Standia - Siber Askerin Karanlık Zihni (Geçiçi Olarak Ara Verildi)

Bölüm 86 - Göz açıp kapayınca

M12904 gözlerini kapatır kapatmaz rüyalar alemine dalar ve kendini kozmik bir bahçede bularak şaşkınlığını dile getirerek;

M12904: "Neredeyim ben amına koyayım?"

Shiro: *gülümser* "Rüyâlar aleminin 4.katmanındasın. Burası Kozmik bahçe olarak geçer."

M12904: *başı ağırır* "Ah tanrım, kafam hâlen bir dünya olduğunu düşünmeye başlıyorum. Kafam o kadar bir milyon ki, Shiro'nun sesini duymaya başlıyorum."

Shiro: *güler* "İyi de ben buradayım."

M12904: *şaşırır* "Shiro? Sen tapınakta değil miydin?"

Shiro: *gülümser* "Orada canım çok sıkılıyor, bende sana musallat olayım dedim."

M12904: "En azından akıl danışacağım biri var. Neden buradayız?"

Shiro: "Hiç bir fikrim yok, sadece ileride zor durumda kalacağını hissettim."

M12904: "İç güdülerim iyice köreldi. Gideceğimiz bir yol var mı?"

Shiro: "Şuradaki anıt kapıdan çıkarsak, rüzgârın bize nereye yönlendirirse oraya gideriz tatlım."

M12904 bunu anlamamıştır fakat Shiro'nun söylediğini yaparak rüzgarın nereye eserse oraya giderek, karşısında ada manzaralı olan uzun yolda yürür.

Yürüye yürüye artık yorulmuştur ki, ayakları ve bacakları işlevsiz hâle gelerek;

M12904: *Ayakların acısını derinden hissederek* "Ananı sikeyim ayaklarım çok fena acıyor! Patisi yanmış köpek gibi toplam 12 kilometre yürüdük! Daha bir sonuca bile varamadık! Sikerim böyle işin!"

Shiro: *gülümser ve kızararak* "Seni taşımamı ister misin bebeğim?"

M12904: *nefes nefese acı çekerek* "Gerek yok. Azıcık dinleneyim, uçma gücümü kullanacağım. Çantamdan İssei'n bana yaptığı mana iksirini verir misin lütfen Shiro?"

Shiro: *kıkırdar* "Gaspaço çorbasından mı tatlım?"

M12904: "*Kızar* Ne sikimse işte! *Sakinleşir* Özür dilerim Shiro... Birde ağrı kesici ile kas gevşetici vardı çantamda onları da alabilir miyim?"

Shiro: *gülümser ve onunla ilgilenerek* "Sakin ol tatlım, mana kullanmana gerek yok. Bu sefer ben seni taşıyacağım, gideceğimiz yeri sende seveceksin."

M12904 bunu istemeye istemeye fakat gülümseyerek kabul eder ve yolculuğa devam ederler.

Yolculuktan sonra eski memleketi Karakeçi köyüne vardıklarında, M12904 iki duyguyu aynı anda yaşarak;

M12904: "*sevinir* Köyüme mi geldim şuan? *Bir an durgunlaşır* Ne boklar dönüyor acaba, merak ettim?"

Shiro: *gülümser* "Bence ikinci binalar grubundan bakalım, en çok dikkatimi çeken orası."

M12904: *Onaylar* "Doğru söylüyorsun, en çok curcuna oradan çıkar."

Oraya vardıktan sonra etrafından dolaşır ve tesadüfen bakkala göz kestirince;

M12904: *şaşırır* "Bu ne amına koyayım?"

Shiro: *gülümser* "Bakkal orası, bilmiyor muydun?"

M12904: "Biliyoruz da, benim gençliğimde orası eski bir ambardı. Ne ara bakkal oldu? *Etrafına daha da bakarak* Lan bu bizim Osman dedenin evi... Ne ara bir sürü ev oldu amına koyayım?! *Daha da bakar ve korkarak* Yok artık!"