Bölüm 46 - İlk büyük düşmanla yüzleşme

20 1 0
                                    

M12904 kabustan uyandığı an yarbay öğretmeninin kendisine sarılarak durduğunu görür, uyandığını gören yarbay ona bakar ve;

Yarbay Sayuri Yoshizawa: *Gülümser* "Uyanmışsın, meditasyon dersine hoşgeldin."

M12904: "Ne meditasyonu?! Neredeyim ben?"

Yarbay Sayuri Yoshizawa: *Gülümser* "Botanik sınıftasın seni aptal, bunu rüyanda söylemiştim ya."

M12904: *Jeton düşer* "Kahretsin! Bu doğru."

M12904 kendine geldiği an askerlerden biri gelir;

Yarbay Sayuri Yoshizawa: "Söyle Josuke."

Josuke: "Tümgeneral mahkum gözlem odasına çağırıyor. İkiniz gelseniz iyi olacak!"

Yarbay Sayuri Yoshizawa: "Hemen geliyoruz. *M12904'e döner* Hadi yine iyisin, hiç bir şey yapmadan dersi kaynattın seni ruh hastası(!). *göz kırpar*"

İkisi gözlem odasına giderler ve inleme sesleri aniden kulaklarını acıtır;

M12904: *Şaşırır ve kızarlar* "OHA! Ne yapıyor bunlar?!"

Yarbay Sayuri Yoshizawa: "Senin kasetteki vampir doymuyor. Onun yüzünden hepimiz büyük sıkıntıya gireceğiz!"

Ve girerler. Girdikleri anda bağırış sesi gelir;

Kisharin: *İyicene çıldırarak* "DAHA SERT SENİ KAHROLASI YAKIŞIKLI TAVŞANIM!"

Asker: *Öfkelenir* "Doy artık orospu çocuğu! Doy lan!"

Albay Norito Katsuhito: *Sinirlenir* "Ya kardeşim kapat şunu, ruhumu kararttı o şırfıntı!"

M12904: "Durum nedir albayım?"

Albay Norito Katsuhito: "Seninkini bir türlü dizginleyemiyoruz. Ne biçim bir vampir anlamayamadım!"

Suzue: *Devam eder ve M12904'e dönerek* "Abi, onu dizginlemek için tüm orduyu seferber ettik. Ama bir türlü uslu durmuyor!"

M12904: "Umarım sizin yoldaşlarınızı öldürmemiştir."

Tadasu: "O anlamda değil. Kisharin baya azmış ayıptır söylemesi, herkesi sen sanıyor manyak."

M12904: "Yuh! Bütün ordu bu pisliğin azması yüzünden mi bu halde!"

Albay Mito Kitamura: "Aynen öyle, son çare olarak *Albay Norito'ya işaret ederek* bu salak ile öğrencin İssei'yi son çare olarak görüyoruz. Tabi ikisi de fazla hevesli."

Kisharin: *Daha da çıldırır* "Gir bana seni kahrolası pislik! Ya ben öleceğim ya sen!"

M12904: "Başka şeyler denediniz mi peki?"

İssei: "Liderim, onun münasip yerlerine elektrik verdik olmadı"

Ayano: "Hiç kimsenin sevmediği Allenia Fox gibi şarkıcıların şarkılarını dinlettik olmadı"

Parker: "Beni sen sanıp öpeceği anda onun ensesindeki çipe virüs yükledim. Ama oralı bile olmadı."

M12904: "Onunla dövüşsem nasıl olur?"

Herkes bu fikri duyunca şaşırır ve hep bir ağızdan itiraz ederler. Daha sonra Minako bir fikir sunar;

Minako: *M12904'e bakarak* "Yumruk yumruğa dövüşmek istiyorsan bunu unut. Fakat senin güçlerin vardı, Ichiho ile dövüşür gibi onu da dalga geçermişcesine durdurman mümkün."

Tati: "İyi fikir Minako-onesan. Sensei, senin ışınlanma, zamanı durdurma, zihne girme gibi güçlerin vardı değil mi?"

İssei: "Hey! Elleri balyoz, bıçak gibi silah yapma, kılık değiştirme, uçma ve rejerenasyon güçleri varken bunlar bir hiç!"

Teğmen Shigure Katsuragi: "Bir dakika ya! Onun rüzgar çıkarma gücü vardı!"

M12904: *Ortamı sakinleştirir* "Sakin olun, saydıklarınızın yanında ateş püskürtme, buz oluşturma, duvar gibi yerlerden geçme gücümde var ve her geçen macera gücüm çeşitleniyor."

Herkes bu tartışmadan sonra M12904'ü Kisharin'in olduğu odaya götürürler ve dövüş başlar;

Ai Hatsue: "Vampircik, sana yeni bir arkadaş getirdim. Aslında sen onu tanıyorsun ve sana baya sinirli, iyi eğlenceler."

Kisharin: *M12904'e bakar ve gülümser* "Ben sana demiştim değil mi?"

M12904: "Neyi? "Benden uzaklaşmak istediğin her dakika istemeden benle yakınlaşıyorsun demek oluyor!" bu sözü her dakika beynimi kemiriyor!"

Kisharin: "Bravo! Etkilendim, hafızana hayranım. Gelmen ne güzel tatlış tavşanım! Beni öldürecek kadar kinlenmemişsindir umarım."

M12904: "Seni öldürmek mi? Bana hep kasetlerde ölüm tehdidi ediyordun. Dönüp bakıyorum da aciz durumdasın hem de benle yakından alakası olmayan insanları cinsel fantezilerine alet eder oldun. Gözümde düşmanlığa değecek değerin kalmadı!"

Kisharin: "Ama yine de kaçırdığım Öğretmenlerini, öğrencilerini, arkadaşlarını ve aileni hâlâ kurtaracağım diye kıçını yırtıyorsun. O elmayı bulamamanda cabası."

M12904: "Ben kaçırılan dostlarımı kurtarmaya bir adım daha yaklaşıp, kutsal elmanın iki parçasını bulmuşken yine beni küçümsüyorsun bu aciz durumdayken. Neyine güveniyorsun Kisharin!"

Kisharin: "Kaçırılan dostlarınla alakalı olarak tutuldukları gerçek yerini bilmediğine ve elma da ise tek rakibin büyük Kenji'yle rakip olmana tabi ki."

M12904: *hafiften Öfkelenir* "Bu iş kabak tadı vermeye başladı artık. Kaçırılan dostlarımın yerini söyle yoksa seni yüksek ateşte piliç ızgara yaparım!"

Kisharin: *Gülümser* "Üzgünüm, bu olayı tek peşleyen sen değilsin! Üç kişi daha var, bir tanesi de kuşumsu insan bedenine sahip ikizin! Yine de buradan kurtulacağım zaman benim esirim olacaksın Mahmut!"

M12904: *öfkelenir ve onu buz gücüyle dondurur* "İkizimi bu işe karıştırmayacaktın!"

Mio: *Gelir ve M12904'ün elini tutarak* "Baya uzadı işin, kaçırılan aileni soruyordun sanırım? *M12904'den "Evet" şeklinde kafa sallar* Endişelenme artık, Hiroaki ile ben ekibinin parçasıyız. Kurtaracaksak birlikte kurtarırız."

Ve dışarıya çıkarlar. Yarbay ise M12904'ü alarak derslerine devam ederler.

Standia - Siber Askerin Karanlık Zihni (Geçiçi Olarak Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin