Dream: Üzgünüm Sapnap ama eğlenmek için daha az tehlikeli olan bir şey yapmayı tercih etseniz daha iyi olur.
Sapnap şaka yaparak konuştu
Sapnap: Yaşlı gibi konuşuyorsun.
Karl: Bu konuşma tarzı bana babamı hatırlattı...
Sapnap gülmeye başladı.
Sapnap: "Yaşlı Dream"
Dream: Lütfen dalga geçmeyi kesin... Ya kaza yapsaydık?
Karl: Dream... Çok dikkatli sürüyordum.
Dream: Bakın... kazaların ne zaman ve nasıl olacağı belli olmuyor... siz benim halimi görmüyor musunuz!
Karl: Evet aslında sende haklısın...
Dream: Kazalar... Bazen can bile alabiliyor...
Dream'in biraz yüzü düştü. Aklına geçirdiği trafik kazası gelmişti.
Sapnap: D-dream-
Dream: Şu halime bakın. Hâlâ doğru düzgün yürüyemiyorum... Ne yazık ki benim kadar şanslı olmayanlarda var...
Dream biraz kötü hissetti. Derin bir nefes aldı. Arkasına yaslandı ve camdan dışarıyı izlemeye başladı.
Sapnap: A-ah Dream, dostum üzgünüm...
Karl: Bende üzgünüm. amacımız seni kötü hissettirmek değildi.
Dream: H-hayır sorun değil... kötü hissetmiyorum.
Dream ne kadar kötü hissetmediğini söylesede George onun gerçekten ne hissettiğini biliyordu.
George yavaşça Dream'in kolunu tuttu ve gözlerinin içine bakarak konuştu.
George: İyi misin?
Dream George'a baktı gülümsüyordu. Ama yüzündeki gülümsemenin sahte olduğu çok belliydi.... Üzüntüsünü gizlemeye çalışıyordu bu yüzden yüzünde sahte bir gülümseme vardı.
Dream: E-evet iyiyim!
George: Hayır değilsin...
Dream: Evet haklısın, değilim... Tam unuttum derken tekrar aklıma geliyor. Sanki beni karanlık bir odaya kilitliyor gibi hissediyorum.
George: Anlıyorum. Nasıl hissettiğini gerçekten biliyorum...
George'un da yüzü biraz düştü çünkü Dream'in nasıl hissettiğini anlayabiliyor ve onun kötü hissetmesi George'u da üzüyordu.
Dream: George... Senin neden yüzün düştü?
George: Çünkü sen kötü hissediyorsun.
George ellerini birbirine birleştirdi ve kafasını öne eğerek konuştu.
George: B-Ben bunun için çok üzgünüm...
Dream, George'un yavaşça çenesinden tutarak kafasını yukarı kaldırdı, yüzüne bakmasını sağladı.
Dream: Bak George, asla benim için üzgün olma.
George: ...?
Dream: Benim için bu dünya üzerindeki en değerli kişi sensin...
George: S-sende benim için öylesin...
Dream: Üzgün olduğun zaman kendimi suçlu gibi hissediyorum... Benim yüzümden üzgün olmanı hiç istemem.
George ellerini Dream'in yüzüne koydu ve yavaşça Dream'in yanağını okşadı.
George: Sadece gerçekten gülümsemeni istiyorum. Eskisi gibi soğuk ve sessiz olmanı değil.
Dream: Biliyorum... gülümseyeceğim.
George: Tekrar eskisi gibi soğuk olduğunu hayal ediyorum... kabus gibi.
George Dream'i yanağından öptü, elini tuttu. Parmaklarını Dream'in parmaklarının arasına geçirdi.
Dream sessizce George'a bakarak konuştu.
Dream: Beni suçlu hissettirmeyeceğine söz verir misin?
George: Tamam ama sende asla soğuk ve sessiz olmayacağına söz ver.
Dream: Söz veriyorum.
George: O zaman bende... Bende söz veriyorum.
Dream gülümseyerek George'un saçlarını okşadı, kulağına fısıldadı.
Dream: Seni seviyorum George...
George: Biliyorum, bende seni seviyorum Dream.
...
*1 saat sonra*
Yolun bu kadar uzun olması herkesi sıkmaya başlamıştı. Sapnap ön koltukta sıkıntısından telefonu ile uğraşmaya başlamıştı. Dream arka koltukta camdan dışarı izliyor, George ise kafasını Dream'e yaslamış ve uyuya kalmıştı.
Karl taşlı bir yola girdi. Araba yol yüzünden aşırı derecede sallanıyordu.
Sapnap: Karl nereye geldik?
Karl: Bilmiyorum...
Ormanlık bir yola girmişlerdi. Sağ ve sol tamamen ağaçlarla kaplı. Yol ise asfalt olmadığı için çakıl çukuldu.
Araba sürekli çukurlara giriyor, çıkıyor. Taşların üstünden geçiyordu. Arabanın sallanmasından dolayı George uyandı, kafasını kaldırdı ve ertafa baktı.
George: N-nerdeyiz... geldik mi?
Dream: Sanırım henüz değil...
Karl: Az kaldı gibi görünüyor ama...
Sapnap: Doğru yolda olduğumuza emin misin?
Karl: Evet, sanırım...
Dream: Buradan sonrası tamamen orman Jimmy bizi neden buraya çağırdı ki?
Karl: Hiç bir fikrim yok...
Sapnap: Bizi ormana çağırıp öldürmeyeceklerinden emin miyiz?
Karl gülmeye başladı.
Karl: Umarım emin oluruz...
Sapnap: Arayıp sorsan?
Karl: Telefon burada çekmiyor.
Sapnap gülerek konuştu.
Sapanp: Kesin bizi öldürecekler!
Arkadan Dream'in gülen sesi geldi.
Dream: Toplu katliam!
Sapnap: Dream, Karl, hayır... Ben daha gencim. Önümde göreceğim daha güzel günlerim var!
Karl gülerek cevap verdi.
Karl: Korkma Sapbaby sana kimse bir şey yapamaz. Ben seni korurum!
Dream: Düşünsenize, son dakika haberleri. Şok, şok, şok Ormanda 4 gencin cansız bedeni bulundu!
Sapnap gülerek konuştu.
Sapnap: Hayır! 3 genç, 1 yeşil adamın cansız bedeni bulundu!
George uykusundan yeni uyandığı için gözlerini ovalıyor, diğerlerinin ne hakkında konuştuğunu anlamıyordu.
George: Ne, kimin cansız bedeni bulunmuş?
Dream gülerek George'a sarıldı.
Dream: Bizim.
George: Bizim mi, ne?
Dream: Ah, boş ver!
George esneyerek konuştu.
George: Anlamadım ama boş vereceğim...
...
46. Bölüm sonu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑩𝒆𝒚𝒂𝒛 𝑲𝒆𝒍𝒆𝒃𝒆𝒌 - DreamNotFound / Dream x George / BL
Roman d'amourGeorge ve Dream'in Romantik, komik ve bazen üzücü hikâyesi Her şey Dream'in George'a açılmak istemesi ve evine çağırması ile başlar... Dikkat: Bu hikâyede "Boys Love" ve 18+ bölümler vardır! Bu hikâye "Dnf, DreamNotFound" shipini konu almış...