Standia - Siber Askerin Karanlık Zihni (Geçiçi Olarak Ara Verildi)

Bölüm 64 - Terkedilmiş köy içindeki köy

M12904 ve arkadaşları kilidi açıp köye giriş yaptıktan sonra, köyün gerçekten geliştiğini fakat ıssız olduğunu gördüğü an hayal kırıklığını gözler önünde serilmişti.

Biraz daha ilerledikten sonra karşısında buranın yerlisiyle karşılaşırlar;

İlyas Bey: "Merhaba ziyaretçiler size nasıl yardımcı olabilirim?"

M12904: "Burası terkedilmiş gibi, buranın insanları nerede?"

İlyas Bey: "Yerin altındalar, oraya gidebilmek için caminin yanındaki eve girin."

M12904: *şaşırır fakat ikna olmamış şekilde* "Pekala, gideriz oraya. Sağol."

İlyas Bey'in bahsettiği eve giderek kapının kilitli olduğunu görürler;

Albay Norito Katsuhito: *sinirlenir* "Kahretsin! Yine kilitli! Zaten ıssız bir yerdeyiz! Niye kilit koyarlar!"

Albay Mito Kitamura: *sinirlenir* "Kilidi geçtim, niye çük kadar evde bir sürü klima, havalandırma ve ay paneli var?!"

M12904: *sakin bir cevap vererek* "Bu küçücük evde yeraltı kasabası var o yüzden."

Tümgeneral Shinya Nishimori: "Doğru yoldayız, Mahmut kilidi açma görevi sende."

Ferid Nathany: *gülümser* "Kilidi kırarken nazik ol lütfen Mahmut."

M12904: *kızar* "Kemiklerini kıracağım zaman nazik olmamı bekleme göt yalatoru!"

Ferid Nathany: *gülümser* "Resimlerin gibi ettiğin hakaretler de sanatsal be Mahmut."

M12904: "Çok konuşma bence, sikerler seni tersten."

M12904 kilidi kırar ve içeri girerek yeraltı şehrine gidecek kapıyı bulmaya çalışır ama bulamaz;

M12904: "Şansa bak bulamadık kapıyı, *Shinya'ya döner* abini arayıverirmisin Shinya. Belki yardımcı olur yada olmadı Minako'yu arayayım ben bi. *Telefonuna bakar ama şarjı yoktur* Kahretsin tam da ihtiyacım olduğu zaman bitiyor!"

Albay Norito Katsuhito: *gülümser* "Ya kardeşim benden kullan ya, bişey olmaz. *sırtını dayadığı anda içine girer* ANANI...."

M12904: "Ne oluyor yine ya!"

Yarbay Sayuri Yoshizawa: "Galiba keçi sakal yerini buldu. Girin!"

M12904 erken davranır ve bodoslama atlar fakat içeriye girdiği an yere çakılır;

M12904: *acı çeker* "Anasını.... Avradını.... Yedi göbek sülalesini..."

Suzue: *endişeyle* "İyi misin Psikopat abi?! Birşey oldu mu sana?!"

M12904: *acı çekerek* "Böyle sistemi icat edeni, yapanı, yaptıranı, finans sağlayanın sülalesini sikiyim! Ne boktan bir icatmış ya!"

M12904'ün babası: "Bir keresinde ağabeyim bu icat için "Birader, böyle sistem yapmayalım yoksa küfür yeriz" diyordu. İlk küfürü kefereden değilde oğlumdan yiyeceğim aklımın ucundan geçmezdi. Neyse hoşgeldin Mahmut"

M12904: "Baba sende mi buradaydın? Cidden baba, bu sistem başlı başına bir fiyasko."

M12904'ün babası: "Biliyorum oğlum, o yüzden düzgün mühendisler bulmaya çalışıyoruz işte. Maceran nasıldı evlat."