Standia - Siber Askerin Karanlık Zihni (Geçiçi Olarak Ara Verildi)

Bölüm 53 - Dronun götürdüğü kaos

M12904 sinir bozucu dronun gittiği yöne gider ve oradaki güvenlik kamera izleme odası benzeri bir yere geldiğini anlar.

Sonrasında gizlice ana odaya girerken arkadaşları yüksek sesle;

Tati: "Sensei! Onları bekleseydin keşke."

İssei: "Bizi koşturdun be liderim!"

M12904: "Çekirgeler bi gürültü etmeseniz gerçekten güzel olacak!"

Ayano: "Niye, ne olduki?"

M12904: "Galiba, dronun nereden yönetildiğini buldum!"

Minako: *odadan gizlice bakar* "Vay be, resmen bizi gizlice gözetliyormuş ha bu köyde."

M12904 ve yoldaşları gizlice dron odasını gözlerken aniden Ay Şeytan Ordusu bodoslama oraya giderek;

Tadasu: *bağırarak* "Mahmut abi, buldun mu birşeyler?"

M12904: *sessizce fısıldar* "Bi bağırmayın amına koyayım, farkedecekler bizi salak!"

Yarbay Sayuri Yoshizawa: *yüksek sesle* "Bizi bekleyeydin be evlat! Sanki ölüm kalım meselesi gibi!"

M12904: *öfkeden bağırır* "Sizin ben nefsinizi sikeyim! "Bağırmayın" diyoruz iki saattir!"

*Vampirin biri kapıyı aniden açar ve M12904 yaralanır*

Droncu Vampir 1: "Yabancılar, iki saattir ne bağırıyorsunuz! O fes takan yaralı gözlü bilgisayar bozuntusu buraya bok gelir, korkmayın siz!"

Fakat o vampir, M12904'ün burada olduğunu farketmeden içeriye tekrar girer;

M12904: *hafiften ağrı hissederek* "Orospu çocuğu beni aniden yaraladı!"

M12904 kapıya aniden tekme atarak kırar ve baskın yapar gibi içeriye dalar. İki vampirde bu ani baskında paçaları tutuşurmuşcasına tepki vererek;

Droncu Vampir 1: "Yavaş gir lan at kafası!"

Droncu Vampir 2: "Senin şom ağızını sikeyim Mathias!"

Mathias: "Sen de bana demedin mi "Burası o kadar gizli ki, o fesli barbar bizi bulamaz" diye Adolphis!"

Adolphis: "Gerizekalı ben canımın derdindeyim sen hala itlik peşindesin!"

M12904: "Kesin be sesinizi, dronla bizi taciz eden sizmisiniz?"

Mathias: "Evet! Bizi bunu yapmamı Ferid emretti!"

M12904: "Onun ben İzzett-ül ikramını... Ben ikinizi çok pis dövesim geliyor!"

Minako: "Yapma bunu."

M12904: "Siz dua edin onlar izin vermiyor, yoksa helvanızı yiyorduk şimdiden!"

Mathias: "İstediğini yap seni lanet olası!"

*M12904 tam yumruk kaldıracağı anda*

Tümgeneral Shunko Nishimori: *gelerek* "Mahmut, bu işi bize bırak arkadaşlarınla vakit geçir biraz."

M12904: *şaşırır* "Ciddi olamazsın değil mi?"

Sultan Aybüke Adizli: *Telefonu ona verir* "Bence yumruklarını birkaç saatliğine kullanmasan daha iyi olur, al şu telefonu patronları Ferid ararsa onunla istediğin kadar dalga geçersin."

M12904: *şaşırır* "Sağol... Sanırım..."

Tümgeneral Shunko Nishimori: "Yapma dostum, bütün gün aksiyon içindesin zaten. Biraz dinlenmelisin, arkadaşlarınla eğlen biraz. *jetonu ona verir* Benden olsun, düğünden sonra tekrar tanışırız. Görüşürüz dostum."

M12904: *iç çeker* "Görüşürüz... *Arkadaşlarına döner* Duydunuz onu, gidiyoruz gevşeyelim biraz..."

Tati: *sevinir* "Doğru seçim Sensei!"

İssei: *sevinir* "Harika oldu bizim için!"

Minako: *sevinir* "Bencede, birazcık eğlenmek fena da olmaz yani"

Mio: "Oley be!"

M12904: *Mathias ile Adolphis'e döner* "Hadi yine iyisiniz çakallar, dayaktan kurtuldunuz!"

M12904, Tadasu ve Suzue'nin takımları kendi yerlerine dönerler ve eğlenirler.

Sonra da kendi üslerine dönerler ve M12904 dersine kaldığı yerden devam eder.

(Y.N. 1: Tümgeneral Shunko Nishimori, büyük Nishimori ailesinin ikinci oğludur ve abisi Kenji ile kardeşi Shinya'nın kişiliklerinin tam ortasındadır. Gerektiği kadar sert ve iyimser bir kişiliği vardır yakın zamanda M12904 ile iyi dostluklar kurmaya çalışmaktadır. Küçük kız kardeşi Suzue ile baya iyi anlaşır)

(Y.N. 2: Sultan Aybüke ise Standia'nın Asea bölgesindeki Adiz Sultanlığındaki Melikin kızıdır, M12904'ün ailesi hakkında herşeyi bilmektedir ve kendisine yardım etmek için hayli çaba sarf etmektedir)