𓍼dört

1K 97 237
                                    

"sen az önce elmasın önemli olmadığını mı söyledin?" jisoo yarım ağız gülerken söyledi.

"elmas mıydı?" jimin şaşkınlıkla bağırarak söyledi. başımla onayladım.

"para sıçıyor olmalısın." joohyun söylediğinde güldüm.

"öyle bir şey yapmıyorum. sadece şeyin başı belaya girsin istemedim ve dediğim gibi önemli değil." omuz silktim.

"e, chaeng beni niye arkadaşlarınla tanışmaya davet etmedin?" sorduğumda chaeng gerildi.

"gerek olduğunu düşünmedim."

"arkadaş olduğumuzu düşünmüştüm." sahte bir üzüntüyle söyledim.

"yah lalisa! sevgilimi korkutma!" jisoo söyledi.

"sadece üzüntümü dile getiriyorum, ne korkutması?" kırılmış gibi davranmakta pek başarılı olduğum söylenemezdi çünkü hiçbiri önemsememişti. ben de öyle davranmaktan vazgeçtim.

gözlerimi jimin ve joohyun'a çevirip ikisini işaret ettim.

"siz de sevgili misiniz?" sorduğumda herkes kahkaha atmıştı.

komik bir şey mi söylemiştim?

"hayatımda duyduğum en saçma cümle." joohyun gülüşlerinin arasında zar zor söyledi.

"erkeklerden hoşlanıyorum." jimin söylediğinde komik bir şey görmüyordum.

"ben de kadınlardan hoşlanıyorum." joohyun ekledi. hâlâ komik değildi.

"e, neye gülüyorsunuz?" sorduğumda kendilerini durdurabilmişlerdi.

"gay olmasak bile en son sevgili olabilecek insanlarız. sadece kulağa komik geldiği için güldük, seninle alakalı değil." jimin söyledi. başımla onayladım.

"tüm gayleri bir odaya toplamayı nasıl başardınız?" söyler söylemez aklıma jennie geldi. "ah, doğru jennie de var. bunun resmi bir gay toplantısı olduğunu söyleyemeyiz." söyledim.

"aranızda ne tarz bir ilişki var?" jisoo sorduğunda ona döndüm.

bu nasıl bir soru?

"evli biriyle ne tarz bir ilişkim olabilir ki?" yüzümü buruşturup sorduğumda şaşırmışlardı.

"ne?" sordum.

"gerçekten tanışmıyormuşsunuz." chaeng söyledi. söylediği şeye anlam veremediğim halde onu onayladım.

"jennie evli değil." jimin söyledi. bu kez şaşıran ben olmuştum.

"eşinden mi boşandı?" onun için üzülmüştüm. chaeng başını iki yana salladı.

"jennie bekar bir anne." bir kez daha şaşırdım ve üzgün hissettim.

hayat onun için oldukça zor olmuş olmalı.

"peki, seungmin'in babası?" merakla sordum.

"babası yok." jennie içeriye girerken söylediğinde irkildim. yanıma oturdu.

"neden?" korkuyu üstümden attıktan sonra sordum. jisoo sahte bir şekilde öksürdü.

yanlış bir şey mi söylemiştim?

"şey..." chaeng başını iki yana salladı, "seungmin nerde?" sordu.

"uyudu. jimin'in odasına yatırdım." söylediğinde jennie'nin evi olup olmadığını sorguladım.

ya jimin ile kalıyorlar ya da jimin'in evi. her neyse, beni ilgilendiren bir konu değil. ayrıca konunun değişmesi de işime gelmişti çünkü anladığım kadarıyla yanlış bir şey sormuştum.

cingulomania | jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin