Standia - Siber Askerin Karanlık Zihni (Geçiçi Olarak Ara Verildi)

Bölüm 35 - Kırmızı kâğıt

M12904 yüksek akımdan dolayı kendini kapatır ve tekrardan rüya görür. Tekrar kendini çocukluğunu geçirdiği eski okulundaki bahçede uyanır ve ayağa kalkıp okulun çıkış kapısına doğru giderken kaçırılan iki öğretmenden birini görür;

M12904: *Şaşırır* "Aman Allahım! Kendisi ne ara esaretten kurtuldu? Bu işte bir terslik var..."

Öğretmen 1: *M12904'ü farkeder* "Mahmut, hoş geldin dostum. Bugün erkencisin, bir sorun mu var?"

M12904: *Yalan söyleyerek* "Her zamanki halim, ayaklarımın pası gitsin diye koştum."

Öğretmen 1: *Gülümser* "Umarım yetişirken kalp krizine girmemişsindir."

M12904: "Korkmayın efendim, benim vücut direncim sizden daha iyi."

Öğretmen 1: *Sorarak* "Güzel güzel, diğer öğretmenlerinin gelmesine hazır 3 saat varken, bizimle sohbete eşlik edermisiniz sevgili öğrencim?"

M12904: *Şaşkın ifadeyle* "Olur, neden olmasın."

M12904 tuhaf bir surat ifadesiyle okul binasının içerisine girer ve beklemeye koyulur. M12904 düşüncelere dalarak;

M12904: *İç sesiyle* "Neden ben buradayım, rüyanın içinde bir rüya gibi. Zaten ilk komaya girdiğim zaman Tek-Gözlü Ölüm Meleği tarafından bu okulda uyandım fakat farklı bir görünüşümle sanki reenkarnasyon geçirmişim gibi. İşin traji-komik tarafı ben hala yaşıyorum. Artık işe koyulup dostlarımı kurtarmam lazım! Düşün Mahmut düşün, herhangi bir ipucu şart işimi kolaylaştırması için!"

Öğretmen 1: *Enerjik bir sesle* "Mahmut sana bir kaç kitap ve yiyecek getirdim, sohbet edeceğimiz arkadaşlar birazdan gelirler."

M12904 kitabı ve bir kaç poğaçayı alır, kitabı açınca bir kağıt parçası görür. Kağıdın içinde bir not yazar;

"Bu okuldaki ikinci binaya gir ve alt kata in, sağ tarafında kütüphane olacak hediyelik eşyalar vitrininde başka bir not olacak. Kırmızı bir kâğıtta..."

M12904 notu okur okumaz, öğretmeninden izin isteyerek;

M12904: "Hocam, yan binaya gidiyorum. Geldiklerinde haber verir misin?"

Öğretmen 1: "Tamamdır, kaybolma sakın"

M12904 yan binaya gider ve alt kata iner. Alt katta onu değişik bir süpriz bekler, alt katı bahçe ve kütüphaneye benzer bir yermiş.

Hemen oyalanmadan hediyelik eşya vitrinindeki kemik tılsımı ile kırmızı kâğıdı alır almaz öğretmeni seslenir;

Öğretmen 1: "Mahmut! Arkadaşlar geldi!"

M12904: "Hemen geliyorum!, *kendi kendine konuşarak* Kırmızı kâğıdı cebime koysam iyi olacak. Belki önemli bir ipucu vardır."

M12904, öğretmeninin yanına gider ve hiç ummadığı bir süprizle karşılaşır. İki soylu vampirle göz göze gelirler;

Ferid Nathany: "Kimleri görüyorum, seni hangi rüzgar attı?"

Krul Balcescu: "*Ferid'i dürter* Boş yapma seni ukala, burayı özlemiş işte. *M12904'e dönerek* Seni görmek güzel, sohbetimize katılacağın aklıma gelmemişti"

M12904: *Solgun tavırla* "Tabi tabi süpriz olmuştur, başka ne bok olacaktı ki?"

Bunu dedikten sonra tekrar uyanır. Gözlerini açınca bir bölük rütbeliyle birlikte aracın seyir halinde bulur kendini....