Bölüm 56 - "Seni Özledim!"

20 1 0
                                    

M12904 içeriye girdiği an hem korkunç hem cazibeli atmosferi sebebiyle kendisini ufaktan strese sokmuştur. İçeriye adımını atarken bir anda ders anlatım seslerini duyar ve ne olduğunu anlamak için içeriye girer.

Ses bir sınıfta duyulordu ve içeriye girdiği an kırmızı saçı olan öğretmen ders anlatıyordu, fakat sınıfta hiç kimse yoktu ve karanlıktı. Ders anlattıktan sonra güzel ama gerginlik verici bir sesle göz yaşları şarkısını söyler;

Kırmızı saçlı öğretmen: *şarkısını söyler* "Kalbim senin için daha hızlı, daha hızlı atıyor. Keşke burada yanımda olsaydın da kalbimde bir gezintiye çıksaydım."

M12904: *içinden* "Neler oluyor öyle? Önce boş bir sınıfa ders anlattı sonra şarkısını söylüyor. İlginç!"

Shiro: *içinden* "Evet gerçekten de garip. Ne yapmayı planlıyorsun?"

M12904: *içinden* "Onu hacklersem belki kayda değer ölçüde bilgiler toplayabilirim."

Shiro: *içinden* "O kız bence cyborg değil, cybergan veya cybertogan da değil."

M12904: *içinden* "O zaman büyü kullanarak onun zihnine girebilirim."

Kırmızı saçlı öğretmen: *şarkısını söyler* "Yükseklere uçuyoruz, kutsal gökyüzüne doğru. Ay'dan Wilgaxia'ya kadar tüm yıldızları görebiliriz?"

Shiro: *içinden* "Görünüşe bakılırsa büyü kullandığın an bizi anında fark eder. Başka bir şey düşün tatlım."

M12904: *aklına fikir gelir* "Techno-bubble yeteneği etkin!"

M12904, onun içine girer ve bilgilerini kendi diskine kopyalarken onun bir yapay zeka olduğunu keşfeder.

Merakının etkisindeyken yanına gerçek kırmızı saçlı bir öğretmen gelir;

(Karakterin adı "Nishkimori"dır)

Nishkimori: *Yüzü kızarır ve gülümser* "Merhaba Mahmut, şakamı beğendin mi?"

M12904: *yapay zekâ'dan ayrılır* "Zekice bir şaka, sevdim. Neyse sen kimsin ve beni nereden tanıyorsun!"

Nishkimori: "Adım Nishkimori, bu okulun öğretmeni ve sahibi. Seni yıllardır tanıyordum zaten."

M12904: "En son söylediğin bana hiç inandırıcı gelmedi."

Nishkimori: "Hafıza kaybı yaşamana karşın bu yalana inanmadın. Enteresan."

M12904: "Umarım benle dalga geçmiyorsundur. Zaten buranın gergin atmosferi yüzünden sinirim tepeme çıktı, bir de senle uğraşmayayım!"

Nishkimori: *Gülümser ve yüzü kızarır* "Tatlışımız sinircik mi olmuş, gel de öpeyim geçsin!"

M12904: "Ne öpmesi be apt...."

Nishkimori onun dudağından öper ve onu bayıltır sonra özel bir sınıfta, sandalye ye bileklerini kolluk kısımlarına bağlar ve uyanmasını bekler. Uyandığı an onunla konuşur;

Nishkimori: "Merhaba bebeğim, bayıldığın an seni buraya götürdüm."

M12904: "Dalga mı geçiyon orospu çocuğu! Sen beni öpüp bayılttın!"

Nishkimori: "Senin gibi bir yakışıklıya böyle hakaretler yakışmıyor! Ama şanslısın ki ben değil başka bir arkadaşım ilgilenecek!"

M12904: "Bu bağcıklardan bir kurtulayım, göreceksin gününü tersten!"

Nishkimori: "Üzgünüm, benden daha şehvetli ve doyumsuz biriyle kapışacaksın! Gitmeliyim! Bay bay yakışıklı."

M12904: "Seninle konuşuyorum lanet olası! Korkak tavuk gibi kaçıyorsun sen!"

*Ardından Suzume isimli bir kız gelir*

Suzume: "Merhaba canım yeni öğrenci sen olmalısın?!"

M12904: "Sen...."

Suzume: "Ben Suzume, yakışıklı biriymişsin. Sana aşık oldum!"

M12904: "Birisi şu lanet kelimeyi zikrettiği anda, başıma büyük belalar geliyor."

Suzume: "Trajikomik bir durum, neyse sadete geleceğim!"

*Suzume üstündeki gömleği çıkarır ve gözlüklerini masaya koyar*

M12904: "N-Napıyorsun sen be? Niyetin ne?!"

Suzume, M12904'ün ellerini çözer çözmez sandalyesinden kaldırıp omuzuna tutarak kitaplığın önüne yapıştırır. M12904 öfkeli mizacıyla Suzumeye bağırır;

M12904: "Ne yaptığını sanıyorsun ha, ellerimi çözmekle büyük hata yaptın! Beni öldürmeliydin!"

Suzume: *şehvetli bir şekilde dudak ısırır* "Hâlâ anlamadın mı aptal? Ben seni seviyorum. Sadece benle vakit geçirmeni istiyorum! *Eteğini indirir* Vakit geçirmek dediysem, şirin tarafı bu. Seninle sevişmek istiyorum!"

M12904: *rüzgar gücünü kullanır* "Benden uzak durmazsan, beş soylu vampire yaptığımın aynısını sana yaparım bilmiş ol!"

Suzume: "Bu kadar inat etme sevgilim! Başbaşayız!"

M12904: "Seni hiç bir zaman tanımadım, ömrümde hiç karşılaşmamaya rağmen bu nasıl takıntıdır!"

Suzume: "Anlamamazlıktan gelme, biliyorsun özledin beni! Çünkü bende *sesi korkunçlaşır ve bozulur* SENİ ÖZLEDİM!"

M12904: *içinden ve tırsmış şekilde* "Kız kafayı yedi, son kartımı oynasam iyi olacak"

Suzume: *sesi korkunçlaşır ve bozulur* "SENİ ÖZLEDİM!, SENİ ÖZLEDİM!, SENİ ÖZLEDİM!, SENİ ÖZLEDİM!"

Suzume bu sözleri söyledikten sonra korkunç bir şekilde güler, sonrada gözlerinden kan çıkarak ağlarken bir şekilde çıldırarak çığlık atar ve korkunç bir gülümsemeyle ölür;

M12904: *sakin ve şaşırmış bir şekilde* "Kenji senin ben vereceğin görevi sikeyim! O kıza gelirsek, tuhaf bir şekilde öldü. Halbuki dokunmadım bile. Haksızmıyım Yuichisunan, Naotekura ve Shiro?"

Shiro: "Evet, hiç bir şey yapmadın aslında... Bu kız çok garip!"

M12904: "Ensesindeki çipi alsam tekrar ayağa kalkar mı?"

*M12904 kızın çipini aldığı an, kız konuşur*

Suzume: "O elmayı asla bulamayacaksın ve dostlarını asla kurtaramayacaksın!" *Tekrar ölür*

M12904, Suzume'nin boynundaki kolyeyi fark eder ve elmanın bir parçası olduğunu anladığı için alır.
Sonrada İssei'nin telsizden dışarı çıkmasını söyleyince dışarıya çıkar.

(Y.n.1: Cyborglar insan benzeri yarı organik canlıdır. Teknolojik ve Sibernetik ile ilişkili yarı yapay zekaya sahip bir türdür. Cyberganlar daha sadık ve tekele bağlı, dayatmacı yaşam stilindeyken, Cybertoganlar ise daha Anarşist, özgürlükçü ve kendi iradesiyle gelişebilen alt-türdür. M12904, Cybertogan alt-türüne mensuptur.)

Standia - Siber Askerin Karanlık Zihni (Geçiçi Olarak Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin