Bölüm 63 - Karanlık Şafak

36 1 0
                                    

M12904 öfkeden ve aşırı mana tüketiminden kaynaklı bayıldığı anda herkes korku içindeydi. İki taraf M12904'ü kapmak uğruna öldürmekten çekinmeyerek birbirine dalarlar.

Ortalık karıştığı anda Ay Şeytanlarından biri M12904'ü kaptığı an kendi tarafına haber vererek tapınaktan jet hızıyla kaçmayı başarırlar.

Daha sonra onu arabaya koyarlar ve onun arkadaşlarının gittiği yere giderler. Sonrasında M12904 uyanır, gördüğü an şaşkınlık ve öfke içinde;

M12904: *öfkeli ve şaşkın şekilde* "Neredeyim amına koyayım?!"

Bokkai: *mutlu bir sesle* "Arabadasın şefimin lideri... Eee özledin mi beni abi?"

Ai: *mutlu ve neşeli bir sesle* "Arabadasın ve öğretmenin Sayuri sana baya şevkatli davrandı tatlım."

M12904: *şaşırır ve korkar* "Hassiktir, ben rüya mı görüyorum? Şizofren mi oldum? Ne ara Bokkai ile Ai'nin sesini duymaya başladım. Galiba bayıldığım an rüyanın içindeyim..."

Albay Mito Kitamura: "Rüya da görmüyorsun. Şizofren de değilsin. Sadece uyku sersemi oldun, aşırı güç kullanımı yüzünden yere bir anda yığıldın."

M12904: *uyku sersemi olarak* "Evet, bir an kendimi kaybettim ve... *Onları görür* Lanet olsun! Yine mi siz lan! Kesin yine beni öldürmeye mi niyetlendiniz değil mi?"

Tümgeneral Guren Nakano: *iç çeker* "Mahmut. Güzel kardeşim, sen bizi halen şeytani bir outsiderın etkisi altında olup, Kenji götvereninin uşaklığını yaptığımızı mı sanıyorsun? Seni öldürmeye can attığımızı mı düşünüyorsun?"

M12904: *kendinden emin bir şekilde* "O zaman gerçekleri anlat. Madem hepiniz şuan şeytani birine dönüşmediğinizi, Kenji denilen aptal götverenin hizmetkârı olmadığınızı ve beni öldürmeye çalışmadığınızı nasıl ikna edeceksin acaba?"

Teğmen Shigure Katsuragi: "Sen ve arkadaşların Ikasa ve Kugo ile dövüşürken, Biz ise Crowley, Ichiho ve Horny ile dövüşüyorduk. Savaşta Guren'i öldü sanıp hepimiz üzülüp delirdik ve outsiderlarımızın tam kontrolünü aldığımız an başka kişilere büründük. Sonra Crowley'nin gününü gösterdiğimizde halen şeytani gücün etkisindeyken İchiho sana iftira attığı an Kenji, Misoka ve biz suçsuz yere öldürmeye sana geliyorduk. Kenji'ye bıçağı sapladığın an hain ilan ettik. Sonrasında tüm arkadaşların ve Shunko ile Aybüke sana sırt çevirdi. Kaçmak zorunda kaldığın an...."

M12904: *araya girer* "Bir kere onlar bana sırt çevirmedi, kaçmalarını ben istedim. Kaçmasalardı takımımın üçte ikisi Kenji'nin bencilce silahı yüzünden öleceklerdi."

Albay Norito Katsuhito: "Sana "hain" dediğim için özür dilerim. Bir an vampirlerin tarafındasın sandım ve bu beni biraz üzmüştü..."

M12904: *iç çeker* "Önemli değil Norito, bende bir an kaçırılan iki öğretmenimi kurtarıp amacıma ulaştım diye tam sevinecekken, karşılaştığım manzara beni baya öfkelendirmişti."

Yarbay Sayuri Yoshizawa: *M12904'ün yanağından öper ve gülünser* "Artık o günler geçti, tekrar bir aradayız."

M12904: "Nereye gidiyoruz?"

Ai: *gülümser* "Arkadaşlarımızın gittiği yere. Umarım iyilerdir."

Tümgeneral Shinya Nishimori: *gülümser* "Merak etme Ai. Ağabeyim Shunko beni aramıştı, onların iyi ve mutlu olduklarını söyledi."

Standia - Siber Askerin Karanlık Zihni (Geçiçi Olarak Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin