SEMANTIC ERROR NOVEL (BL) ~ TR ÇEVİRİ

Bölüm 8 Part 1

VOL 2.

Konferans salonunun kapısını açtığında içeride Chu Sangwoo bekliyordu. Sangwoo mavi oversize gömlek ve siyah pantolon giymişti. Jaeyoung kasıtlı olarak ondan mümkün olduğunca uzağa oturdu ve göz göze gelmemek için şapkasına baktı.

"Bugün geç kalmadın."

"..."

"Sadece 12 dakika geç."

Sangwoo'nun dudağının köşesi alayla kıvrıldı. Jaeyoung cevap vermeden belli belirsiz rahatsızca gülümsedi. Bu saçma teklifi hemen kabul etmiş olsa bile yine de çok fazla endişesi vardı.

Bu durumda Chu Sangwoo'yla buluşmakta sorun yok muydu? Bu ilişki nereye gidiyordu? Şu an vazgeçmek daha iyi olmaz mıydı?

Okula toplantılarından bir saat önce gelmiş olsa da geç kalmasını sağlayan sebep buydu.

"Bunları senin için hazırladım sunbae. Lütfen buyur."

Doğru. Sangwoo karakterine uymayan bir şey yapmıştı: abur cubur ve içecekler alıp masaya koymuştu ama ögeler alışılmadıktı. Pirinç içeceği, tatlı patates kurabiyesi, ballı twist atıştırmalık, ballı kurabiye...

'60'lar doğum günü partisi?'

Jaeyoung nezaketinden dolayı ağzına bir tane tatlı patates kurabiyesi attı.

"Teşekkürler."

Jaeyoung sert kurabiyeyi çiğnerken Sangwoo ona yabancı biriyimişcesine soğuk bir bakış attı. Jaeyoung birazcık sinirlendi. O gerçekten peşinde dolanıp oyun yapmak için yalvaran kişiyle aynı mıydı? Sanki geçen gün sesi daha yumuşaktı ve gözleri parlıyordu ama yanılmış mıydı yoksa?

"Eğer benimle çalışmak istiyorsan lütfen iki şeye özen göster."

Sangwoo uyarı olmadan direk ana konuya geçti.

"Öncelikle son teslim tarihinin geçirilmesine katlanamam. Aynı şey toplantıya geç kalmakta da geçerli."

"İkinci olarak, isteksizce yaptığın işleri kabul etmeyeceğim."

"..."

"Eğer bu iki şey yapamazsan lütfen şimdiden vazgeç."

Jaeyoung'un yüz ifadelerini kontrol etmesi gittikçe zorlaştı. Aklında, Chu Sangwoo 'yetenekli tasarımcıya' ihtiyacı olduğundan onun iş yerine kadar gelmişti ama kalbi hâlâ bunu kabul etmemişti. Jaeyoung'a göre Sangwoo sadece 'yetenekli geliştirici' değildi. Dünkü sıradışı ve cinsel arzularını uyandıran o hava nereye gitmişti öyle?

"İtiraz yok o zaman."

Sangwoo kendi kendine sonuca vardı ve dosyasından bir A4 kağıdı çıkardı. Kağıdı kabul eden Jaeyoung konuşamaz hâldeydi.

4 ayda oyun yapacağız derken blöf yaptığını sanıyordu. Sangwoo'nun sınırları çok geniş olsa da bir öğrenci tasarımcı o kadar yapamazdı. Bu sebeple bu kadar kısa sürede sadece 2 kişinin oyun geliştirmesi imkânsıza yakındı.

Oysaki bu manyak ciddiydi. Sangwoo'nun akış programına bakılırsa bütün süreci iyice düşünmüş, 'planlama aşaması'ndan 'geliştirme sonrası' ve 'kalite kontrolü'ne kadar ayarlamıştı.

"Bu çok fazla değil mi? Özellikle senin programın?"

Planlama ve tasarım kısmı bir yana geliştirme işi hiç kolay değildi. Üretim zamanı zaten kısaydı bir de oyunu iOS ve Android'de aynı anda yayınlamayı düşünüyordu. Özellikle son ay çok yoğun geçecekti. Oyunu sunucuya bağlayacaktı, internet testi, güvenlik testi, performans testi ve cihaza özel optimize yapacaktı. Jaeyoung geliştirme hakkında çok fazla şey bilmiyordu ama sadece terimler bile göz korkutucuydu ama Sangwoo hiçbir şeymiş gibi bahsediyordu.

"Benim çok fazla boş zamanım var. Tasarım programıyla ilgili bir sorunun var mı?"

Jaeyoung somurttu. Daha tasarım bitmemişti bu yüzden doldurulacak çok fazla boşluk vardı ama karakterlerin, haritaların ve itemlerin ilk taslakları bir günde bitebilirdi. Bir tasarımcıyı otomat mı sanıyordu ki 3 çizim taslağını bir günde versin?

"Şimdiye kadar şikayet yok gibi görünüyor..."

Sangwoo bir kez daha kendi kendine sonuca vardı. Kolları bağlı oturup Jaeyoung'la göz teması kuruyordu. Sangwoo o an gerçekten makine gibi duruyordu bu yüzden Jaeyoung gizlice şaşırdı.

"Gelir dengesi 8:2. 8 benim 2 sunbaenin payı."

Kârdan bahsediyolardı ve Jaeyoung'un umrunda bile değildi. En sonuna kadar gidebileceklerinden emin olamasa da bu proje Chu Sangwoo'yu bir kez daha görebilmek için bir bahaneydi. Yine de hâlâ gururu vardı ve cesaretli görünmek istiyordu. Bu yüzden uysalca oturmamayı seçti ve çok geç olmadan araya girme ihtiyacı duydu.

"Sen yozlaşmış bir iş adamısın."

"Sana çok bile veriyorum. Zaten tasarım çoktan planlandı yani birkaç çizgi çizmenin nesi zor? Beni takip edip rahatsız ettiğin süre boyunca çalışabilirsin."

"Bu piç ortaya çıkıyor yine."