıkırdayan zil sesleri yankılanmaya başladı. Işıltılı giysileri ile üç tane dansöz alkışlarla salona girdi. Ortalık bir anda hareketlenmişti. Islık çalanlar, eşlik edenlerle salon şenlendi.

Uğur elini alnına vurup gülmeye başladı. Çevresindeki herkes kollarını kaldırmış oynuyordu. Buna babası ve kayınpederi de dâhildi. Meğerse herkes bu anı bekliyormuş. Will, dansözlere para sıkıştırıldığını görünce Uğur'a dönüp "Para ver" dedi. Uğur cebinden kâğıt banknotu çıkartıp uzattı.

KADRAJA GİREN HAYATLAR (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin