Standia - Siber Askerin Karanlık Zihni (Geçiçi Olarak Ara Verildi)

Bölüm 14 - Çukurşamba'nın lanetli kızı

M12904 Payatlar beldesinden aşağıya yuvarlana yuvarlana, indikten sonra. Çukurşamba'ya yaklaşır yaklaşmaz, bulunduğu yerin atmosferinden kaynaklı vücudunda mutasyonlar belirmeye başlar, M12904 bunu ilk başta hafif bir ağrı sansa da sonradan o köye yaklaşınca o ağrılar daha da kötüleşmeye başlar.

M12904 bunu geri dönüşü olmadığını bilerek, terkedilmiş binaların etrafına bakar, tam orada "Karadul Fahişesi" adında tehlikeli yaratık grubu olduğunu anlar ve tam temkinli gidecekken ani mutasyonlar sonucu Mercer Mutasyonunu kazanır.

(Y.N.: Karadul Fahişeleri genelde avını/kurbanını cinsel yollardan başvururak onu yavaş yavaş ve acı çektirerek avını yavaş şekilde öldüren en tehlikeli yaratık türüdür)

(Y.N.: Mercer Mutasyonu ise düşmanını yiyerek kılık değiştirmek, yaralarını iyileştirmek, düşmanındaki bilgileri-anılarını hafızana geçirmek ve normal şartlarda süzülme, bıçak el, ölümcül pençe vs. Güçleri barındıran mutasyon türüdür)

M12904 mutasyon sürecini atlattıktan sonra, yine aynı binaya gizlice gözetler ve bir karadul fahişesinin öldürdüğü kurban üzerinden vahşi şehvetli eylemler yaptığını farkeder.

Bu anları izlerken mutasyondan dolayı saldırganlık hormonuna hakim olamaz, o karadula saldırır ve yer.

Sonra garip şeytani sesler duyunca kendine gelir ve etrafına bakınıp kendini sorgular;

M12904: "Noluyor lan? Burası neresi, bu kanlar içinde kalan hanımefendi neden altımda ve uzuvları kopmuş şekilde kalıyor? Niye ağızımda kan ve et tadı var? Tuhaf. Hadi Mahmut kendine gel! Daha karakola varıp, öğrencin Tati'yi bulup yoluna devam edeceksin!"

M12904 ayağa kalkar kalkmaz Falgus nehri üzerinden sınır karakoluna gitmek için başka binalardan geçe geçe, ilerleyecekti ki başka bir paranormal olaya şahit olur.

Lanetli yaşayan-ölü sürüsü kendisine doğru koşarken, Falgus nehrini bulur ve tam sınır karakoluna yaklaşırken bir sandaldan kız çıkar.

Fakat o kız diğer lanetli yaşayan-ölülerden çok farklıydı, gençti, dinçti, aklı başında ve daima bir adım öndeydi.

M12904 bu durumda duraksamadan sınır karakoluna güçlerini kullanarak girer ve güvenlikten yardım ister;

M12904: "Beyefendi, hemen sınırları kapatın!"

Güvenlik1: "*hemen dışarıya bakarak* Hass*ktir! Kapatın hemen kapıları! Güvenlik seviyesi arttırılmalı kırmızı alarm!"

Güvenlik2: "Derhal Efendim!"

M12904: "Umarım kapıyı zorlamaz, hepimizi alt etmeye meyilli!"

Güvenlik1: "Korkma yabancı, o cadı senin kılına zarar veremez."

M12904: "Bence hafife almayalım, bende bir kaç tane silah olacaktı... *kontrol eder ve cephanesi bittiğini fark eder* Kahretsin! Cephanem bitti, neyse bıçakla dalarım artık!"

Sonra o lanetli kız bütün güvenlik engelini aşar ve ilk M12904'e saldırır, onu lanetlemeye çalışır fakat bir türlü başaramamıştır.

Lanetli kız ile M12904 boğuşurken M12904'ün gözüne bakarak korkuyu aşılamaya koyulur koyulmaz ilk yumruğu yer.

M12904 epey direndikten sonra lanetli kızı boynunu keserek öldürür ve Çukurşamba'dan ayrılır.