Bölùm 78 - M12904 Gözlerini Arcaea'da açıyor

26 0 0
                                    

M12904, Mizu'nun yaptığı büyü sonucu gemiye ışınlanır fakat gözlerini üç günlüğüne kapatır ve uyur. M12904 ve arkadaşları gemiyle Arcaea'ya gidedursun, M12904 ise garip rüyada bulur kendini.

M12904 rüyasında kendi dünyasındadır ve saat sabah 9'da uyanırken ve Akıncılıktan "Savaş Gazisi" olarak erkenden emekli olarak görür.

Tam anlam verememişken zile basılır ve balkondan bakarken karşılarında genç-yaşlı demeden her tutucu kesim ona darbeye katılmasını ister fakat reddeder. Sonrasında herkes çekip gider ve mahallede sadece tek başına kalır.

Televizyonu açarken özel kanalların çoğu kapanmış, devlet kanalları ise latin alfabeden, arap alfabesine dönüşmüştü aniden sadece bir tane özel televizyon olan Yaldız TV, darbe karşıtı olarak yayındaydı. Bir kaç dakika sonra tuucu darbe hemen bastırılır ve sonrasında aniden müzik kanalına girerek karşısında sadece klip olarak Asuka ve Shiro'yu görerek;

Shiro: *M12904'e bakarak, gülümser ve kızarır* "Uyan tatlım, bu rüyadan uyanma vaktin geldi." *Öpücük atar ve göz kırpar*

Sonra M12904 uyanır ve kendini Arcaea'daki Kraliyet hastenesinde bulur ve televizyonda japon müzikleri çalarken, doktorda yanına gelerek;

Doktor: "Uyandınız Mahmut bey, ameliyet güzel geçti. Geçmiş olsun."

M12904: *yorgun ve şaşkın bir şekilde* "N-Nerdeyim b-ben, doktor bey?"

Minako: *sakin bir sesle gülümser* "Mahmut, hastanedesin ve Arcaea'ya hoşgeldin. Birazdan Prens Zen ve arkadaşları gelecek. İyi olmana o kadar sevindim ki... Seni baya özlemişim ya..."

M12904: *gülümser ama yorgundur* "Hiç sorma... Bende sizi özledim, ne zaman öğrencilerimi eğitmeye başlıyorum?"

Kızıl Kurt: *gelir ve gülümser* "Artık an itibariyle emeklisin. İyi olmana sevindim, üç gün iyi dayanmışsın. Arcaea'yı özlemiş gibisin kardeşim?"

M12904: *şaşırır ve mutlu olur* "Ahmet? Seni gördüğüme sevindim kardeşim benim."

Kızıl Kurt: "Bende seni gördüğüme sevindim. Üç gündür uyuyordun ve seni hastaneye getirdiklerini duyunca geldim. Öğrencilerinin de haberi var."

Ardından Prens Zen ve arkadaşları içeriye girerler;

Zen: *Gülümser* "Mahmut, şükürler olsun iyisin. *Minako'ya döner* Minako-san sana çok iyi baktı Mahmut, hasteneye kaldırıldığın haberi alır almaz gözyaşlarıyla yanına gelip hiç bir zaman ayrılmadı."

Saori: *gülümser* "Taburcu olur olmaz seni bahçeme götüreceğim. Şimdi iyi misin?"

M12904: *yorgun bir şekilde* "İyiyim biraz... Sadece birazcık uyumak istiyorum... Ölünceye kadar yorulmuş gibiyim..."

Mitsuhide: *doktora sorar* "Doktor bey, Mahmut'u saraya götürmemiz de sakınca var mı?"

Doktor: "Olur ama fazla yormayın, ilk başta öldü sandık."

M12904: *gülümser ve yorgun bir şekilde* "Saçmalama... O kadar berbat bir durumda değilimdir... Ah bir kalkabilsem... *Ayağa kalkar fakat anında yere çakılır* Galiba ayaklarım kullanılmaz hale geldi, bi el atsanıza gençler..."

Kızıl Kurt: *M12904'ü kaldırırken* "Gemi karaya vurur vurmaz, doğrudan seni hastaneye kaldırdılardı. *Nefes alır verir* Bende tedavini uzaktan izlerken, bacaklarının geçici olarak işlevsiz kaldığını bana ve Minako-onesan'a söyledilerdi."

Minako: *tekerlekli sandalyeyi getirir ve gülümser* "Hadi bakalım Mahmut, bu sandalyeye otur ve ikimiz Arcaea'yı gezelim dostum. *M12904'ü oturtur*"

Kızıl Kurt: "Aslında Shunko abi'ye de söyleyecektim de... Sen pek memnun kalmazdın kardeşim."

