Sıcak rüzgar her geçen saat biraz daha soğuyordu. Ama hâla ılık esiyordu. Güneş batmaya başlamıştı. Güneşin altın rengi ışığı denizin üstüne düşmüş. Hava mavi - pembe - turuncu renkler üzerine beyaz küçük yıldızlar ile süslenmiş bir tabloya benziyordu. Dağınık pembe bulutlar pamuk şekeri anımsatıyordu. Ilık rüzgarın esmesi ile duyulan yaprak sesleri huzur vericiydi.
George: Bulutlar... elimi uzatsam dokunacakmışım gibi. Peki manzaraya ne demeli?
Dream, George'a döndü. Gözlerinin içine bakarak konuştu.
Dream: Evet manzara cidden hoş...
George kızardı. Uzun zaman sonra Dream'den böyle sözler duymak hoşuna gitmişti. Sonunda biraz mutlu olduğunu hissedebilmişti.
George: İyisin değil mi?
Dream: Evet... sonunda biraz da olsa üzüntüyü unuttum. Sağ ol.
George: sen mutlu göründüğün zaman bende mutlu oluyorum.
Dream, George'un bu lafı üzerine George'a bakarak gülümsedi.
George: Umm artık evimize gidelim mi?
Dream'in iç sesi: Evimiz... bizim evimiz.
Dream: Olur...
George Dream'in sandalyesine oturmasına yardım etti ve evin yolunu tuttular.
Eve geldiklerinde kanepeye oturup dinlenmeye başladılar bu hava alma işi hem Dream'e hemde George'a iyi gelmişti...
George: Ben senin ilaçlarını getireyim.
Dream: Ah doğru. tamamen unutmuşum.
George ilaçları ve bir bardak suyu alıp geldi. Dream ilaçlarını içti sonra yüzünü ekşiterek George'a baktı
Dream: Wee tadı iğrenç...
George: kısa zamanda iyileşmek istiyorsan bunları içmelisin....
Dream ilacını içtikten sonra. Aç olduğunu hissetti.
Dream: George... sende aç mısın?
George: Umm sanırım...
Dream: Ne yiyeceğiz? Sen çorba yapabilirmisin.
George: bilmiyorum... internetten bakarak deneyebilirim.
Dream: Yapamam dersen yemekte spariş edebiliriz...
George: Dışardan yemek iyi olmaz senin daha çok vitamine ihtiyacın var. Bu yüzden ben sana çorba yapacağım!
Dream: umm tamam o zaman.
George mutfağa gitti internetten adı garip bir çorba buldu. Çorba için malzemeleri çıkardı. Bir yandan tarifi okuyor bir yandan okuduğunu uyguluyordu...
George: "Havuçları doğrayın ve tencereye koyun" koyalım bakalım...
Bir kaç malzemeyi de bir araya kattıktan sonra tencerenin kapağını kapattı ve tedirgin bir çekilde ocağın başında beklemeye başladı.
George: Olmadı. Hiç olmadı. Hiç güzel olmadı. Dream hiç beğenmeyecek!
George tencerenin kapağını açıp karıştırmaya başladı. Tedirgin tedirgin karıştırıyordu...
Bir süre sonra çorba hazır olmuştu yani galiba... George çorbayı tabaklara koydu. Çorba tabaklarda biraz soğurken o da masayı hazırlamaya başladı. Peçete, kaşıklar, tuzluk ve adını bile bilmediği baharatların kapları. George masayı hazırladıktan sonra Dream'i getirmeye gitti.
George: Masa hazır...
George Dream'i mutfağa götürdü ve sandalyeye otutdurudu. Sonrada George oturdu. Dream kaşığı eline aldı tam çorbayı içecekti ki...
George: Dur! İçme...
Dream: Noldu?
George: Bu benim ilk yaptığım çorba yani ilk önce derin bir nefes al. Kusabilirisin veya zehirlenebilirsin.
Dream: O kadar kötü olamaz... Yani sanırım, umarım...
Dream derin bir nefes ile çorbadan bir kaşık aldı. Tabağa baktı - George'a baktı
George: Beğenmedin değil mi?
Dream: Hayır bu.. b-bu MUHTEŞEM!
George: Üzülmemem için yalan söylüyorsun... beğenmedin.
Dream: Hayır cidden bayıldım. Bence cheff olmalısın!
George: Cidden o kadar güzel mi?
George eline kaşığını aldı ve çorbanın tadına baktı.
George: Evet... yani iyi olmuş.
Dream iştahla çorbasını içmeye devam etti.
George: Hey Dream.
Dream kafasını kaldırdı
Dream: Evet?
George: İyi görünüyorsun...
Dream gülerek cevap verdi
Dream: Öylemi...
George: Sen gülünce ben senden 2 kat daha mutlu oluyorum.
Dream: O zaman bundan sonra seni üzmek yok. Her zaman gülmeye çalışacağım... üzgün olsam bile.
George: Peki...
Dream'in çorbasını 2 dakikaya kalmadan bitmişti...
George: Dream ne kadar hızlı içtin... şimdide Çorba Speedrun falan mı yapıyorsun?
Dream: Çorba çok güzeldi ellerine sağlık.
George: Afiyet olsun...
Dream: Şey rica etsem Oturma odasına gitmeme yardım edermisin.
George: Tabii.
George Dream'i oturma odasına götürdü ve koltuğa oturmasına yardım etti sonra tekrar kendisi yemeğini yemek için mutfağa döndü...
19. Bölüm sonu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑩𝒆𝒚𝒂𝒛 𝑲𝒆𝒍𝒆𝒃𝒆𝒌 - DreamNotFound / Dream x George / BL
Lãng mạnGeorge ve Dream'in Romantik, komik ve bazen üzücü hikâyesi Her şey Dream'in George'a açılmak istemesi ve evine çağırması ile başlar... Dikkat: Bu hikâyede "Boys Love" ve 18+ bölümler vardır! Bu hikâye "Dnf, DreamNotFound" shipini konu almış...