𓍼otuz yedi

1K 96 234
                                    

"bebeğim!"

bana doğru koşan seungmin'i görünce dizlerimin üstüne eğilip kollarımı iki yana açtım ama fark etmediğim bir şey vardı, benimle beraber aynı şeyi jennie'den yapmıştı. bunu ancak seungmin yanımdan geçip jennie'ye sarıldığında fark etmiştim.

açık kalan kollarımı yavaşça kendime sardığımda jennie dil çıkarıp güldü. kendimi tutamayarak yere bıraktım ve gözlerimi ikisinin üstüne diktim.

"yah! kalksana. çocuk musun?" jisoo yanıma geldiğinde ayağıyla beni dürttü.

alt dudağımı sarkıtarak ona baktığımda gözlerini devirip ensemden tutup zorla ayağa kaldırdı.

"beni hiçbiriniz anlamıyorsunuz!" isyan ederek söyledim.

seungmin, jennie'ye sarılmayı bitirmiş olacak ki kollarını açarak bana bakıyordu.

"dua et sevimlisin." kucağıma alırken söyledim.

doğruluğumda yanağıma öpücük bıraktı. kötü ruh halimi hızlıca terk etmemi sağladığından kocaman gülümsemiştim.

"güzel vakit geçirdin mi?" sorduğumda hızlıca başını aşağı yukarı salladı.

"beraber lunaparka gittik." mutlulukla söylediğinde onu onaylayıp sinirli bakışlarımı jisoo'ya yönlendirdim.

"benden önce bunu nasıl yapabilirsin?" sessizce söylediğimde jisoo derin bir nefes verip beni görmezden geldi ve seungmin'in saçını okşadı.

"yine beraber vakit geçerelim, tamam mı?" seungmin onayladığında jisoo gülüpseyip elini çekti.

"hadi iyi akşamlar." bizimle vedalaştıktan sonra eve döndü.

seungmin'i orta koltuğa yerleştirdikten sonra çocuk koltuğu almayı kafamın bir kenarlarına yazdım.

jennie'de seungmin'in yanına oturduğunda arabayı sürmeye başladım.

"chaeyoung ve jisoo noona'yla çok eğlendim ama sizinle olmak daha eğlenceli." seungmin elindeki peluş oyuncaktan kafasını kaldırıp önce annesine sonra bana bakarak söyledi.

"o halde yarın beraber gezelim." önerdiğimde jennie başıyla onayladı.

"gerçekten mi?" seungmin heyecanla söyleyip ellerini çıptı.

annesine bu kadar benzemesi inanılmazdı.

"tabiki de gerçekten." jennie seungmin'e sarılırken söyledi.

seungmin'in bana bakınca kısa süreliğine arkaya dönüp onu onayladım.

dişlerini gösterip kocaman güldüğünde mutlu bir şekilde önüme döndüm.

"çocukların böyle bir açığı olması harika değil mi? ." salona girerken söyledim. jennie anlamamış bir şekilde yüzüme baktı.

"araba yolculuğunda kolayca uyuyorlar. bir türlü uyumadığı zamanlarda bir süre gezdir ve bam." havaya kaldırdığım yumruğu yere bir şey atıyormuş gibi yapıp söylediğimde güldü.

"buraya gel." oturduğu yerden kollarını açınca söylediğini yapıp hızlıca yanına gittim. kollarını sıkıca etrafıma sardığında başımı göğsüne yaslayıp kollarımı belinin etrafına sardım.

"burada kalabilirim değil mi?" ikna yöntemim daha etkili olsun istediğimden gözlerine bakıp sevimlilik yapmak için başımı kaldırdım.

"geç oldu bahanesiyle aslında bunu benim söylemem gerekmiyor mu?" düşünüyormuş gibi yapıp gözlerini yukarıya çevirdiğinde doğruldum ellerimi yanağının iki yanına koyup bana bakmasını sağladım.

cingulomania | jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin