"Artık eve gitmeliyim. Sen gitmiyor musun?" diye sordu Yuna.
"Saat kaç?"
"Neredeyse 12."
Jaeyoung kurumuş gözlerini kırptı ve kol saatine baktı. Ne zaman bu kadar geç olmuştu? Okuldan çıkıp, Sungjin'i besleyip, 7 civarında okula geri dönmemiş miydi? Ondan sonra neredeyse hiç durmadan çalışmıştı. Esnediği sırada yorgun hissetti. Yuno yaptığı işle ilgili sorular sordu.
"Bu aralar çok çalışıyorsun. Ne yapıyorsun? Güzel bir şeyse bana da söyle."
'Nasıl açıklayabilirim ki?..'
Jaeyoung bir süre bunun hakkında düşündü ve verebileceği en basit cevabı verdi.
"Mobil oyun."
"Bayağı odaklısın. Çok eğlenceli olmalı."
Geliştiricinin övgüsünü istediğini söyleyemeyeceği için başıyla onayladı sadece. Kahve aldıktan sonra eve gitmeyi düşündüğü sırada bir mesaj geldi.
--------------------
Patron: Gece yarısına 5 dakika var. Daha e-posta almadığım için hatırlatıcı gönderiyorum.
11.55--------------------
İçerik aynıydı yani sanki önceki mesajı kopyalayıp yapıştırmıştı ama Jaeyoung çoktan Sangwoo tarafından büyülenmişti yani iş hakkında bir şey bile olsa heyecanlandı. Bu kez çok çalışmıştı ve gönderecek çok şeyi vardı. Mesaj kutusunu açtı ve resmi ekledikten sonra durdu.
Aklında art niyetli bir şey belirdi ve e-postayı göndermek yerine arkasına yaslandı ve kollarını bağladı. Bacaklarını sallarken 3 dakika boyunca telefona baktı. Saat 12'yi gösterir göstermez telefonu çaldı.
Jaeyoung cevaplamadan önce 6 saniye bekledi. Sesi olabildiğince kıstı ve;
"Evet, Sangwoo?"
-...Evet?
"Neden aradın?"
-Ah... Son teslim zamanı, saat 12... Gece yarısı oldu ama e-posta almadım... Bu yüzden aradım.
"Hyung unutmuştu. Aradığın için sağol. Hemen gönderiyorum."
-...
"Akşam yemeği yedin mi?"
-Evet.
"Ne yedin?"
-Okul kafeteryasındaki yemeklerden. Neden?"
"Menüde ne vardı?"
-Pişmiş darı, miso çorbası, kimçi, sebzelerle karıştırılmış sosis, kızarmış ançüez ve yoğurt. Neden soruyorsun?
"Sesini duymak istedim."
-...
"İnsanların sesini duymayı severim, öyle yani."
-Tuhaf bir hobin var. Kapatıyorum.
Daha cevap veremeden telefon kapandı. Jaeyoung kafasını yana yatırdı. Deneyinin sonucu negatifti. Eğer Sangwoo onunla ilgileniyor olsaydı öyle cevap verip hemen kapatmazdı.
'Beklediğim gibi, sadece hayalmiş.'
Eğer öyleyse rahatlamayı tercih ederdi. Yuna arkasından söyleniyordu.
"Deli misin, bu neydi şimdi?"
"Ne?"
"Sesine ne yaptın öyle? Kusacağım şimdi."
"Siktir git."
Sangwoo'yu tanıyorsa o muhtemelen kendi durumunun tamamen farkındaydı. Aşkın bir belirtisi: hiçbir sorumluluğun olmadığı, yalnızca heyecanlandığı durum. Bir ilişkinin en çok bu kısmını severdi. Eğer duyguları daha da derinleşirse işler karışırdı, müstehcenleşir ve çok tehlikeli olurdu. Ama 'bu çizginin' gerisinde kalırsa endişelenecek bir şey yoktu. Jaeyoung kendinden emindi çünkü daha önce kendini hiç duygularına kaptırmamıştı.
'Herneyse, asla yiyemeyeceğim bir meyveyi inatla temizliyorum.'
Jaeyoung dosyayı dolduran resimlere acı acı gülümsedi. Eğer Chu Sangwoo juniorını kandırmasaydı o da bu şekilde çaresizce sürüklenmezdi. Mesaj kutusunu açtı ve üzerinde çok çalıştığı dosyayı ekledi.
E-posta gönderildi. Görev tamamlandı.
⌘W
"Gönderdiğin mesajı inceledim. Genel olarak iyi ama üstünde durmak istediğim birkaç nokta var."
O gün karşısındaki Chu Sangwoo parçaları yağlanmamış bir robot gibiydi sanki. Jaeyoung'un gözüne bile bakmadan bir önceki gün teslim aldığı dosyayı açtı laptoptan. Sangwoo resmi yakınlaştırdı ve kenarlarını gösterdi.
"Burada pikselin kırıldığını görebiliyor musun? Düzelt bunu lütfen."
"Telefonda da öyle mi görünüyor?"
"Düzgün tamamlanması için küçük detayları görmezden gelemeyiz. Lütfen dikkat et."
Sonra 2 tane silah resmi sırayla gösterildi.
"Burasının renk kodu bunun gibi olmalı ama farklı. Düzelt bunu lütfen."
Bir şahinin gözleri vardı onda. Tamamen önemsiz bir detaydı ama haklıydı. Yani Jaeyoung'un söyleyecek bir şeyi yoktu. Aynı tavırla birkaç şey daha söyledikten sonra Sangwoo dosyaları isimlerine göre sıraladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEMANTIC ERROR NOVEL (BL) ~ TR ÇEVİRİ
RomantikBilgisayar Bilimleri öğrencisi Chu Sangwoo kararlı ve kurallara sıkıca bağlı kişiliğin somut bir örneğiydi. Sangwoo Sosyal Bilimler dersinin grup ödevi üzerinde çalışıyorlarken hiçbir çaba sarfetmeyen beleşçilerin ismini mantıklı olarak ödevden çıka...