Bölüm 36 - Yeraltıdaki Harabe şehir

20 1 0
                                    

M12904 askeri aracın içinde uyanır uyanmaz kafası güzel şekilde etrafına bakar. Bu bakış esnasında Albay Norito mutlu bir sesle kendisiyle takılır;

Albay Norito Katsuhito: "Demek uyandın ha, rüyan güzel geçti mi bari?"

M12904: *Başı ağrır* "Rüya ilginçti bir yandan da boktan!"

Tümgeneral Guren Nakano: "Ne görmüş olabilirdin ki?"

M12904: "Bir tılsım, bir kırmızı kağıt, kaçırılan iki öğretmenden biri, okul binasındaki yeraltı bahçe kütüphanesi ve iki amına koyduğumun soylu vampiri. Boktandı ama ilginçti, sanki bana bir şeyler anlatmaya çalışıyor gibi?"

Yarbay Sayuri Yoshizawa: *M12904'ün eline bakarak* "Galiba bahsettiğin ilk iki şey elinde belirmiş olmasın?"

M12904: *Şaşırır* "Bunlar ne ara elime geçti? Daha yüksek voltajdan ne zaman çarpıldığımı bile hatırlamıyorum!"

Tümgeneral Shinya Nishimori: *Gülümseyerek* "Belki bu kağıtta senin kısmetin varmış ha ne dersin?"

Albay Mito Kitamura: *Gözleri parıldar* "Mahmut, o kırmızı kâğıdı bana ver. Okuyacağım onu!"

M12904: *Albay'a vererek* "Al, bende merak ediyorum..."

Albay Mito Kitamura: *Kâğıda bakarak* "Bu "Aden'in Elması" ne? Sanki harita çizili ve *M12904'e dönerek* senin ismin yazılı"

M12904: "Ne "Aden'in Elması" mı? Bu kelimeyi en son Kirikle kentine giderken soylu vampirlere hizmet eden bir kızdan duymuştum"

Yarbay Sayuri Yoshizawa: "Nasıl yani? Bize açıklar mısın?"

M12904: "İlk önce bir rüyada kır düğün salonundaki adamdan duymuştum. Daha sonra da Kirikle'ye giderken denizin ortasındaki eski evden bir vampir kızla karşılaştım. Ona beni nereden tanıdığını sormuştum, o da beş büyük tapınakçının beni tanıdığını ve onların kölesi olduğunu söylüyordu. Beni güldüren tek şey ise gideceğim yolların tehlikeli olup bahsettiğiniz elmayı almamı ve dostlarımı kurtarmama izin vermeyeceğini söylemesiydi"

Tümgeneral Guren Nakano: "Ammaaaan... Klasik vampir kafası, anca insanları hafife alırlar başka bir boka da yaramazlar."

Albay Mito Kitamura: *Gözleri parıldar* "Mahmut, gezmek için gezeceğimiz ilk yer ile senin kırmızı kâğıttaki gideceğiz mekan aynı"

Tümgeneral Guren Nakano: "Ne ballıyız be!"

Tümgeneral Shinya Nishimori: *Merakla* "İyi de, Mahmut bu kırmızı kâğıdı nereden buldu?"

Tümgeneral Guren Nakano: *Kızarak* "Götünle mi dinliyorsun sığır? Adam rüyasında bulduğu an hemen elinde belirmiş!"

Ay Şeytanları Bölüğü kırmızı kâğıttaki gidecekleri ilk yere varırlar ve anında arabadan inerler.

Ulaştıkları mekan büyük alışveriş merkezine benzeyen bir kapalı bina şehirdi ve söylentilere göre alt katı yıkık dökük binalarla dolu bir boyut vardır, giriş ve üst katları ise ağızına kadar insan doluydu fakat o insanlar bildiğimiz insanlardan değildi, tamamen illüzyondan ibaretti.

Tıklım tıklım insanların dolu ve o insanların tamamen illüzyon olmasının nedeni ise herkesin binaya girmesini ve yağmalamasını engellemekti.

M12904 ile Ay Şeytanları Bölüğü binanın kapısına yaklaşır yaklaşmaz;

Tümgeneral Guren Nakano: "Söylentilere göre içerisi inanılmaz derece de kalabalık ve tıklım tıklım dolu. Bu yüzden partnerler halinde gidelim ki, bu karmaşıklık içinde kaybolmayalım"

M12904: *Hemen atlar* "Ben tek başıma gidebili...."

Yarbay Sayuri Yoshizawa: *Kolundan tutar* "Hayır, benlesin. Öğretmenin olarak tek başına girmene izin vermeyeceğim"

M12904: *Şaşırır* "NE!?! Hangi... Hangi ara benim öğretm...."

Tümgeneral Guren Nakano: "İtirazın mı var?"

M12904: *iç çekerek* "Hayır."

Yarbay Sayuri Yoshizawa: *Güler yüzle* "Güzel, artık benim öğrencimsin."

Teğmen Shigure Katsuragi: *M12904'ün omuzuna dokunarak* "Zaman kaybetmeden gidelim."

İçeriye girer girmez gördükleri manzara karşısında herkes şok olur, gözlerine inanılmayacak kadar kalabalıktı ve alt kata inmesini görünüşte baya zorlaştırıyordu.

M12904 aniden kalabalığa dokununca bunların illüzyon olduğunu hemen anlar;

M12904: "Sanırım... Bunlar tamamen illüzyon"

Bunu söyler söylemez herkes at misali aşağı kata koştu ve M12904 aniden şaşkına döndü;

M12904: "Hay... Çok şom ağızlıyım! Keşke aniden söylemesemiydim?"

Yarbay Sayuri Yoshizawa: "Bizde gitsek iyi olacak"

M12904 ve ekibi hemen aşağı kata inerler. Alt kattaki harabe şehrin manzarası M12904'ü baya etkileyip hayran bırakmıştı.....

Standia - Siber Askerin Karanlık Zihni (Geçiçi Olarak Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin