Bölüm 97 - Sersem baskını

27 0 0
                                    

M12904, Sasaki ile birlikte Minazawa'daki eve gitmeye koyulurlar.

Marketten alışveriş yaptıktan sonra giderler ve evlerine varırlar. Vardıkları zaman ışıkları açar, camı kısmen açmıştı. Yağmur sesi geldiği zaman Sasaki sevinerek;

Sasaki: *sevinir* "Güzel! Meditasyon için güzel bir an geldi! Ben çayları hazırlıyorum."

M12904: *gülümser* "Bende yardıma geliyorum. Seni uğraştıra..."

Sasaki: *gülümser* "Hayır. Hayır. Sen burada otur, dışarıyı izle. Ben hallederim hepsini."

M12904: *iç çeker ve gülümser* "İyi o zaman, ısrar etmeyeceğim."

Sasaki çayları ve atışmalıkları hazırlarken, M12904 yorgunluktan gözlerini açamaz hâle gelir ve sessizce içinden;

M12904: *içinden* "Alter Egom, bu sefer yapma. Zaten sana çok gıcığım. Birde Sasaki varken, yarının yokmuş gibi enerjimi sömürüyorsun, bi dur amına koyayım."

M12904-A: *iç çeker* "Tamam ya. Saldım seni, zaten hiç isteğim kalmadı."

M12904 gözlerini dinlendirir, yağmurun sesini dinleyerek, erimeye kadar rahatlar. Durgun sessizliğe hapsetmişti kendini istemeden, ancak huzurlu hissediyordu. Bir anda çaresiz.

İçi öyle bir geçmişti ki, kendini gömmüş gibi sessizleşti ve uykuya dalacaktı. Bunu farkeden Sasaki, ona hafiften dokunurak;

M12904: *yorgun sesle, uykulu gözlerle* "Uykuya mı daldım?"

Sasaki: *gülümser* "Evet. Ben gelmesem, uyuyacaktın. Önce atıştırmalıkları yiyip, oyun oynayalım. Sonra meditasyon yaparken uyursun."

M12904: *esner ve gülümseyerek* "Güzel! Tamamdır. *Atıştırmalıklardan birini alır* Taco aromalı cipsleri seviyorum, ondan alayım."

Sasaki: *gülümser ve uzatır* "Tabiki de canım. Al bakalım!"

M12904 cipsi alır ve tam açacağı sırada kapı zili çalar. Tam ayağa kalkacakken;

Sasaki: *gülümser ve onu durdurur* "Boşver Ak Kurt, bizim alt katta komşu çocukları vardı. Onlar yapıyor, takma."

M12904: *iç çeker ve gülümser* "Söylediğin için sağol."

Bu sefer cips paketini açtığı an, kapı aniden açılır. Kapıyı açan kişi ise tesadüf olarak Shunko'ydu;

M12904: "*bir an sinirle* Ya amına koyayım, bir kere ben Sasaki ile randevudayken, rahatsız etmeyin a... *Shunko'yu görür ve sakinleşir* Vay be, Shunko abi? Hayrolsun, kötü bir şey mi oldu?"

Tümgeneral Shunko Nishimori: *sakin sesle* "Kanka kusura bakma, gerçekten randevu'da olduğunu bilmiyordum. Fakat sana bir kötü haberim var. Daha doğrusu senin hoşuna gitme..."

M12904: *isabetle* "Tahmin edeyim, sersem altılı beni çağırıyor değil mi?"

Tümgeneral Shunko Nishimori: *sakin sesle* "Doğru tahmin ettin. O altılı senin için endişeli ve gözetim altında olman gerekiyormuş. Ayrıca onların babalarıyla tanışacakmışsın."

M12904: *sakin sesle* "Benim merak ettiğim şu; niye kendileri gelmek yerine, seni buraya gönderdiler?"

Tümgeneral Shunko Nishimori: *güler* "Onlar gelse ya inatlaşırdın, yada azarlardın. Onların yerine, kan emici arkadaşlarını gelseydi. Ya döverdin, yada azarlardın. İki tarafta senin bu azarlamandan bıktığından dolayı..."

Standia - Siber Askerin Karanlık Zihni (Geçiçi Olarak Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin