Standia - Siber Askerin Karanlık Zihni (Geçiçi Olarak Ara Verildi)

Bölüm 91 - Bitki mezar

M12904 kendi evlerinde ikizi Kızıl Kurt ile satranç oynuyorlardı. Tabiki M12904 her seferinde satranç oynarken kaybediyordu kardeşine karşı.

Kızıl Kurt: *güler* "Yenildin yine."

M12904: *ufaktan kızar* "Hay ben böyle işin! Altıncı oynayışımız, ama bir kere bile yenemiyorum seni."

İssei: *güler* "Her seferinde yeniliyorsun liderim."

Minako da uzaktan izler ve yanlarına gelerek;

Minako: "Mahmut, müsait misin?"

M12904: "Efendim Minako-ōnesan?"

Minako: *gülümseyerek* "Seninle bir yerlere gidelim mi?"

M12904: *gülümser* "Neden olmasın."

Minako: *gülümser* "O zaman hazırlan. Beraber gidelim. Kuzutori şehrindeki terkedilmiş bir köydeki eve gideceğiz!"

M12904 ve Minako garip bir yere giderler. Gittikleri yer eski bir duvarla çevrili köy evi gibiydi.

Bu yer Kuzutori şehrindeki terkedilmiş bir köye ait garip bir evdi.

İkisi eve girdiği an birazda olsa germişti fakat hızlıca toparlanıp içeriye dalar;

Minako: "Umarım bir problemle karşılaşmayız..."

M12904: "Bence o kadar da erken konuşmayalım..."

İki binadan birine, soldaki eve doğru yürürler ve yıkık dökük yerlerden sakincene adımlarına atarak girmeyi başarırlar.

Hol bölümüne geldiklerinde yatak odası kısmına girerler;

Minako: *M12904'e dönerek* "Bu andan sonra, yanımdan ayrılmasan iyi olur Mahmut."

Bir kaç yeri inceledikten sonra, oturma odasına doğru gittikleri vakit bir sürü büyümüş bitki görür, hepsi domates, maydonoz, biber gibi sebzelerdi. Bunun olacağını şaşıran M12904 merak ederek;

M12904: *şaşırır* "Bu bitkiler, bildiğimiz domates, biber, maydanoz falan..."

Minako: *şaşırır* "Görmesem, dalga geçtiğini düşünecektim. Bu terkedilmiş yerde, bunların ne işi olabilir?"

M12904, bitkilerin arasını açtıktan sonra tesadüf eseri bir mezar taşına rastlar. Taşı gördüğü an daha da garipser ve;

M12904: "Minako-ōnesan... Daha da beterini buldum."

Minako: *mezar taşını görerek* "Aman tanrım! Bu nasıl olur?..."

M12904: *mezar taşlarını inceler* "Bu taş, Vera Katsuki'ye ait... O kim acaba? *Başka bir taşa bakar* Mizu Echiki mi? Kaen Morhen? Kaze Echiki? Hikari Yagi? Kurai Nikki? *İç çeker* Siiiiktiiiirrrr?!"

Minako: *sakin bir sesle* "Sorun nedir?"

M12904: "Vera dışında, çoğu isim bana tanıdık geldi... Bunlar Işığın Ahenki takımının üyesi olanların isimleri geldi bana..."

Minako: *iç çeker* "Sanırım, burada ters giden bir şeyler olduğunu anlamış olduk."

Karşısına küçücük pembe kürklü tatlı bir tilki çıkar ve M12904'ün elini ısırır. Salona doğru koşunca çok garip şeyler ortaya çıkarak;

M12904: *şaşırır* "Vay anam, babam, burası ne olmuş böyle?"

Minako: *soğukkanlılıkla* "Sağımızda ve solumuzda üçlü kanape, karşımızda iki tane tekli koltuk. Klasik aile odası... Ortasında bir masa var ve not yazılmış."