M12904: "Kardeşim, Daigo ile aynı gemideydik zaten, sen söylemesen bile, Daigo oğluşuna her boku anlatır. O yüzden siktir et. tek tesellim öğrencilerim, diğer çömezler ve Guren'in arkadaşlarının olanlardan haberi olmaması. Hadi gidelim buradan, bende bolcana dukat var. İkinize güzel bir bira ısmarlayayım."

Minako ve Kızıl Kurt: "İyi fikir."

M12904, ikizi Kızıl Kurt ve en yakın arkadaşı Minako ile hastaneden saraya gitmeden önce, bira içmek için hana gidecekken karşılarına Suzue ve takımı çıkar;

Suzue: *gülümser* "Psikopat abi! Kızıl Kurt abi! Sizde mi buradasınız? Sonunda Psikopat abi de geldi!"

İchioka: *gülümser* "Mahmut abi, sen neden yorgun gibisin ve neden tekerlekli sandalyedesin?"

Kızıl Kurt: "Üzgünüm çocuklar, sadece bir bardak biramızı içip onu kraliyet sarayına götüreceğiz. Kendisi aşırı yorgun ve konuşamayacak halde, hatta yürüyemeyecek halde. Fazla yorulmaması lazım."

Josuke: *gülümser* "Psikopat abimize iyi bakın, onun hakkı ödenmez. İyileşir iyileşmez hemen Efendi Shuko'ya görünmesini istiyoruz."

Kızıl Kurt: *gülümser* "Tamamdır Josuke, hepiniz dert etmeyin. O iyi olsun, Mio ve Hiroaki bizi evlerine davet ediyorlar, hepimiz oraya gideceğiz. Hatta siz Tümgeneralinize haber verin hepimiz orada olacağız."

Suzue: *gülümser* "Sözünüzü aldık, caymak yok. Umarım iyileşir. *Yaklaşır ve M12904'e sarılır* Lütfen bir an önce iyileş Psikopat abi, sensiz hiç eğlenceli geçmiyor."

Sonrasında üçü bir bardak birasını içtikten sonra saraya götürürler ve eczacı Saori onu bahçedeki kiraz çiçeği ağacına uyumasını söyler.

Uyuduktan sonra uyanır ve iyileşir, ağaçta otururken yanına öğrencisi Akai gelir;

Akai: *gülümser* "Merhaba usta yedi aydır görüşmeyeli nasılsın? Özlettin be usta."

M12904: *gülümser* "Hiç sorma, ne maceralar vardı ne maceralar. Anlatsam roman olur Akai."

Akai: *gülümser* "Merak etme Sensei, Tati-sama, Mio-sama ve Aya-chan(Ayano) bana herşeyi anlattı. O Kızıl Kurt denilen abiyi sen sandım bir an."

M12904: *gülümser* "Kızıl Kurt benim ikizim. Sadece Ashkeneh'e tatil ve akraba-eş-dost ziyareti için gitmiştim. Bir gel gör ki, orada ne maceralar yaşamışım."

Akai: "Baya aksiyonlu geçti. Psikolojin bozulduğu için, Arcaea Kraliyetinden, Ay Şeytan Ordusundan, Akrabalarından, Öğretmenlerinin ve bizim ortak kararımız dolayısıyla ustalıktan emekli oldun."

M12904: *iç çeker* "Yapacak bir şey yok"

Akai: *gülümser* "Yapma ama Sensei, bu senin iyiliğin için. Şimdi hayatın tadını çıkar, gez eğlen. Mutlu ol."

Bu sırada telefon çalar;

M12904: *şaşırır* "Lan yine mi, bi rahat durun ya! *Açar* Alo! Ne oldu yine?"

İssei: *telefonda sevinir* "Liderim, duydum ki iyileşmişsin. Buna sevindim, gel fakirhanene de emekliliğin tadını çıkar..."

Tümgeneral Guren Nakano: *Telefonda sevinir* "Önce bu hayırsız herif benim malikaneme gelsin sonra sizin yerinize de gider Yukihira. Mahmut, iyileştiğini duyunca çok sevindik. Ama önce malikanemize bir ziyaret et, arkadaşlarım seni çok özledi. Onların yanına gitmeliyiz, arabayı alıp hemen yanına geleceğim koçum benim!" *Telefonu kapatır*

M12904: *gülümser* "En azından bu tipitipleri özlemişim. Hemen gitmeliyim."

Sonrasında saraydan çıkar ve araba gelir. M12904'de o arabaya biner.

Standia - Siber Askerin Karanlık Zihni (Geçiçi Olarak Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin