Standia - Siber Askerin Karanlık Zihni (Geçiçi Olarak Ara Verildi)

Bölüm 22 - Aksular'dan kaçış yok!

M12904, Tati, İssei ve Kimliği Belirsiz Şahıs ile birlikte Aksular'a girer girmez yokuş yukarısındaki bir Rum evine gitmeye koyulurlar.

Yokuş yukarısına giden yola giderken hava bozar ve yağmur tüm şiddetiyle yağar. Aynı zamanda şehir sokaklarına çıkabilmesi için yuvarlak acil çıkış merdivenlerine benzeyen merdiven vardır. Yağmur her beş dakikada bir hızlanır ve ellerini çabuk tutmaları gerekirdi.

Hemen merdivenle yukarıya çıkarlar ve bir büro deposu gibi bir depoya varırlar;

Tati: "İşte Aksular'a gidiş biletimiz"

İssei: "İyi de? Ama burası bir depo Tati-sama, ne yapabiliriz ki?"

Tati: "Çıkış kapısı yüksek ihtimalle kilitlidir, ya anahtarı bulmamız lazım ya da kilidi kırabilecek bir alet"

M12904: "Tati, tabancam işe yararmı? Veya bende el bombası falan var"

Kimliği Belirsiz Şahıs: "Senin dediğin işe yarasa da, muhtemelen deponun içinde tehlikeli canlılar veya şahıslar burada olduğumuzu anlarlar. Senin dediğin çok riskli Mahmut"

M12904 ile üçü anahtarları samanlıkta iğne arar misali ararlar ve bulur bulmaz bir çığlık gelir;

*Nekrotiğin çığlık sesi*

M12904: "Tati mi bağırıyor az önce?"

İssei: "Hayır liderim, bu ses bence Tati'ye ait değil"

Tati: "Bağıran ben değilim sensei, belki bağıran kimliği belirsiz hanımefendidir?"

Kimliği Belirsiz Şahıs: "Üzgünüm çocuklar ben bağırmadım. Fakat başımız belaya girecek gibi"

M12904: "O zaman siz arkada kalın, ben o illetin ifadesini alırım"

Kimliği Belirsiz Şahıs: "O zaman bizde arkadan eşlik edelim sana."

İssei: "Arkadan falan derken..."

Tati: "*Araya girerek* Sus lan, fesat olma bu kadar"

*Nekrotik anında bağırır*

M12904: "*Ateş eder* Amına koyduğumun zombisi! Kulağımızı kanattın adi yaratık!"

Kimliği Belirsiz Şahıs: "Anahtarı takıp çıkalım, yokuş yukarısında Rum evine çıkarsak azda olsa dinlenmeye fırsatımız olacak"

M12904: "O zaman elimizi çabuk tutmalıyım, fazla sallanırsak Vampir Overwatchlar dördümüzü gömer"

Tati: "Gidelim"

Depodan çıkar çıkmaz yağmur eşliğinde yokuşa doğru giderek eve girerler. Kaldıktan bir kaç gün sonra ana yoldan başı boş terkedilmiş bir araba görürler ve binip giderler.

M12904: "Nereye gidiyoruz? Sonraki varış yeri ne?"

Tati: "Pirabolu istasyon kasabasına, senin öğretmenlerinin ve binlerce Arcaealının tutulduğu yere"

M12904: "Allah'a şükür onları kurtaracağız demek"

Pirabolu'ya tam gidecekken arabaya yıldırım düşer ve araba denize doğru düşer.