Dolaylı İtiraf

188 61 299
                                    

Merhaba🙏😇 Bölüme başlamadan önce size bir şey söylemek istedim. Bu bölüm de Gizemli Kişi olmayacak çünkü benim için bu bölüm çok önemli. Normalde ana karakter Aras'ın anlatımından başlardım ama bu bölüm Levent-Aras-Güllaç diye gideceğim. Hem Levent'in patlamasıyla bittiği için hem de Aras olay esnasında kızların evinin salonunda olduğu için böylesinin daha uygun olacağına karar verdim. Levent kapıyı kilitlediği için Aras içeri giremezdi. Zaten böyle olaylar daha iyi anlaşılır bence:)Multimedya Levent'in tabak kırarken takındığı yüz ifadesi diye hayal ettiğim fotoğraf var. İyi okumalar🤎

...

Levent'in anlatımından...

Sinir, insanları en çabuk etkisine alan şey olabilirdi. Sakinleşince"Bunu ben mi yaptım?"diye sorarız kendimize. Karşımızda en sevdiğimiz insan olsa bile dozu aşıyorduk. Sebebini de biliyorum aslında!İçimizden geçenleri bir bir haykırmak istiyorduk ama bunu insanlara karşı yapıyorduk. Karşımızdaki de içinden geçenleri bağırarak söylemek isterse ortalık karışıyordu. Bal rengi gözlerindeki korkuya öfkeden büyümüş gözlerimle bakıyordum. Tabağı kırdığımda ağzından bir çığlık çıkmıştı. Benim gözlerimden akan yaşlar ise kıyafetimin yaka kısmını ıslatmıştı.

"Neden böyle yaptın?"

Sesindeki hüznü duyunca yüreğimdeki acıyı en derinden hissettim. Sorduğu soruya verecek bulamadım. Onu kızgındım ama üzülmesini de istemiyordum. Kendimi zorladığım halde ona cevap veremiyordum.

"Levent!Sana neden yaptığını sordum!"

"Sen istedin diye!"

Ağzımdan çıkabilen tek şey bu cümle olmuştu. Gözlerindeki korkuya öfke de eklendi. Arkasındaki cam kapıya yaslandığını fark ettim. İçinden şaka yapmış olmam için dua ettiğini tahmin edebiliyordum. Ben ona asla böyle davranmazdım.

"Ben senden bir şey istemedim!"

"Emin misin?"

Sorumu yine bağırarak sormuştum. Hayatımda en son bağıracağım insana duygularını gördüğüm halde bağırıyordum. Salondakilerin endişelendiğini tahmin edebiliyordum.

"Ben arkadaşımla gayet masum bir şekilde telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Sen de buna nedense sinirlendin!"

"Yapma, lütfen yapma!Anlamamış olamazsın."

Kaşlarını çatıp"Neyi?"diye sordu. İçimden"Aşkımı!"diye geçirdim. Aynısını sesli bir şekilde dile getirsem ortalık iyice karışırdı.

"Levent!Ya soruma cevap ver ya da evimi terk et!"

"Kıskandığımı!"

Yutkundu. Bu cevabı hiç beklemiyor olmalıydı. Cam baharatlıkları elime aldım. İlkini mutfak dolabına doğru fırlattım. Kırılan baharatlığın sesi Güllaç'ı yerine sıçrattı.

"O çocukla mutlu mutlu konuştun ama bana gelince..."

Cümlemin devamını getirmeden ikinci baharatlığı yere attım. Cam parçaları ayağımın yakınına geldi. Güllaç bağırdı:

"İkiniz de arkadaşımsınız. Kıskanıp bunu yapmaya değer miydi?"

"Ben seni sadece arkadaşım olarak görmüyorum!"

Şüpheli gözlerle bana baktı. Pot kırmıştım!Asla dememem gereken şeyi ona bağıra bağıra söylemiştim. Üçüncü baharatlığı ben atmadım, elimden düştü. Titreyen sesiyle"Ar...Sadece arkadaş değilsek neyiz?"diye sordu. Kafamı duvarlara vurmak istiyordum. Kendimi kurtarmalıydım:

"Arkadaştan öteyiz. En yakın arkadaşlarımdansın."

"Gerçekten mi?"

Sesindeki alaycılığı fark etmemem mümkün değildi ama haklıydı. Arkadaştan öte gördüğüm birine bağırıp üstüne bir de önünde elime ne geçerse kırmam çok saçmaydı. Devam etti:

Yeniyim Ben (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin