𓍼yirmi yedi

1.3K 109 248
                                    

arabayı park edip bahçeye girdim. bir beş dakikaya kadar çıkacaklardı. bu sırada etrafa seyretmeye başladım. soluma baktığımda bana doğru gelen kişiyle irkildim.

seungmin'i alacağımı söylemiştim, neden gelmişti ki?

"neden aramalarımı açmadın?" sinirli bir şekilde sordu.

"meşguldüm." etrafa bakındıktan sonra tekrar ona döndüm, "ve sen neden geldin? seungmin'i alacağımı söyledim."

"zaten bunun için gelmedim, seninle konuşmaya geldim." söylediğinde sıkıntıyla nefes aldım.

"jennie-" araya girdi.

"bu şekilde kaçamazsın, lisa."

"kaçmıyorum, sadece üzgün hissediyorum ve ben üzgün hissedince konuşmayı sevmiyorum." bana daha çok yaklaştı ve elini koluma koydu.

"ama konuşmadan sorunu nasıl çözeceğiz?" söylediğinde kolumu kendime çekip elinden kurtuldum.

boşluğa düşen eline baktığında konuştum.

"ortada bir sorun yok. yanlış bir şey yapmadığını biliyorum, sadece üzgün hissediyorum. bu da benim sorunum, senin değil." konuşmak için ağzını açmıştı ki araya girdim.

"konuşuruz ama şimdi değil. seungmin birazdan çıkacak, bugünü seungmin'e ayırmak istiyorum." bir süre durduktan sonra devam ettim, "seungmin'in senin de gelmen için ısrar etmesini istemiyorsan şimdi gitsen iyi olacak." söyledim.

"belki öyle olsun istiyorum." meydan okuyarak söyledi.

"ama ben istemiyorum, akşam seungmin'i getiririm." söyleyip ondan uzaklaşmak adına okulun kapısına biraz daha yaklaştım.

böyle davranırken ondan daha çok üzülüyordum ama şu anda gerçekten konuşmak istemiyordum.

belki daha sonra.

çıkış zili çaldığında çocuklar çoktan dağılmaya başlamıştı. sonunda seungmin'i gördüğümde mutlu bir şekilde gülümsedim.

beni fark ettiğinde hızlıca yanıma geldi, eğilip kucağıma aldım ve sıkıca sarıldım.

"günün güzel geçti mi?" çıkışa doğru yürürken söyledim.

"güzeldi, arkadaşlarımla eğlendim." gülerek söyledikten sonra etrafa bakındı, "annem nerede?" merakla sordu.

"ah- annen bugün bizimle gelmeyecek." söylediğimde yeniden gülmeye başladı.

"şaka yapma konusunda başarılı değilsiniz." bir yere bakıp söylediğinde bakışlarını takip ettim, "anne!" sevinçle söyleyip kucağımdan inmeye çalıştı. inmesini sağlayıp bakışlarımı jennie'nin üstünde sabitledim.

seungmin'i kucağına alırken şımarık bir şekilde bana bakıp gülümsedi. başımı iki yana sallayıp istemeden güldüm.

en az benim kadar inatçıydı değil mi?

"bu araba da mı senin?" seungmin arabaya binerken şaşkınlıkla söyledi.

"hayır, bu karen'ın." boş bulunup fazla detay verdiğimde anında pişman olmuştum.

jennie bakışlarını üstüme dikip açıklama beklemeye başlamıştı.

"karen kim?" seungmin onun yerine merakla sordu.

"babamın eşi." kısaca söyledikten sonra kapısını kapatıp kendi yerime geçtim.

"yani annen." seungmin benimle göz teması kurmaya çalışarak öne doğru eğilirken söyledi.

cingulomania | jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin