Bölüm 23 - Yolunda tek başına

19 1 0
                                    

Pirabolu'ya tam gidecekken arabaya yıldırım düşer ve araba denize doğru düşerek M12904 dahil herkes yaralanır.

M12904 yoldaşlarını denizden kıyıya götürürken İssei'yi kurtarır kurtarmaz bitkin düşer ve tekrar suyun içinde bayılır.

M12904 uyanır uyanmaz kendini bir odada bulur, ayağa kalkmak için çabalasa da sol bacağının kırık olduğunu fark ettiği an yere düşer.

M12904'ün yere düştüğünü farkeden ev sahibi beyefendi M12904'ün yanına yetişerek;

Ev sahibi: "Sakin ol dostum... Acelen ne?"

M12904: "*Korkarak* Tati!, İssei!, İsmini bilemediğim hanımefendi!"

Ev sahibi: "Dur çocuğum, seni suda bulduğum zaman o bahsettiğin gençler yoktu"

M12904: "*Öfkelenerek* NE?! NASIL OLUR BU!?"

Ev sahibi: "Ben tam balık avlamaya giderken seni bulduğum yerde arkadaşlarını Vampirlerin aldıklarını gördüğüm an onlara ateş ettim. Onlar kaçarken seni kaçırılan diğer çocuklar arasında göremedim fakat seni tesadüfen Somonları ve Ton balıklarını avlarken ağlara takılıyken buldum"

M12904: "Demekki arkadaşlarımı o vampirler kaçırmış... *öksürerek* Pardon... Vampirler kaçırdıkları insanları nereye gönderiyorlar?"

Ev sahibi: "O ahlaksız vampirler Pirabolu denilen Metro istasyonuna benzeyen yeraltı şehrine götürüyorlar, yer altı şehri dediysem esas amacı zindan şehir tarzı toplama kampı"

M12904: "Ne tesadüf ki bende daha doğrusu o kaçırılan üç yoldaşımla birlikte oraya baskın yapmaya gidecektik"

Ev sahibi: "Sen galiba kafayı yemişsin evlat, oraya baskın yapmak istiyorsan cesaretten daha fazlası lazım"

M12904: "Bir önerin varmı peki?"

Ev sahibi: "eğer Pirabolu'ya illa tek başına baskın yapacaksan orada komuta eden üç soylu vampir var, onları öldürecek doğru düzgün bir silahın yoksa sakın onlara göz göze gelme. Seni saniyede harcarlar. Düşük seviyedeki vampirleri öldürmeye çalış çünkü onlar boka konan sinek kadar baş belası olabiliyorlar"

M12904: "Bahsettiğin o üç soylu vampir kimler?"

Ev sahibi: "bir tanesi gardiyan, bir tanesi amir, diğeri de kız vampir."

M12904: "aman ya çok yardımcı oldun"

Ev sahibi: "fakat dahası da var, şehire benzeyen zindanda Arcaealılar, Ädizli soylular-askerler, Rumelianalı casuslar, Magyarog Şeytan birliğine bağlı görevliler, Venadikli tüccarlar, Florantiyalı papazlar ve...."

M12904: "Ve...'si ne?"

Ev sahibi: "Mahmut isimli suikastçının ilişkili olduğu herkes"

M12904: "*kendisiyle alakalı olarak şaşırır* İyi de Üstad Süper Mahmut öldü diye biliyorum? Neden onları esir alıyorlar?"

Ev sahibi: "Fakat ölmedi, onlarda yediremeyip, onla muhatap olan kim varsa onu zindana atmaya niyetlendiler"

M12904: "*içinden konuşarak* Orospu çocukları bana iyice bilenmişler! *Adama seslenerek* Neden öyle yapıyorlar muhtemelen bir bilgin vardır bu konuyla ilgili?"

Ev sahibi: "Aslında Mahmut isimli suikastçıya benzeyen bir adam varmış, söylentilere göre ikizi. Kuşumsu kanatlara, yüzdeki yarası ve örgülü saçı varmış"

M12904: "*şaşırarak içinden* İkizim mi? Ahmet mi yoksa? Yaşlı adamın söylediği bu sözü daha önce ölmek üzere olan bir tapınakçı söylüyordu, demek ki o tapınakçıyı ciddiye almadım. Peki ya Tati'nin onun ne olduğu bilmemesi konusunda, galiba Tati'nin bana anlattığı Ahmet'in beni öldüren tapınakçılarla olan kan davası olabilirmi? *direk yaşlı adama sorarak* Dayı o adamın Mahmut'u öldüren kişilerle bir kan davası var mıydı?"

Ev sahibi: "*Şaşırır* E-Evet. Fakat o olayı sen nereden biliyorsun?"

M12904: "*içinden* Üzgünüm dayı sana gerçeği söylemeyeceğim, senin hayatını tehlikeye atamam *dışından* Ben Arcaea'dan geldim onunla bir muhabbetimiz oldu. Bir görev için ve keşif birliğinde çalışan diğer meslektaşlarımı bulmam gerekiyor."

Ev Sahibi: "Evladım onları bulman hiç te kolay olmayacaktır, seni yakaladıkları anda harcayabilirler."

M12904: "Beni merak etme, bıçağım, tabancam ve bir kaç kelle sarımsak var. Bacağım yavaş yavaş iyileşecektir merak etme 1-2 saate varmaz göreve atılırım."

Ev Sahibi: "Ah seni inatçı delikanlı, seni fazla tutmayacağım. Yolun açık olsun."

M12904 kulübeden çıkar ve dört duvar çitle çevrili kapkaranlık bahçede bulur.

Gecenin karanlığında hızlıca koşup yukarıya zıpladığı an süzülür ve kuzeye doğru uçmaya başlar.

(Y.N.: M12904'ün uzun vadede uçabilmesi için havada süzülüp rüzgara karşı koyması gerekmektedir. *Tıpkı bir uçurtma gibi*)

Hava yağmurlu olan gökyüzünde giderken nasıl baskın yapacağını düşünerek plan yapar ve bulutların üzerinden gecenin karanlığına karışarak Pirabolu'ya gitmeye koyulur.

Standia - Siber Askerin Karanlık Zihni (Geçiçi Olarak Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin