Misafirin En Davetsizi

347 137 395
                                    

Selam:) En son Levent'in suskunluğu ile bölüm bitmişti. Acaba içinden neler geçiyordu? Bu kısmı anlamanız için bu bölüm Levent'in anlatımıyla başlıyor. Afiş için çok teşekkür ederim Whisperingstarlight-😊🙏 İyi okumalar 🤎
***
Levent'in anlatımından...

"Hayır! Onu üzme Levent, yapma bunu!"

İçimden bağıra bağıra defalarca bunu söylüyordum. Kendimi içime hapsetmiştim ve bir saattir içinden çıkamıyordum. Ortalığı yıkmak istiyordum. Yapamıyordum işte yapamıyordum. O yanımdayken ağzımı açamıyordum. Sırf Tolga geleceği için yeni başlayan ilişkimin bitmesini istemiyordum.

Yüz yüze tanışmadığım biri hakkında kötü şeyler düşünmem çok garipti. Normalde görmediğim birisi hakkında böyle düşünmezdim ama konu Tolga olunca iş çok farklıydı. Güllaç'a aşık olduğundan şüpheleniyordum ve Güllaç benim bu düşüncemi haklı bulmuyordu. Hayatımda ilk defa Güllaç konusunda kıskançlık yapıyordum. O da bunun farkındaydı ama olay çıkarmamı istemiyordu.

"Lev... Levent! Neden kaçarcasına arka bahçeye geldin?"

"..."

"Korkutuyorsun beni!"

Derin bir iç çekerek oturduğum sandalyede hareket ettim. Gözlerimi ondan kaçırmaya çalıştım, yapamadım. Bana kızacağını adım gibi biliyordum. Karşımdaki sandalyeyi çekerek oturdu, bana doğru eğildi. Korktuğum kadar kızgın değildi. Sert bir sesle "Bir şey soracağım ama doğruyu söyleyeceksin. Tamam mı?" dedim.

"Sor." dedi endişeli bir şekilde.

"Onu... Onu buraya sen mi çağırdın Güllaç?"

Bal rengi gözlerini çevreleyen ince kaşlarını çattı. Bu sanırım "Bunu gerçekten sordun mu?" anlamındaydı. Benim Tolga'yla yüz yüze tanışmaya hazır olmadığımı bildiği halde çağırmışsa sıkıntı var demekti. Elini masaya vurarak "Bursa'da bir arkadaşı daha varmış, o çağırmış!" dedi.

"Yani o arkadaşının evinde mi kalacak?"

"İstediği yerde kalır Levent. Sana mı soracak?"

İşte tam o an avazım çıktığı kadar "Evet!" diye bağırmak istedim. Beni kışkırtmak için çabalıyor gibiydi. Oysa gerçekleri söylüyordu, ben Tolga'nın nerede kalacağına karışamazdım. Zihnimde bir kıvılcımın belirmesiyle ben de kafamı ona doğru eğdim.

"Benim evimde kalmak ister mi acaba?"

"Ne?" derken inanamadığını anladım. "Bunu bana gerçekten sordun mu Levent?"

"Evet, sordum."

Yerinden kalktı. Kendi kendine söyleniyordu, ne dediğini anlayamıyordum. Bunu yaparken etrafımda tur atıyordu. Başım dönmüştü. Konuşurken elleriyle hareketler yapıyordu. Gözlerimi kısarak onu izlemeyi sürdürdüm. Bir ara dişlerini dudaklarına bastırıp "Tolga'yı bunun evine göndersem çocuk, sevgilimin ruh hastası olduğunu düşünür!" dediğini duydum. Alaycı bir gülümsemeyi yüzüme yerleştirerek onu kolundan tuttum. Ben de ayağa kalktım.

"Dur... Orada dur! Tolga neden benim hakkımda öyle düşünecekmiş?"

"..."

"Kızmayacağım."

Çünkü neye kızacağımı bilmiyordum. Bir de kızarsam ilişkimiz tehlikeye girerdi ve bu son isteyeceğim şeydi. Gecenin karanlığı benim içimdeydi, dışarı çıkamıyordu. Güllaç'ın bunu bildiğinden adım gibi emindim. Siyah saçlarını eliyle geriye atıp "Tolga'yla mutlu mutlu konuştum diye mutfağı savaş alanına çeviren sendin. Şimdi gelmişsin bana, onu evinde ağırlamak istediğini söylüyorsun!" dedi.

Yeniyim Ben (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin