Bölüm 5 Part 1

940 64 22
                                    

Sangwoo 3 mermisini de doldurup¹ Jaeyoung'u beklemeye başladı. Onu görmek isteyeceği bir günün gelmesini beklemiyordu. Şimdi ise Jaeyoung'un şaşırmış suratını görmek için can atıyordu. 4. sıranın en sağdan 2.masasına oturdu ve bekledi. Ders kitabı açıktı ama alışkanlık olduğundan açıyordu yani açmasının bir anlamı yoktu.

Jaeyoung öğretmen asistanı olsa da, profesör geldikten sonra bile hâlâ gelmemişti. Sangwoo arka kapıya bakmak için vücudunu çevirdi ama aceleyle sınıfa girmeye çalışan öğrenciler arasında kırmızı şey yoktu.

"Nereye bakıyorsun? Ben buradayım." dedi elleri cebinde, Jaeyoung sesli adam.

Sangwoo gerginleşti. Şaşırmasının sebebi Jaeyoung'un koyu yeşil mont giymesiydi. Hatta gözlük de takmıyordu.

Sınıftaki en güzel sırayı kapan adam oturdu. Sangwoo'nun cidden kafası karışmıştı. Onun kırmızı ceket giymemesi, Sangwoo'nun aklındaki veri modelini yok etmişti. Her neyse, dışarıda ne giyiyorsa giysin o Jaeyoung'tu. Bu yüzden Sangwoo hazırladığı ilk mermiyi kullandı; ayırıcı. Ve onu sağına yerleştirdi. Sarı mukavvanın ardından kahkaha duydu.

"Bir sonraki Perşembe skeçlerin başlayacağını biliyorsundur. Bu ders sırasında hazırlanmak isterim."

Sangwoo bunu biliyordu çünkü müfredatta yazılıydı. Toplam değerlendirmeye %20 etkisi olan 2 kişinin oynadığı 3 dakikalık Çince skeç ödevi önemli bir ödevdi. Profesör elindeki ödev kağıtlarını ön sıraya uzattı ve eşleştirme listesini göstermek için projektörü kullandı. 

"Bu skeç eşleşmelerinin ve sunum sıralarının yazılı olduğu liste. Erken sunum yapmak dezavantajlı olduğu için bunu not verirken göz önünde bulunduracağım."

Sangwoo listeye bakarken ismini buldu. Sorun yanındaki isimdi.

Chu Sangwoo (Bilgisayar Mühendisliği) - Jang Jaeyoung (Görsel Tasarım)
3/14 (Perşembe) Sunum

"..."

30 kişinin arasından, onunla eşleşmekle kalmayıp bir de en erken sunumu yapmak zorundaydı ki bu da gelecek hafta perşembe demek oluyordu. Sangwoo elini kaldırdığında profesör ona baktı.

"Soruların mı var?"

"Eğer grup arkadaşımı sevmediğim için devam edemiyorsam onu değiştirebilir miyiz, profesör?"

Profesör hoşnutsuz bakışlarla cevapladı.

"Hayır. Bazı öğrenciler daha iyi ve bazıları yetersiz. Bunun üstesinden gelebilmek için birlikte çalışmalısınız. Bunu söylemenizden endişeleniyordum bu yüzden asistana rastgele seçmesini söyledim. Bu yüzden adil olmamamla ilgili endişelenmenize gerek yok. Grup değiştirmekten veya tarihi değiştirmekten başka sorun var mı?"

'O piçin adaletle ilgili bir sorunu var, profesör.'

Profesör kesin bir şekilde cevabını vermişti bu yüzden Sangwoo daha fazlasını sorma cesaretini kaybetmişti. Zaten Gömülü Sistemler dersine giren Profesör Choi'nin dikkatini çektiğinden burada da göze batar diye endişelenip sustu. Bu sırada ayırıcı korkuluk gibi yığıldı ve yere düştü. Eli çenesinin altında olan Jang Jaeyoung tuhaf bir şekilde gülümsüyordu.

"Hyunguna güven. Ben seni taşırım."

'Kes sesini lütfen!'

Sangwoo işe yaramaz ayırıcıyı çantasına attı.

Fotokopisini almadan önce biraz bekledi. Sangwoo Jaeyoung ayrılmadan önce kağıdı aldı ve sol üste öğrenci numarasıyla ismini yazdı.

"Çince'ye Giriş'te öğrendiğiniz bazı ifadeler ve biraz da ileri seviye kelimeler var. Bu 100 cümleyi skeç oluşturmak için kullanabilirsiniz. Şimdi grup arkadaşınızla tartışabilirsiniz."

SEMANTIC ERROR NOVEL (BL) ~ TR ÇEVİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin