𓍼yirmi üç

1.1K 104 156
                                    

kapıdan çıktıktan sonra etrafa bakınarak beni aradığını gördüğümde el sallayıp yerimi belli ettim. sonunda beni fark ettiğinde gülümseyip bana doğru gelmeye başladı.

"görüşmeyeli uzun zaman oldu, özledim." sevimli bir şekilde söyleyip kollarımı iki yana açtım. bir süre bir şey yapmadan yüzüme baktı.

"ne o, benden utanıyor musun?" üzgünce söyleyip kollarımı indiriyordum ki kollarını belimin etrafına sardı.

buna alışmazsam gerçekten birgün kalp krizi geçirip öleceğim.

"rahatladım." söyleyip sarılmasına karşılık verdim.

ayrıldığında kaşlarını çatmış bir şekilde yüzüme bakmaya başladı.

"senden utandığım için değildi, öğrencilerimin önünde sevgi gösterisi yapmak istemiyordum ama beni buna zorladın."

"ama özledim."

"daha az önce beraberdik." inanamayarak söylediğinde omuzlarımı silktim.

"bu özlemem için bir engel mi?"

"değil, tamam artık gidelim." etrafa bakınıp devam etti. "öğrencilerimin bakışlarından rahatsız olmaya başladım." söylediğinde etrafa bakındım ve gerçekten de öğrencilerin bize bakıp bir şeyler konuştuklarını gördüm.

ergenler asla şaşırtmıyor.

bu sırada bay kim'in yanımızdan geçtiğini fark ettim.

"iyi günler bay kim." gülümseme gereği duymadan söyledim.

"iyi günler, bayan kim." beni görmezden gelip jennie'ye söylediğinde güldüm.

gerçekten niyetini bu kadar belli eden başka biri daha görmedim. ah- hayır gördüm, ben!

"ah- biz de tam gidiyorduk, bizi tutmayın." gülümsemeye devam ederken elimi jennie'nin omzuna koyup beklemeden yönlendirdim.

arkamızı döndüğümüzde yüz ifademi düzelttim. bay kim'i ciddiye aldığımdan değildi, nedense çok sinir bozucu görünüyordu.

"bu adamdan hiç hoşlanmıyorum. " kendimi tutamayarak söyledim.

"hoşlandığın biri var mı ki?" söylediğinde konuşmak için ağzımı açmıştım ki araya girdi. "tamam, sus. cevabını biliyorum."

"yine de söyleyeceğim." kulağına doğru eğildim. "senden hoşlanıyor olmam benim için yeterli." uzaklaştığımda gülerek başını iki yana salladı.

"ayrıca soyadlarınızın uyumlu olmasından da hiç hoşlanmıyorum. soyadını değiştirmeye ne dersin? üstelik şimdiden önerebileceğim bir soyad bile var." sevimlice gülümseyip beklentiyle yüzüne baktığımda omzundaki elimi itip benden uzaklaştı ve hafifçe koluma vurdu.

"yah! çok fazla şımardın." sahte bir sinirle söylediğinde güldüm ve ona doğru yaklaşıp ellerimi arkasından kollarının iki yanına koydum.

"tamam ya bir şey söylemedim. hadi acele edelim, arkadaşımı özledim." söylediğimde kendisini bana bırakıp yönlendirmeme izin verdi.

kapısını açıp girmesini bekledim. teşekkür edip oturduğunda kendi yerime geçtim.

"seungmin de haberleri gördü mü? umarım görmemiştir." üzgünce söyleyip arabayı sürmeye başladım.

"merak etme görmedi." söylediğinde rahatlamıştım.

telefonum çaldığında gözlerimi oraya çevirdim, kayıtlı olmayan biriydi. daha fazla beklemeden açıp hoparlöre aldım.

"lisa?" tanımadığım bir kadının sesini duyduğumda kafam karışmış bir şekilde konuştum.

cingulomania | jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin