Bölüm 40 - Sahte Aydınlık

15 1 0
                                    

M12904, tekrar Ichiho Belle ile kapıştığı dakikaya geri döner ve kendisiyle dövüşür. M12904, Ichiho'yu tam yenecekken Crowley ona el bombası atarak;

Crowley: *Bombayı fırlatır* "Al dalgayı ağızına!"

Bombayı patlatacak an M12904 Ichiho'yu boynundan tutarak fırlatır ve güçlerini kullanarak;

M12904: *Rüzgar yeteneğini kullanır* "Rüzgarımı hisset!"

Ichiho Belle: *Zırlayarak* "Efendi Crowley, senin yapacağın işi sikeyim!"

Horny Skull: "Kaç lan kaç! Adam niyeti bozdu!"

Tümgeneral Shinya Nishimori: *Şaşırır* "O çocuk, az önce rüzgarıyla bombayı mı savuşturdu?"

Tümgeneral Guren Nakano: *Şaşkın bakışlarla* "Bu gözler bunu da mı görecekti!"

Soylu Vampirler kaçarak uzaklaşırlar;

Crowley: *Korkarak* "Bu yaralı çocuğu çok hafife aldık, geri bas taktiği uyguluyoruz!"

M12904: *Orta parmak çıkararak* "Cehenneme kadar yolunuz var sizi pislikler!"

Albay Norito Katsuhito: "Tek taşla üç kuş, harika! Crowley karşımıza çıkmanın bedelini ödedi"

Albay Mito Kitamura: "Ben merak ediyorum, o nasıl oluyor da üç soylu vampirin üçünü de alt edebiliyor!?"

Teğmen Shigure Katsuragi: *Afallar ve M12904'ü gösterek* "O psikopat aşırı güçlü, Ichiho'yla ciddi dövüş içinde bile değildi. Bilerek o vampire dalga geçermiş gibi parmağında oynattı!"

Ay Şeytan Ordusu seçkin rütbelileri kendi aralarında konuşurken M12904 onların yanlarına gelir;

*M12904 öksürür*

Tümgeneral Guren Nakano: "Ne?"

M12904: *Şakayla karışık* "Bakıyorum da sohbete güzel dalmışsınız, seslenmeye kıyamadım."

Tümgeneral Shinya Nishimori: *Şaşırır* "Sen, az önce rüzgarınla bombayı mı savuşturdun?"

M12904: "Evet, çok mu şaşırdınız?"

Teğmen Shigure Katsuragi: "Diğerlerini yenersin anlarım da, Crowley senden yedi-sekiz kat daha güçlü onu nasıl yenmeye başardın?!"

M12904: "Aslında onu ben yenmedim. Aptalca hamlesi ile kendini ele verdi."

Teğmen Shigure Katsuragi: *Afallar* "Tamam, işler giderek tuhaflaşıyor..."

Tümgeneral Shinya Nishimori: *Haritayı açar* "Aden Elmasının bir parçasının olduğu yer ise..."

M12904: "Borgia Kulesi mi?"

Albay Norito Katsuhito: "Ve bingo! Doğru tahmin ettin dostum."

M12904, seçkin rütbelilerle birlikte Borgia Kulesinin üst geçidine giderler. Daha da yürüdükçe hayalet şehri andıran yerleri gördüğü an etraf daha da sessiz ve kasvetli olmaya başladı.

Gökyüzündeki kasvetli aydınlık iyicene belirgin olduktan sonra hafif yağmur yağar ve;

M12904: *Yüzü düşerek* "Hay amına koyayım! Yine yağmur başladı!"

Albay Mito Kitamura: "Burası Standiya, yağmurları ile meşhur. Bilmiyormuydun?"

Yarbay Sayuri Yoshizawa: *Kırmızı Kâğıda bakarak* "Kuleye gidebilmemiz için üst geçitten karşıya gitmemiz gerekiyormuş"

Teğmen Shigure Katsuragi: *Etrafı inceler* "Çoğu kan izi de üst geçitteki köprüden geçtiği görülüyor"

M12904 hislerini kullanarak merdivenden yukarıya çıkar ve bütün izler bunu doğruladığını anlayınca;

M12904: *Yüksek sesle* "Gençler, gelin!"

Tümgeneral Guren Nakano: *Yüksek sesle* "Ölmeyelim sonra!"

M12904: *Yüksek sesle* "O zaman tek gideyim, siz kalın!"

Tümgeneral Guren Nakano: *U dönüşü yapar* "Şaka yaptım, bekle geliyoruz!"

Karşı tarafa geçtikten sonra kırmızı kâğıttaki yere giderken kan izleri yer altına doğru gittiğini anlarlar ve silahlarına sarılır sarılmaz içeriye girerler.

M12904 hislerini kullanarak terk edilmiş yeraltı istasyon şehrine ayak basarlar.

(Y.N.1: M12904'ün en bilinen lakabı "Psikopat" ile başlayan cümlelerdir. Çünkü soylu vampirleri katlederken en ufak merhamet duygusu yoktur.)

Standia - Siber Askerin Karanlık Zihni (Geçiçi Olarak Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin