Bölüm 95 - Tatlı esinti

13 0 0
                                    

M12904 rüyasından aniden uyanır ve gözlerini daha açamadan, karşısında Minako'yu görünce;

M12904: *sakin bir sesle* "Hoşgeldin Minako abla. Beni mi merak etmiştin?"

Minako: *gülümser ve sakin sesle* "Evet, öyle gibi birşey işte. Senin iyi olup, olmadığını merak etmiştim. Şansa bakılırsa iyisin. Balkona gelirmisin iyiysen?"

M12904: *esner* "Evet, gerçekten iyi olur. Uyu uyu nereye kadar..."

Kendisi zor da olsa kalkar ve Minako'nun koluna girerek, kendini ayakta tutmaya çalışır.

Ufak adımlarla tekrar balkona gider ve masaya oturur. Tam eline el konsolunu alıp, oyununu oynayacağı zaman;

Kızıl Kurt: *açık sözlülükle* "Bro, seninle konuşmak isteyen biri var ve sana çok pis sövecek. *Eline verir* Bol şans. Ben yatmaya gidiyorum."

M12904: *yorgun sesle* "Bu saatte bana kim kızdı ki? *Telefonu alır* Anlarız şimdi. *Kulağına dayar* Alo? Bana kim kızıyor?"

Ferid: *telefonda, öfkeli sesle* "Neredesin lan meşrebini, balını, cibiliyetini siktiğimin malı?!"

M12904: *sevinir ve mevzuya girerek* "SONUNDA BE! SENİ KUDURTMAYI BAŞARDIM FERİD! HAHA! Dur tahmin edeyim; rüyanda beni gördün değil mi?"

Fatih: *Elini kendi yüzüne koyarak* "MAL!"

M12904: *açık sözlülükle* "Ne var amına koyayım? Tek derdim bu gibi tepki vermeyin."

Ferid: *telefonda, nefes alır ve sakinleşerek* "Doğru tahmin ettin kanka, rüyamda senin mutant halin, beni doğrayıp, dönere dönüştürdü. Ardından lavaşa sarıp, Krul'a yedirtti, sonra da Krul'u dondurmaya çevirdi ve yedi. Çok korkunçtu!"

M12904: *iç çeker* "Senin ben gördüğün rüyayı sikeyim!"

Prens Zen: *sakin sesle* "Lütfen biraz kibar olur musun Mahmut?"

M12904: *sakin sesle* "*Zen'e döner* Pardon. Özür dilerim. *Ferid'e döner* Bütün sevincimi kursağımda bıraktın, oldu mu şimdi bu? Bende, mutant halim seni dövüp, ringin dışına çıkarttı sandım. Bu daha betermiş. Neyse diğerleri iyidir umarım."

Ferid: *telefonda, sakin sesle* "Vay be, senin daha da acımasız düşünmeni bekliyordum. Demek ki, boşuna sinirlenmişim. Bizimkiler iyi, senin ucube versiyonunu gördüğü için, kendini kısmen de olsa izole ediyorlar."

M12904: *şaşırır, sakin sesle* "Garip, istemeden de olsa travma yaşatmışım. Beni bilgilendirdiğin için sağol. Görüşürüz."

M12904 telefonu kapatır ve kafasını masaya koyarak uyumaya çalışır, fakat uyuyamaz ve tekrar oyuna döner.

Yine oynayamaz ve;

M12904: *canı sıkılır* "Şuan canım acayip sıkılıyor! *Esner* Ne yapsam bilemedim."

Fatih: *sakinlikle* "Bekle biraz, Nergis ablan gelecek. Onu darlarsın biraz."

M12904: *sakin sesle* "Hayatta olmaz. Onu, kendime küstürmeye niyetim hiç yok. Uyuyayım biraz."

Birazcık uyuduktan sonra Nergis gelir ve;

Nergis: *M12904'ün kulağına fısıldar* "Uyan Mahmut, güneş doğdu."

M12904: *yorgun sesle* "Ne yapmamı istiyorsun yani? Fotosentez mi?"

Nergis: *gülümser* "Sen ve kalitesiz şakaların eksik olmuyor. Eee yaşıyor musun bari?"

M12904: *sakin sesle* "Hayır. Hâlâ yorgunum! Uyumak dışında, bir boka yaramıyorum. Sen rüya gördün mü bari?"

Nergis: *gülümser* "Bunu söylesem mi bilemiyorum... Bir dakika, Kızıl Kurt ve diğerleri nerede?"

Minako: *sakinlikle* "Onlar uyuyor, hiç rahatsız etme bence. *Güler* Rüyanı anlatsan güzel olacak, çocuk meraktan çatlamak üzere."

Nergis: *güler* "Pekala. *M12904'e döner* Senin mutant halinle piknik yapıyorum ve o baya sessizdi. Sonrasında bana "anne" diyip, sarıldı ve bu beni gururlandırdı."

M12904 bunu duyunca şaşırır ve Alter Ego'sunun başkalarının rüyasındaki davranışlarına anlam veremeden;

M12904: *şaşırır* "Bu... ne... ya... böyle?... Alter Ego'mda şaka gibi mübarek. Birini dönere çevirir başkasına yedirir, birini dondurmaya çevirir kendisi yer, diğerine "anne" der sarılır. Bu nasıl iş arkadaş, bir yerde gaddar, bir yerde melek gibi."

Saori: *sakinlikle* "Doğruyu söylemek gerekirse. Alter Egon bir insana nasıl davrandıysan, o şekilde davranır. Misal, Minako'yla bağ kurarsan, o da bağ kurar. Ve ya herhangi bir düşman vampire nasıl kötü davranırsan, o da aynısını yapar. Bir kopyan gibi."

M12904: "Şu an, çok güzel bir tespit yaptın. Muhtemelen üçüncüye dönüştüğüm zaman, ölecekmişim gibi hissetmiştim."

Mitsuhide: "Merak ettiğimden soruyorum, Alter Egon hep canavar mıydı?"

M12904: "Pek sayılmaz, insansı bedene geçtiğinde beyaz saçlı, mavi gözlü görünüyor. Canavar halimi, Nergis abla dışında herkes ilk defa görüyor."

Ayağa kalktığı zaman, içeriye girerek mutfağa doğru yol alır.

Mutfağa girip bir bardak suyunu aldığı an, fırının aşırı ısındığını görünce;

M12904: *gözleri fal taşı gibi açılır* "Hass... Kahretsin! Patlayacak bu!"

Tekrar dışarıya doğru koşar ve herhangi birine seslenecek şekilde;

M12904: "Biriniz fırını kaç dereceye ayarladı? Bir mevzu varda."

Saori: *gülümser* "Fatih abin, fırını 600 dereceye ayarladı. Niye sordun evlat?"

M12904: *şaşırır* "Yuh! 600 mü? Ablacım, abicim... Siz fırında, metal mi eritiyorsunuz? Fırın patlayacak amına koyayım, kapatayım mı?"

Fatih: *yorgun gözlerle* "Abartma dostum. Altı üstü bir börekler pişiyor. *Jeton düşer* Bir dakika ya? Börekler için 600 derece çok fazla, hemen kapatayım! Uyardığın için teşekkürler!"

M12904: *şakaya vurur* "Çabuk, ev patlayacak! *Güler* Kendime geldim şuan."

Nergis: *gülümser* "Rüyanı anlatmak ister misin kuzucuk?"

M12904: *sakinlikle* "İki kere rüya gördüm, hangisini anlatayım? Mutanttan insana döndüğümden sonrasını mı anlatayım? Ve ya buradaki odada uyuduğumda gördüğüm rüyayı anlatayım?"

Nergis: *güler* "Güzel! Nasıl olsa ben başka bir odada uyayacaktım, seni de alıp darlayacaktım. Güzel bahane oldu, bana anlatman gerekebilir. *Minako'ya döner* Minako sende gelecek misin dostum?"

Minako: *gülümser* "Elbette, tek başına darlayamazsın. Benimde gelmem gerekecek."

M12904: *içinden* "Gene başlıyoruz amına koyayım!"

Sonrasında üçü başka bir odaya geçerler.

Standia - Siber Askerin Karanlık Zihni (Geçiçi Olarak Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin