Güllaç'ın işi bitince derslerimize girdik. Levent, ben, Güllaç ve Ahuşen Edebiyat dersinde aynı sınıftaydık. Hoca okula yeni gelmişti. İlk önce kendini tanıttı:
"Ben yeni Edebiyat hocanız Berna Yörükoğlu. Siz de sırayla kendinizi tanıtın."
Herkes sırayla kendini tanıttıktan sonra sıra Güllaç'a gelmişti.
"Ben Güllaç Naroğlu...."
Hoca şaşkın şaşkın bakarak sözünü kesti:
"Ben de Sütlaç Çilekoğlu."
Güllaç beş dakika boyunca ağzı açık bir şekilde hocaya baktı. Hocanın ela gözleri Güllaç'ın üzerinde gezindi.
"Hocam benim adım gerçekten Güllaç."
Sesi yüksek çıkmıştı. Sınıfta kıkırdamalar başlamıştı bile.
"İlginç bir adın varmış."Levent iltifat etmek için tam zamanını bulmuştu:
"Arkadaşım diye demiyorum adı gibi kızdır hocam."
Güllaç utanmıştı . Levent haklıydı , gerçekten tatlı bir kızdı Güllaç. Ahuşen defterle güldüğünü saklarken bana göz kırptı. Güllaç sonunda konuşabilmişti:
"Levent arkadaşımız da çok yakışıklı maşallah!"
Güllaç'ın da onu övmesiyle sırıtan Levent defterini açtı. Sağımdaki sırada oturan Ahuşen eğilerek bana yaklaştı:
"Bunlar üç aya sevgili olmazsa benimde adım Ahuşen değil!"
Fısıldadığı için benden başka kimse duymamıştı. "Keşke biz de üç aya sevgili olsak!"demek istiyordum. O da benden hoşlanıyor muydu acaba?Onun kahverengi gözleri gece gözümün önüne gelmişti. Sabahtan beri aklımdan da çıkmıyordu. Ben gülümseyince önüne döndü. Benimse önüme dönesim gelmiyordu. Ta ki hocanın sesini duyana kadar:
"En son hangi konuyu işlediniz gençler?"
Sarı saçlı, mavi gözlü bir kız cevap verdi. Hatırladığıma göre adı Asalbike Giray'dı .
" Mesneviler!"
Bunu"İnanamıyorum hocam bilmiyor musunuz?!"der gibi söylemişti. Hoca neye uğradığını şaşırmış gibiydi. Ama hemen toparlanıp konuya giriş yaptı. Edebiyat dersini çok seviyordum. Yeni okulum yeni bir başlangıçtı. Yeni başlangıçları hep sevmişimdir.
Hocanın tahtaya yazdıklarını deftere geçirirken Ahuşen'in beni izlediğini fark ettim. Ona dönüp gülümsediğimde o da gülümseyerek karşılık verdi. Hemen önüne dönüp not almaya devam etti. Daha önce de onu bana bakarken yakalamıştım. O kahverengi gözlerin ne demek istediğini bir bilsem...
"Evet gençler, sırayla istediğiniz bir arkadaşınızı betimleyin şimdi."
Hocanın söylediklerini duyunca betimleyeceğim kişiyi seçmiştim bile. Asalbike 'nin betimlediği kişiyi duyunca oturduğum yerde kalakaldım:
"Kahverengi saçları karamel kokuyordu. Yine kestane rengi gözleri canımı kestane çektiriyordu. Onun adı Aras'tı."
Teşekkür etmeden önce Ahuşen'e baktım. Asalbike'ye kötü kötü bakıyordu.
"Teşekkür ederim Asalbike."Sırıttı:
"Rica ederim."
Sıra bana gelmişti:
"Kahverengi saçları çilek kokuyordu. İnsanın o kokuyu sürekli almak için yanından ayrılası gelmiyordu.Kahverengi gözlerini unutmak mümkün değildi. Onun adı Ahuşen'di."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniyim Ben (Tamamlandı)
Teen FictionÖncelikle bu kitabın ilk bölümlerinde acemiydim ve ana karakterin okuduğu bölüm hayali. Bölüm geçtikçe kalemim gelişti. Bir kış... Kestane satıcıları insanın içini donduran soğuğa rağmen, her zamanki yerlerinde durmuş müşteri bekliyor. Bebek arabal...