İçleri Yarım İnsanlar

163 56 169
                                    

Aras'ın anlatımından...

Zihnimde tekrar eden silah seslerini duydukça başımı başka yöne çeviriyordum. Tekrar tekrar kütüphanede rehine alınıyordum. Sıra Ahuşen'in benim vücudumu elleriyle sarsmasına ve İldeniz'in Güllaç'ı sakinleştirmeye çalıştığı ana gelince durdum. O görüntünün arasından sedyede baygın yatan Asalbike geçiyordu. Sinirden dişlerimi sıktım. Önce zihnimdeki kütüphane görüntüsünün zemini Levent'in kanıyla kaplandı. Ardından zihnimdeki isimler ve olaylar el ele tutuşup dans ettiler. Başımı ellerimin arasına alarak"Durun!Rahat bırakın beni!"dedim. Beni dinleyen kim?Levent'in rehine alınmadan önce ölümle ilgili söyledikleri beni kollarımdan tuttu. Kurtulmaya çalışıyordum ama yapamıyordum. Son olarak devamı"Aşığım!"olan"Ben sana..."cümlesi sesimi çıkarmama izin vermedi. Nefes nefese kalmıştım. Kütüphanenin önce giriş kapısının karşısındaki kitaplığı kanlı zemine düştü sonra teker teker hepsi eşlik etti.

"Aras?"

Duyduğum sesle gözlerimi açtım. Güllaç yerinde doğrulmuştu, yaşlı ela gözleriyle benim kahverengi gözlerimin içine bakıyordu. Oturduğum koltukta duruşumu dikleştirdim. Sesimi düzene sokmak için öksürdüm.

"Efendim Güllaç?"

"Bana ne oldu?"

"Sinir krizi geçirdin. Sakinleştirici iğne yaptılar."

Benim onun yanında olmama şaşırdığını bakışlarından anladım. Yanında Ahuşen ve Dalya'yı istediğini biliyordum. Odayı gözleriyle taradıktan sonra"Ahuşen ve Dalya nerede?Levent'in ameliyattan çıkmasını mı bekliyorlar?"diye sordu.

"Ahuşen sana kıyafet getirmek için eve gitti. Dalya da Levent'e kıyafet getirmek için bizim evimize gitti. İldeniz senin yanında durmam için ısrar etti."

Ardında mavi gömleğindeki kan lekesini parmağımla gösterdim. Uzun süre o lekeye baktı. Gözündeki yaşlar yanağından usul usul süzüldü. Benim de gözüm yaşarmıştı. Odayı onun hıçkırıkları kapladı:

"Beni korumak için kendini silahın önüne attı!Olaydan önce ölümle ilgili konuştu. Çok korkuyorum Aras!"

Ona doğru eğildim. Levent'in ona açılacağı gün vurulduğunu söyleseydim durumu daha kötü olacaktı. Elimin tersiyle gözümdeki yaşları silip"Sen de onun için aynısını yapmaz mıydın?O beni bıraksa bile seni bırakmaz!"dedim. Son söylediğim cümleyi duyunca bana döndü:

"Neden?"

Pot kırdığım için dişlerimi dudaklarıma bastırdım. Ağzıma kan tadı geldi. Güllaç sorusunu tekrarladı:

"Neden?Aras, beni duyuyor musun?"

"Bizden sonra en değer verdiği "arkadaşı" sensin."

Vurguladığım kelimeyi fark etmedi. İçini çekip"Ne güzel!Beni uğruna kurşun yenilecek biri olarak da algılıyormuş, bugün öğrendim!"dedi. Kaşlarımı çatıp"Sana kıyamıyor!Oktay silahı sana doğrulttuğunda Levent'in ağladığını gördüm."dedim. Bunu duyduğu an başını ellerinin arasına aldı:

"Korkudan Levent'e bakmak hiç aklıma gelmemişti. Ellerimle gözlerimi kapatmıştım. Önce Levent'in parfümünün kokusunu aldım sonra silah sesini duydum!"

"Ben de gözlerimi kapatmıştım. İlk başta senin vurulduğunu sandım. Keşke Oktay vurulsaydı!"

Meraklı gözlerle bana döndü:

"Aybars neden kapıyı açmak yerine yangın tüpünü dışarı atmış?"

"Polislerle ambulans için öyle bir anlaşma yapmış. Eğer Levent vurulmasaydı atmayacaktı."

Yeniyim Ben (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin