Merhabaa:) Nasılsınız? Geldik mi sondan ikinci bölüme? Bu bölüm bazı gizemler çözülecek ve ortalık biraz (!) karışacak. Bu arada birazdan kaza gününden bir gün öncesini okuyacaksınız. Benden söylemesi her şeye hazırlıklı olun. İyi okumalar:)
2 hafta sonra
Aras'ın anlatımından...
Derdimin aklıma gelmediği zamanlar bir kuş kadar hafif oluyorum. Sanki o zaman kimse benim mutluluğuma engel olamayacakmış gibi geliyor. Tabii ben bunları düşünüyorum ama aradan birkaç dakika geçtikten sonra gerçekler zihnimin ortasına adeta şimşek kılığına girip çakıyor. Şu an beni üzen kendi dertlerim değil, çevremin dertleri. Arkadaşlarım üzgün olduğu için ne kadar çabalarsam çabalayayım bu durum bana da yansıyacak. Yarın son sınıfların mezuniyet töreni var, aynı zamanda okulun son günü. Tolga'nın bombayı patlatacağı gün mü demeliydim yoksa?
Bu hafta bütünlemeler olduğu için yine okula gelmiştik. Ben sadece bir dersten bütünlemeye kalmıştım, bugün de onun sınavına girdim. İyi bir sonuç bekliyordum. Şimdi ise arkadaşlarımla beraber fakültemizin önünde oturuyordum. Aramızda birkaç dersten bütünlemeye kalanlar da vardı. Levent iki dersten bütünlemeye kalmıştı ama ben neden derse dikkatini veremediğini biliyordum. Söylediğine göre iki bütünleme sınavı da iyi geçmişti.
"Faster thaaann boyzzz!"
Kampüsün bir yerinden Victoria Justice'nin sesi gelmişti. Şarkı Güllaç ona eşlik edene kadar dikkatimi çekmemişti. Levent gülümseyerek sevgilisine baktı, o anın her detayını hafızasına kaydetmek istiyor gibiydi. Benim onu mutlu gördüğüme sevinmem gerekiyordu ama neden gülümsediğini anladığım için sevinemiyordum. Zaten durumun farkında olmayan tek kişi Güllaç'tı. Dalya neşeyle bağırdı:
"Millet! İldeniz bugünkü bütünleme sınavını geçerse herkese dondurma ısmarlayacakmış!"
"Hey!" diye kahkaha attı İldeniz. "Ben herkese ısmarlayacağım diye bir şey demedim."
"Şimdi dedin."
Dalya'nın bu konu açma çabası bence Levent'in dikkatini dağıtmak içindi. Eğer benim tahminim doğruysa amacına ulaşmıştı. Levent şeytani bir gülüşle İldeniz'e dönmüştü. Ben de elimi biraz uzamış olan sakallarıma götürüp tek kaşımı kaldırarak İldeniz'e baktım. Sırayla herkes ona dönmüştü, gülümseyerek ellerini kaldırdı.
"Tamam, dedim!"
Levent göz kırpıp "Benimki çilekli ve muzlu olsun." dedi.
Güllaç güldü ve "Geçeceğinden o kadar eminsin yani?" diye alaya yakın bir soru sordu. "Geçemezse hayallerini siyah çöp poşetine koyarsın artık."
"Geçer benim kankam."
Dalya'yı içimden tebrik ettim. Kurduğu bir cümle ortamı eski güzel günlere döndürmüştü. Kanser olmasına rağmen sevdiklerinin mutluluğu için çabalıyordu, en azından tedavisi gün geçtikçe daha iyi ilerliyordu. Ahuşen tam onun yanına oturmuştu. O da bu ortamdan memnun gözüküyordu. Sevgilimin içindeki korkuyu en iyi ben anlardım, o belli etmese bile içinde yarın olacaklara karşı bir korkunun saklı olduğunu biliyordum. Elimi onun elinin üstüne koydum. Hemen gözlerini bana çevirdi.
"Hava çok güzel. Yarın sis mi gelecek sence?"
Ona bir mesaj vermek istemiştim. Ahuşen zeki biri olduğu için benim vermek istediğim mesajı çözebilirdi. Gözlerindeki parıltıdan mesajı çözdüğünü anladım.
"Konu sis olunca bir tahmin yapamıyorum Aras. Belki bir sürpriz yapıp bugün gelir!"
"Bugün gelmesin ya. Aslında hiçbir zaman gelmesin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniyim Ben (Tamamlandı)
Teen FictionÖncelikle bu kitabın ilk bölümlerinde acemiydim ve ana karakterin okuduğu bölüm hayali. Bölüm geçtikçe kalemim gelişti. Bir kış... Kestane satıcıları insanın içini donduran soğuğa rağmen, her zamanki yerlerinde durmuş müşteri bekliyor. Bebek arabal...