George: Quactkity dalga geçmeyi kes...
Quackity ciddi olmaya çalışıyor ama sürekli kendini tutamayıp kahkaha atıyordu. Tek eli ile kendi ağzını kapatmıştı, yüzü kıpkırmızı olmuştu resmen gülmemek için kendiyle savaş veriyordu en sonunda pes etti ve söylenerek kapıya doğru yürüdü.
Quackity: Oh Yüce İsa! Yapamıyorum! Yapamıyorum! Lanet olsun!
George hemen yanından telefonunu alıp Dream'i aradı ama Dream telefonu açmadı. George kendini tekrar yatağa bıraktı.
George: Tanrım... Dream nerede telefonunada bakmıyor...
Niki: Belki önemli bir işi çıkmıştır?
George: Ama Dream böyle sabahın erken saatinde bana haber vermeden evden çıkmazdı...
Jack: Sana hiç bir şey söylemedi mi?
George: Hayır... s-sadece sabah beni öptüğünü hatırlıyorum ama ondanda emin değilim, rüya olabilir. Yarım hatırlıyorum...
Niki, George'u kolundan tutarak kaldırdı.
Niki: Neyse şimdilik boş ver o seni eninde sonunda arar! Acele et de hemen gidelim...
George: Nereye gideceğiz?
Jack: Alış veriş merkezine.
George: Tamam peki. Üstümü giyinip geliyorum...
Jack ve Niki odadan çıktı ve kapıyı örtüller. George üstüne giyinmek için pembe şirin bir tişört (George'a göre gri). Altına ise düz gri bir eşofman seçti. Dağınık saçlarını düzeltti, yüzünü yıkadı ve aşağı indi.
Quackity: Sonunda... hazır mısın George?
George telefonunu almadığını farketti.
George: Bir dakika. Telefonumu alamışım...
George heme yukarı, yatak odasına çıkıp telefonunu aldı. Bir yandan da hızlıca Dream'den bir haber varmı diye bildirimlerine baktı ama bildirimlerinde bir kaç gereksiz mesaj dışnda başka bir şey yoktu. George derin bir nefes alıp aşağı tekrar indi.
George: Şimdi gidebiliriz.
Jack, Niki, Quackity ve George evden çıkıp arabaya bindiler, Alış veriş merkezine gitmek için yola koyuldular.
Yakınlardaki bir Avm'ye gidiyorlardı bu yüzden yol uzun sürmedi. 20-25 dakikada geldiler. İlk önce yemek yemeye karar verdiler bu yüzden Avm'nin en üst katına, yemek bölümüne çıktılar.
Quackity: Ne yiğeceğiz?
Niki: Benim için farketmez...
George: Banada farketmez.
Jack: Aslında şey yiyebi-
Quackity: WHOPPER!
Jack: Dalga geçmek için yapmıyorsun değil mi?
Quackity: Hayır. Canım cidden Whopper Burger yemek istiyor.
Jack: Peki... Tamam... George, Niki? Siz de isterseniz Whopper Burger yiyelimmi?
Quackity, British aksanı yüzünden Jack'in "Whopper burger" demesiyle dalga geçti.
Quackity: "WHOPPA BORGA"
Ama bu şakaya Quackity hariç kimse gülmedi... Quackity kendi yaptığı şakaya gülerek konuşmaya çalıştı ama kahkahalar içinde konuşamıyordu Jack ise bu şaka hiç yapılmamış gibi lafına devam etti.
Jack: Her neyse... Ne dediniz George, Niki?
Niki/George: Olur...
Ne yiğeceklerini karalaştırdıktan sonra herkes istediği burgeri aldı, ücretlerini ödediler ve sparişlerinin hazır olması için bir masaya oturup beklediler. Bir süre sonra hazır olan sparişletini alıp yemeye başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑩𝒆𝒚𝒂𝒛 𝑲𝒆𝒍𝒆𝒃𝒆𝒌 - DreamNotFound / Dream x George / BL
RomanceGeorge ve Dream'in Romantik, komik ve bazen üzücü hikâyesi Her şey Dream'in George'a açılmak istemesi ve evine çağırması ile başlar... Dikkat: Bu hikâyede "Boys Love" ve 18+ bölümler vardır! Bu hikâye "Dnf, DreamNotFound" shipini konu almış...