SEMANTIC ERROR NOVEL (BL) ~ TR ÇEVİRİ

Bölüm 6 Part 4

'Sarhoşluğunun ertesi gününden ben sorumluyum!'

Patent#99999

Akşamdan kalma içeceği

777a.m.

Farkında olmadan elini uzattı. Sonra yumruğunu sıkıp elini kendine geri çekti. Ama sonra eli yeniden uzandı ve bu kez almalıydı. Elleri beyninden ayrı bir organizmaymış gibi emirlere karşı geliyordu.

Kendi kendine savaş verdikten sonra elleri beynine karşı kazandı ve dolabı açmak için uzandı.

Dükkan sahibi 777a.m.'e bakıyordu ve sonra  Sangwoo'ya "Dün içtin mi? İçime öküz oturmuştu. En son gördüğüm ifaden beni rahatsız etti o yüzden bu benden olsun." dedi.

Sangwoo bir şekilde bedava akşamdan kalma içeceği almıştı. Ama bunu ne için kullanacaktı? Sangwoo ona ödemek istediğini söylemek üzereyken dükkan sahibi çoktan kasaya dönmüştü.

Sangwoo kafeden çıktı ve sabah Jaeyoung'un ona verdiği kahveyi içerek yol boyunca yürüdü. Doğal Bilimler Fakültesi'nin önündeki kovalardan 2.sine kutuyu attı ve kütüphaneye doğru gitti. Getirttiği kitabı inceledikten sonra oturdu.

Çantayı açtığında ders kitaplarının arasındaki teneke kutuya baktı. Sangwoo titizlikle ihtiyacı olan kitapları çantasından çıkardı ve incelemek için 777a.m.'i çıkardı.

'Sarhoşluğunun ertesi gününden ben sorumluyum!'

Sarhoş¹ kelimesini görür görmez düzgünce yürüyemeyen Jaeyoung'u hatırladı. Başka  sarhoş birinin nasıl göründüğünü hatırlamaya çalıştı ama aklına hiçbir şey gelmedi. O yüzden bunun yerine alkol ve balina hayal etmeye çalıştı ama aklına en başta gelen görüntü takılmıştı ve gitmiyordu.

Bir süre aynı şekilde oturan Sangwoo ayağa fırladı ve içeceği kaptı. Sonra hızlıca merdivenlerden indi ve lobiden geçti.

Sangwoo problem çözmeye bayılıyordu. Bu onun problemi olmasa bile eğer ürünün iddia ettiği şey doğruysa -bu markanın akşamdan kalmalığa iyi geldiğiyle ilgili patenti var- problem çözülebilirdi. İşte bu kadardı.

Aslında bu biraz pervasız bir düşünceydi. Jaeyoung çoktan içmek için bir şeyler almış olabilirdi. İçecek sloganında yazdığı kadar iyi olmayabilirdi. Jaeyoung çoktan eve gitmiş olabilirdi.

Sangwoo amacına odaklı, düşünceler içinde yürüdü. Jaeyoung'un nerede olduğunu bilmiyordu bu yüzden Tiyatro odasına bırakacaktı. Eğer bunu yaparsa elinden geleni yapmış olacaktı. Sangwoo'nun daha fazla yükümlülüğü yoktu.

Sangwoo enstitüye gidiş yolunda durdu. Uzaktan biri gözüne çarpmıştı. Yüz hatları o uzaklıktan fark edilebilir değildi ama Sangwoo o kişinin çirkin ifade yaparak güldüğünü görebiliyordu. Elinin havada birkaç defa yaptığı jestlere baktı. Bacaklarının eğrilik derecesi başkalarınınki gibi değildi. Üstünden çıkardığı yeşil mont yerde uzanıyordu.

Jaeyoung oturmuş, bankın tamamını işgal etmişti. Sarışın bob saç kesimli bir kadın kollarını bağlamış, önünde duruyordu. Tam incelemese de, Jaeyoung sınıftaki hâlinden daha iyi görünüyordu. Elini acı çekiyormuş gibi rol yapıp karnına koyduğunda kız kahkahalara boğuldu. Jaeyoung bir şey dediğinde kız onun kolunu yumrukladı. Gülüş, gülüş, gülüş. Çocuğun ve kızın yüzü tamamen gülüşle kaplıydı.

Sangwoo tamamen arkasını döndü ve farklı bir yöne doğru yürüdü. Ayağını düşünmeden hareket ettiriyordu. Bu sırada aklı başına geldiğinde hâlâ yapım aşamasında olan futsal alanına geldiğini farketti. Geçen gün ona tuhaf şeyler söyleyen çalışan şimdi çalışıyordu. Sangwoo onun yanına doğru gitti. Güvenlik şapkası takan adam şaşkın göründü.

"Genç! bu saatte burada ne yapıyorsun?"

"Neyden bahsediyorsun?"

Sangwoo elinde tuttuğu içeceği ona verdi.

"Bunu iç."

"Ha? Bu ne?.. ben artık içmiyorum."

"Her neyse iç işte."

Sangwoo direk kütüphaneye döndü. Son zamanlarda zamanını boşa harcayıp duruyordu ama hiç bu kadar çok boşa harcamamıştı. Zamanını bu kadar verimsiz harcamasından dolayı oluşan suçlulukla kalbi tekliyordu.

Çantasında kalemliğini ararken daha önceden sessize aldığı telefonunun ekranı parladı.

Nadir mesaj gelirdi.

----------

Beleşçi3: Sangwoobenerkendengidiyorum.
13.27

Beleşçi3: Üzülsendedayan.
13.27

----------

°•°•°•°•°

¹: Sarhoş diye çevirdim ama Korecede tam olarak alkolbalinası anlamına geliyor.