Bölüm 8 Part 5

781 68 2
                                    

⌘W

Sangwoo sakin bir ifadeyle dosyaları düzenledi. Bunun anlamı toplantı bugün de erken bitmişti. Eşyalarını sırt çantasına koydu ve özenle fermuarı çekti. Çantasını sırtına asıp Jaeyoung'a bakmadan direk kapıya doğru yürüdü. Kapı yarım açıkken kafasını çevirdi ve;

"Bir sonraki toplantıda görüşürüz." dedi.

"Yine mi erkenden gidiyorsun?"

"Evet."

"Ve sebebini söylemek istemiyorsun?"

"Aynen öyle."

Pat. Kapı kapandı.

Sangwoo gittikten sonra Jaeyoung boş  sandalyeye baktı. Gece ve gündüz kadar farklı olan iki insan birlikte çalışacaktı. Bunun yürümesinin imkânı yoktu. Her adımda anlaşmazlığa sürüklenecek ve farklı fikirlerden dolayı tükeneceklerdi. Sangwoo patron edasıyla mızmızlanacak ve Jaeyoung birazcık bile yakın davransa onu itecekti... Jaeyoung işlerin bu hâle geleceğini bilmiyordu. Şeytani aklına rağmen Sangwoo'nun bu tuzağına düşmüş, kendi mezarını kazmıştı. Üzücü ve hayalkırıklığı dolu bile olsa bunu yapmaya devam eder miydi? Vazgeçmek her açıdan en mantıklısıydı ama gururu bu durumda buna izin vermedi.

'Bekleyip görelim.'

Hayalinde, Sangwoo'nun gözleri Jaeyoung'un tasarladığı karaktere bakarak parlıyordu. Ellerini kenetleyip ağzını şaşkınlıkla açacaktı.

'Sen en iyisisin, Jaeyoung hyung!'

Normalin aksine daha dramatize bir ses kulaklarında yankılanmıştı. Jaeyoung acı içinde gülümsedi ve reddedilmiş taslağı ortadan ikiye katladı.

Görünüşe bakılırsa içine işe gömülme isteği gelmişti.

⌘W

Oysaki acımasız işverenini memnun edecek taslak hazırlamak göründüğü kadar kolay değildi. Çalışmak için masaya oturduğunda konsantre bile olamadı çünkü o ekşimiş yüzü düşünüp sinirlendi. Bitmiş çizimlere birkaç çizgi çizmek diye düşünen Chu Sangwoo muhtemelen 'Bunu bile yapamaman hayalkırıklığına uğrattı. Orijinal planla devam edeceğim.' diyecekti.

Jaeyoung Cuma günü birkaç karakter bulup karaladı ve sonra bildiği birkaç hyungla içmeye gitti. İlk raunt kampüsün yanındaki yerden soju ve Kore barbeküsüydü. İkinci raunt için Yeonseok-dong'daki bir bara gittiler ve üçüncü raunt için gece klübüne gittiler. Etrafta dolanıp birkaç şişe bira içtikten sonra artık kalem tutacak gücü bile yoktu.

Akşamdan kalma olması sebebiyle Cumartesinin yarısı bitmişti. Öğleden sonra ayılma çorbası içti ve anca kendine gelirken 2 film izledi. Sonra mışıl mışıl uyudu ve Pazar günü de geç uyandıktan sonra kalemini aldı. Tam o an gelen ilhamı kağıda geçirdi ve ortaya güzel bir çizim çıktı. İki elinde lazer silahı tutan çift cinsiyetli, kırmızı kıvırcık saçlı bir karakterdi. Evrimsel, silah, hayatta kalma, macera, aksiyon. Ve arkada steampunk distopya ortamı.

Jaeyoung aynı yere patlayan binadan bir karakterin paraşütle atladığı bir sahne çizdi. Aynı zamanda karakterin kanatlarının çıktığı ve jaguara dönüştüğü iki versiyon daha çizdi. Kalitesi Han Sooyoung'un havuç adamına göre utanç vericiydi. Chu Sangwoo'nun ne kadar suskun olduğu önemsizdi. Buna bok atmasının imkânı yoktu. Post-it üzerine uygun bir konsept ve hikaye örgüsü yazdı ve diğer kağıtlara ekledi.

Toplantı için hazırlık: tamamlandı.

Jaeyoung tamamen memnun bir hâlde akşam yemeği almak için çıktı. Bunun sebebi lise arkadaşının onu perdeayaklı ahtapot restoranı açılışına davet etmesiydi. Yemeğini yedikten sonra indie sanatçılarını dinlemek için küçük bir konser salonuna gitti.

⌘W

"Bu bilgisayara uyumlu bir oyun projesi."

'Ugh.'

Sonuç yine bir reddedilmeydi. Sangwoo dosyasını karıştırdı ve bir belge uzattı.

"Bu app storeda ilk 100 'deki oyunların analizi. %86'sı arcade, aksiyon ve yapboz gibi basit ve küçük oyunlar. %11'i RPG oyunları ama hepsi büyük şirketlerin. Sunbaenin planı 2-4 ay içinde 2 kişi tarafından mobil ortama uygulanamaz."

"Denemek istediğim her türlü konsepti destekleyeceğini söylemiştin."

"Bunun da bir sınırı var herhalde."

Sangwoo ifadesiz bir yüzle Jaeyoung'un teslim ettiği taslağı bir kenara koydu. Jaeyoung şoka uğramıştı çünkü bu kadar çabuk reddedileceğini düşünmemişti. Bir süre affallamış hâlde oturdu.

"Daha önce hiç mobil oyun projesinde çalışmadın yani anlıyorum. Artık zamanı bu şekilde boşa harcamamanı ve orijinal plana odaklanmanı istiyorum."

"Hayır."

SEMANTIC ERROR NOVEL (BL) ~ TR ÇEVİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin