Bölüm 4 Part 1 ~ Yeşil

995 85 18
                                    

Jang Jaeyoung kalbi patlayana kadar Chu Sangwoo'ya 2 gün boyunca zorbalık yaptı. Başka hoobaelerini kullanarak Sangwoo'nun oturduğu sıranın sürekli dolu olmasını sağlamıştı ve tüm sınıflarda gürültü de yapıyorlardı. Sangwoo'yu takip ederken onun öfkeden titrediğini izlemişti.

2 günlük preformans;

İlk olarak Jaeyoung 6 yeni hitap kazandı:  (1) takipçi (2) çöp (3) psikopat (4) pislik (5) sadist (6) haydut. Başka bir deyişle, kendini Sangwoo'nun aklına kazımıştı. Sangwoo'nun ona koyduğu etiketler hoş değildi ama hiç olmamasından daha iyiydi. Görsel Tasarımcı Jaeyoung markalaştırmanın önemini herkesten daha iyi biliyordu. Sesli pazarlamanın daha yoğun bir etkisi vardı; o da negatif etkilerin pozitif etkilerden daha çok dikkat çekmesiydi. Dahası, Sangwoo gibi kimseye isim vermeyen bir manyak tarafından 6 etiket almak bir onurdu.

2.olarak, Jaeyoung duygusal intikamını almıştı. Bu sanki ferahlatıcı bir soda içmek gibi hissettirmişti. Mükemmel Sangwoo'yu mahvederken duygusal zararı azalıyormuş gibiydi.

3.olarak, Sangwoo'yu kışkırtmak eğlenceliydi. O duygusuz yüzü acınasıdan çok izlemesi zevkli bir şeye dönüşmüştü. Her gün erken uyanmanın acısını giderecek kadar eğlenceliydi hem de. Sangwoo'yu 2 hafta daha takip etmeyi düşünüyordu ama nazikçe, daha erken bırakmayı düşündü. Çünkü Sangwoo sandığından daha fazla streslenmişti. Düşündü ki eğer böyle giderse Sangwoo dönemi dondurup gidebilirdi. Jaeyoun onun günlük yaşamını mahvetmek istememiş, sadece onu sadece biraz rahatsız etmek istemişti.

Ek olarak Jaeyoung bir şeylerden çok çabuk sıkılıyordu ve bu şeyleri zahmetli buluyordu. Hoobaelerinden sürekli çantalarıyla ilgilenmesini istemek kolay değildi. Peki ya 1 kelimesini bile anlamadığı bir dersi dinlemenin işkencesi çekilir miydi? Kütüphane gibi sessiz yerlerde 1 dakika bile durunca kaşınmaya başlıyordu.(Ç/N evet anladığınız gibi götünde kurt var :D) Dahası, kalabalık bir restoranda sinek sidiği gibi yemeği yemek de çok zordu. Zaten 2 hafta dayanamazdı. Herneyse bu, zamanı bol olduğu için yaptığı bir şeydi çünkü bu aralar yapacak cidden hiçbir şeyi yoktu.

'Sangwoo, bunu neden yaptın?'

'Kore Üniversite Öğrencileri için Kişisel Gelişim' dersini çalışmaya başlamasının 3.dakikasında Sangwoo'yu suçlamaya başlamıştı. Derste bir sürü öğrenci vardı ve bu da iyi değildi. Ve başkalarının onun yerine katılmasını istemek artık olanaksızdı. Daha kaç tanesi mezuniyetini daha da ertelemek isterdi ki. Eğer Sangwoo haksızlığı görmezden gelebilen sıradan biri olsaydı, Jaeyoung şu anda dünyanın en iyilerinden bir tasarım okulunda, Amerika'da okuyor olacaktı. Bu bir kenara, Ahlâk dersi çalışmıyor olacaktı.

Her neyse bu anlamsız bir hipotezdi. Gaddar bir grup lideriyle aynı gruba düşmenin yasını tutmalıydı. Bu dönemi geçmenin bir yolu yoktu çünkü profesörde bıraktığı saygısızca davranışlarının etkisi sürüyordu. Jaeyoung en arkaya oturdu, üzgündü, bu yüzden yanındaki kişiden boş kağıt istedi ve bir şeyler karalamaya başladı.

Binadan çıktığında hava harikaydı. İlkbahar, tatlı aşkın mevsimi geliyordu. Jaeyoung son kız arkadaşıyla ayrılalı yarım yıl geçmişti ve bu yüzden uzun zamandır randevuya çıkmıyordu. Bu düşüncelerle diğer öğrencilerin arasından yürürken, çok uzaktan Sangwoo'yu gördü. Dikkat çekecek kıyafetler giymiyordu ve öylece fark etmesi harikaydı. Sangwoo yeşil giyinmiş bir kızla restorana doğru yürüyordu.

'Seni piç, tatlı kızlarla gayet iyi geçiniyorsun.'

Şimdi düşününce, Sangwoo restorana geldiğinde de bir kız vardı yanında. O kişilikle kızlar arasında popüler olmak zor olmalıydı. Jaeyoung Sangwoo'nun biriyle çıktığını hayal bile edemiyordu. Öğrenci restoranına sırf meraktan gelen bir sürü insan vardı. Sangwoo boş masaları geçmiş, sinsice, dolu bir masada yemek yiyordu.

'Öcünü alıyorsun demek.'

Jeyoung Sangwoo'nun sırf ondan kaçmak için böyle yapmasına güldü. Onun da tatlı bir yanı vardı. Yeşil giyen kız da onun yanında oturuyordu. Yakından bakınca, restorana onunla birlikte gelen Ryu Jihye olduğunu anladı.

Jaeyoung buranın iğrenç ve tatsız yemeklerini yemeyi kesmesi gerektiğini düşündü. 1 kez daha burada yemeye katlanamazdı. Ayrıca 16 kutu kahve almıştı ama bir tanesini denedikten sonra midesi artık onu içmeyi kaldıramadıpından attı ama onlardan hâlâ 15 tane daha vardı. Bu yüzden kulüp odasına koydu ama hoobaeleri bile içemedi bu yüzden orada duruyorlardı.

Arkadaşlarıyla sigara içme bölgesine giderken, karşı kaldırımda yürüyen Jihye ve Sangwoo'yu gördü.

•°•°•°•°•

-Jaeyoung'un fark etmeden kıskanması çok tatlı değil mi sşsllsskşsls diğer bölümde daha da belirgin bu durum.

Her neyse eğer beğenirseniz oy vermeyi unutmayın 💖💖 gerçi şu an çok kimse okumuyor ama yine de yazmak istedim 😣💔

SEMANTIC ERROR NOVEL (BL) ~ TR ÇEVİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin