M12904 uyandıktan sonra kendini tekrar hastanede bulur ve karşısında doktor beyi görür. Kendisi bir anda anlam veremeden yanına Minako gelir ve onun saçını okşar.
Yine kendisi anlam veremez ve;
M12904: *şaşkın bir şekilde* "Umarım kötü bir şey yoktur..."
Doktor: *gülümser* "Tam tersine, iyi şeyler oldu. Bacağınız iyileşti ve artık özgürce yürüyebilirsiniz, fakat bir kaç saat yine sandalyeden çıkmamanızı tavsiye ederiz."
M12904: "Kaynak falan atıldı mı yani?"
Doktor bunu anlamaz fakat Minako;
Minako: *gülümser* "Her zamanki Cyborg şakaları işte... Hadi gidelim fakirhanene öğrencilerin özlemiştir."
M12904 ve Minako fakirhanelerine giderler ve kapıda Ayano karşılar;
Ayano: *gülümser* "Hoşgeldin Sensei, seni üç ay sonra tekrar görmek güzel... Ama bu vaziyet ne?"
Minako: *gülümser ve sakinleştirir* "Sakin ol Aya-chan, sadece bacakların tam iyileşmesi için bir kaç saat durması lazım."
Ayano: *gülümser* "Sorun yok Minako-ōnesan, *M12904'e dönerek* Umarım bu hâldeyken maceralara bulaşmamıştır."
Kızıl Kurt: *gelerek* "Bulaşmaz bulaşmaz, *M12904'e dönerek* kardeşim iyi gördüm seni. İçeri girinde ikiniz uzanın. Sonrasında beraber bir gezintiye çıkacağız."
M12904: *yorgun bir şekilde* "Bugün pek gezesim gelmiyor, tapınak olayı yüzünden heves de kalmadı..."
Kızıl Kurt: *gülümser* "Biliyorum, hepimiz Minazawa kentine gideceğiz ve orada eğleneceğiz. Şimdilik biraz uyu odamızda. Hazır yağmur şiddetli bir şekilde hızlanmışken, yağmurun sesiyle uyuman seni daha da rahatlatabilir."
M12904: *gülümser* "Peki, bende uyuyacaktım zaten. *Esner* Sürekli uyku tutuyor beni, Ashkeneh ve diğer terkedilmiş yerlerde nasıl gücümü kullandıysam artık. Yarınım yokmuş gibi sömürdüm kendimi."
İssei: "Dert etme liderim. Uyu bir güzel mışıl mışıl, sonrasında deliler gibi eğleneceğiz!"
M12904 oyalanmadan yatak odasına giderek uyumak isterken, yatakta tesadüf eseri karşısında Kisharin ile Belle'yi bulur;
M12904: *seslenerek* "Ahmet abi?! Kardeşim?! Bizim çakal Crowley ve Skull nerdeler?"
Kızıl Kurt: *seslenerek* "Bilader, onlar Clarnies'ın batısındaki aşk oteline gittiler. Belle ile Kisharin için mi sordun?"
M12904: *seslenerek* "Evet evet, bunlar ne ayak yani? Hâlen daha müptezeller mi?"
Aliyâr Bey: *seslenerek* "Yok delikânlı, onlar şey oldu biraz..."
M12904: *seslenerek* "Anladım ihtiyâr, anladım. *Kisharin ile Belle'ye döner* Müsade edin amına koyduklarım, uyuyacağım ben."
Ichiho: *sarhoş bir şekilde* "T-tamam Mahmut, bizde kalkıyorduk da fazla kafayı bulmuşuz... İyi uykular yakışıklı..."
M12904: "Siktir git lan."
M12904 yatağına uzanır ve yağmur sesi eşliğinde güzelcene uyuyacakken telefon araması yüzünden uykusu bölünür;
M12904: *telefonu görür* "Bir dakika ya bu kim be? *açar* Alo? Siz kimsiniz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Standia - Siber Askerin Karanlık Zihni (Geçiçi Olarak Ara Verildi)
FantastikTürü: Shounen, Macera, Fantastik, Vampir, İsekai, Kıyamet Sonrası, Gerilim, Gizem, Steampunk, Cyberpunk, Karanlık atmosfer, Karanlık Fantezi Konusu: M12904 (Süper Mahmut-sensei) adlı bir Siber-askerin Rumeli bölgesindeki Sırp isyanını bastıramayıp y...