Tuhaftır ki toplantı odasında manyak çocuk oturuyordu. O, üst sınıfına gözünü kırpmadan cevap veren, boynu kar gibi bembeyaz olan ve aynı kişiyle birkaç defa karşılaşsa bile hatırlamayan bir aptaldı. Belli ki Jaeyoung'u bu kez de tanıyamamıştı.
Çok da umursamadığı o toplantı bir anda ilgisini çekmeye başlamıştı.
Manyak Jaeyoung'a önce şüpheli bir şekilde yaklaştı ama Jaeyoung'un portföyünü gördükten sonra fikrini değiştirdi. Jaeyoung bu çocuğun meşhur toplama yeteneklerini duyduktan sonra beklentileri yavaş yavaş yükselmeye başlamıştı. Mezun olamadığı için gıcık olmuş olmasına rağmen ilginç bir şey oldu.
"Öyleyse bana numaranı ver."
Manyağın, birinden numarasını istemesi o kişi için bir onurdu ama işler tekrar sarpa sardı.
Jaeyoung 'manyak=Chu Sangwoo' gerçeğini öğrendikten sonra, o piç not defterini unutup odayı terk etti. 2 kredi yüzünden mezun olamadığı için oluşan derin üzüntüsü tekrar ortaya çıktı ve onu sinirden köpürttü. Biraz stresini azaltıp onunla konuşmak için tekrar aramayı denedi ama o manyak, aramaları yeniden görmezden geldi.
Jaeyoung çok çok çok çok sinirliydi. Oysaki not verme dönemi çoktan bitmişti. O manyağı dövmek hiçbir işe yaramayacaktı ve zaten nerede yaşadığını da bilmiyordu. Hiçbir şey olmamış gibi davranmaktan başka çare yoktu.
Bir haftasonu Jaeyoung arkadaşlarıyla oyun oynamaya gittiğinde manyakla karşılaştı.
Ona uymayan bir şekilde internet kafede çalışıyordu. Aklına onu rahatsız etmek için bir sürü yol geldi ama o basit zorbalıklarla yenilebilecek bir düşman değildi. Jaeyoung başkalarının başarısız olduğu girişimleri görünce daha tedbirli olmaya karar verdi.
Ne var ki manyağın varlığı oyun oynarken Jaeyoung'u çok rahatsız etti ve Jaeyoung bir türlü konsantre olamadı. Birdenbire ramen siparişi verdi. Onda kusur arama gibi veya ona rameni yeniden yaptırma gibi hisleri yoktu. Sadece üzülmüş bir ifade görmek istiyordu ama manyak öyle bir ifade göstermiyordu.
Aksine, manyak utanmazca bakıyordu. Jaeyoung'a başkalarının da o çocuğa yaptığı gibi bir taciz etme isteği geldi ve en sonunda sinirlenip lanet okumaya başladı.
"Bir çöpmüş gibi yaşamaya devam et ve beni bir daha aramadığından emin ol."
Manyağın sosyal yeteneklerinin bu derecede kötü olduğunu ilk defa görüyordu. Jaeyoung çaresizce onu dövmek istedi ama yapsaydı o çocuk acı bile çekmeden çoktan 155'i aramış olurdu. Bu yüzden Jaeyoung o gün de kendini tuttu.
Jaeyoung manyağı yıllardır gözlemliyordu ve başkalarının söylediğinin aksine onda hafiften olumlu bir izlenim bırakmıştı.
Aslında Jaeyoung normal kategorisine girmeyen asi tipleri sevmeye daha da yatkındı. Ama deliliğin de bir sınırı vardı. Onunla münakaşaya girmek ilginç olmak yerine rahatsız ediciydi. O piçi etrafta görmek istemiyordu.
Bir gün manyak, birbirlerine bir daha karşılaşmayacaklarına söz vermelerine rağmen Jaeyoung'un restoranına geldi ve yanında güzel bir kız da vardı. O restoranda noonasının¹ ricası üzerine restoranın açılışından beri çalışıyordu. Onun orada çalıştığı da etrafta bilinirdi.
Manyak içeri girince Jaeyoung'un kan basıncı yükselmeye başladı. Ona yaklaştığında kalp atışları hızlanmaya başladı çünkü o çocuk korkusuzca kavga etmek için gelmişti.
Oysaki manyak Jaeyoung'u fark etmeden makarna sipariş etti. Rol bile yapmıyordu. Göz göze gelseler bile sanki ilk defa gördüğü birine bakıyordu çocuk. İçinde biriktirdiği bütün sinir iki katına çıktı.
'Ne sikim oluyor şu anda?'
Yemeği servis ederken işlerin nasıl bu hâle geldiği hakkında düşündü. Cevap sadece 'maksimum umursamamazlık' olabilirdi.
Önceki karşılaşmalarının üzerinden baya bir zaman geçtiği için unutulmaları normaldi. Bunun ötesinde, eğer yaptığınız hareketler birinin mezun olmasını engelliyorsa ve eğer insansanız, başkalarının da hislerini düşünmeli ve en azından utanmış gibi yapmalısınız. Hatta bu kişi size karşı iyi bir tutum gösterdiyse pişmanlık hisleri daha da yoğun olmalıydı. Ama bu lanet çocuğun kafası hiçbir yanlış yapmadığını düşündüğü için hemen gitmeyi istemekle meşguldü."Ah, Kim Youngjae sunbae."
Dahası, bu manyak belli ki onu insandan bile saymıyordu. Bunun yerine Jaeyoung'un sebepsizce gürültü yapan birisi olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden kıyafetleri ve aksesuarları birazcık değişince onu tanıyamadı bile. Şimdiye kadar Jaeyoung hiç bu kadar reddedilmiş hissetmemişti.
Jaeyoung'un hissettiği öfkenin şekli değişti. Eğer ona makarna siparişi getirmesini isteyen ve BB okuyan bu manyağa eziyet etmek istiyorsa kendisinin hissettiği gibi hissettirmeliydi onu da.
Jaeyoung manyağın umarsız bakışlarının, hissettiği şiddetli öfke tarafından ezilmesini umdu. Ve Jang Jaeyoung ismindeki üç karakterin de, onun robot beynine kazınmasını istedi.
"Sevmediğin bir şey var mı?"
"Sunbae."
Eğer durum buysa, kolaydı. İşini bitirir bitirmez plan yapmaya başlayacaktı. Manyağı toplantı odasında bıraktığı defterde bir sonraki dönemin planları yazıyordu. Jaeyoung zaman çizelgesini onun planlarına göre yeniden ayarladı. Gerisi kolaydı.
"Chu Sangwoo isimli birini tanıyor musun? Sürekli siyah kıyafetler giyen ve siyah şapka takan bir öğrenci."
Arka kapılarda ki güvenlik görevlilerine, kütüphanecilere, restoran çalışanlarına, bakkallara, yarı zamanlı çalışanlara, Kağıt çalışanlarına ve geçen dönem onunla aynı derse giren öğrencilere onun hakkında sorular sordu. Sonuç çok komikti.
"O öğrenci her gün bisikleti ile aynı saatte buradan geçer. Bu yüzden onu çok iyi biliyorum." (Güvenlik görevlisi)
"Her gün aynı saatte aynı kahveyi alıp içer ağzına başka hiçbir şey sürmez." (Bakkal)
"O öğrenci geçen dönem her gün saat 4.02'de hiçbir günü atlamadan buraya geldi. Bunu anlamak için saate bile ihtiyaç duymadım" (Kütüphaneci)
"Her gün burada aylak aylak dolaşan çocuğu mu diyorsun? Her gün tam 41 geçe burada yürür. Ve elindeki kahve kutusunu köşedeki ikinci çöp kovasına attığından emin olur. Diğer çöp kovalarını seviyormuş gibi görünmüyor." (İnşaat çalışanı)
"Her gün aynı yere oturur. Sanırım bütün dönem böyleydi." (Öğrenci)
O, sandığından daha düzenli orospu çocuğu bir manyaktı.
Başkaları, onun zaten normal biri olmadığını belirtmişti. Bu nedenle daha manyakça plan yapabilmek için onun gibi düşünmeye başladı. Jaeyoung, Chu Sangwoo'nun mükemmel günlük hayatını mahvetmek için her şeyi ayarlamıştı.
°•°•°•°•°
Noona¹: Erkeklerin kendilerinden büyük kadınlara hitap şekli.
![](https://img.wattpad.com/cover/274349715-288-k206822.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEMANTIC ERROR NOVEL (BL) ~ TR ÇEVİRİ
RomanceBilgisayar Bilimleri öğrencisi Chu Sangwoo kararlı ve kurallara sıkıca bağlı kişiliğin somut bir örneğiydi. Sangwoo Sosyal Bilimler dersinin grup ödevi üzerinde çalışıyorlarken hiçbir çaba sarfetmeyen beleşçilerin ismini mantıklı olarak ödevden çıka...