Bina sarsılmaya başladığında herkes durup birkaç saniye kapıya baktı. Şaşkınlıktan yararlandım ve benden beklenmeyen bir atakla sarı şeridin arkasına geçtim. Kapıya doğru sadece birkaç adım atabildim. Çünkü Isabella elinde bir bebekle kapıda belirdi.
Görevliler Isabella'ya doğru ilerledi. Luke şeridi yoksayarak açıklığa daldı. Ron, Atlantis ve Percy de öyle.
Anın şokundan sonra detaylar yavaş yavaş beynime döküldü. Isabella... O bebeklerden korkardı. Bundan bana bahsetmişti. Hayatını korktuğu bir şey için mi tehlikeye atmıştı?
Gözüm üzerindeki kanlara kaydı. Kolundaki yarığı fark ettim. Öne doğru atılıp onu kollarım arasına aldım.
Yine kurtulmuştu. Bunu nasıl başarıyordu bilmiyordum ancak iyi ki yapıyordu. Ayrıldığımızda ona biraz daha baktım. Hayatımda önemli bir yeri vardı. Bunun farkında olmasını istiyordum.
Bir sağlık görevlisi gelip bizi biraz daha kenara çekti. Isabella'nın kucağındaki oğlanı aldı. Luke, ona doğru geliyordu. Beklenmedik bir şekilde bağırdı.
"Amy, Matt'i al! Onu verme! Hayır, onu geri getirin!"
Görevliye ilerleyip bebeği nazikçe aldım. Ancak o, yani Matt, susmuyordu. Haykırıyor, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Oysa Izzy'nin kucağında bir binadan kaçarken bile sakindi.
Ben tüm dikkatimi ona vermişken, Luke ve Izzy sarılıyorlardı. Bir sağlık görevlisi yaklaştı.
"Ambulansta bir hasta var. Durumu pek iyi değil. Ne yazık ki bebeğin annesi. Sizinle... konuşmak istiyor."
Kanlar fışkıran kolunu önemsemeden kafa salladı. Arkasından gittim.
Kucağımda Matt ile sedyenin tam baş ucuna geçtim. Izzy kadının onu rahatlıkla görebileceği bir mesafeye yerleşti. Bu o kadındı. Karnında demir boru ile çıkan.
Kadın elini kaldırdığında Isabella tereddüt etmeden tuttu. Kadın onun için zor bir eylemde bulunarak oğluna baktı. Matt hala ağlıyordu.
"O iyi mi?"
"Gayet iyi."
Kadın canı yanarcasına gülümsedi.
"Artık iyi olmayacak."
Izzy kaşlarını çattı.
"Niye?"
"1 hafta önce eşimi kaybettik. Şimdi de ben..."
Delici bir sessizlik yaşandı. Izzy kadının elini okşadı.
"O... Matt. Ona kim bakacak."
"Sosyal hizmetlerden başka o sorumluluğu kimse üstlenmez. Kimsesi de yok zaten."
Isabella durdu. Çok şaşırmıştı. Sanki içinde bir savaş veriyordu. Dudakları aralandı. Konuşamadı. Tekrar aklında bir şeyleri tarttı.
"Ben... Ben ona bakabilirim."
Izzy'nin yanında görevli bir bayan vardı. Ne zaman gelmişti bilmiyordum. Konuşmayı dikkatle dinliyordu.
Yaralı kadın güçlükle konuştu:
"Sahi mi?"
Isabella başta belirsizce, sonlara doğru sertçe kafasını salladı.
"Ben Jamie Suarez. Vekaleti boşalan Matt Suarez'in annesiyim. Oğlumun bakımını ve sorumluluğunu alması için..."
Izzy boşluğu doldurdu.
"Isabella Sulez."
"Isabella Sulez'i görevlendiriyorum. Hanımefendi şahit misiniz? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seneye Yoksun
Romance"Şşş. Sadece sessiz ol. Sükûtun bir toprak gibi bütün olumsuzlukları yok etsin Amy. Sessizliğin bile iyi gelsin. Yanımda olduğunu bilmek bana yetsin. Sadece sen kollarımın altındayken, buram buram kokunu hissederken rahatlamama izin ver. Birkaç daki...