18. Bölüm

559 45 14
                                    

"Her zaman mutluluktan ağla"

Dream, George'un yaptıklarını yerken mutlulukla onu izleyen George'a baktı.

George: Noldu bir sorun mu var?

Dream: George... her şeyin iyi olacağını nerden biliyorsun?

George: ...

Dream: Sadece bende bilmek istiyorum.

George: Bilmiyorum...

Dream: ..?

George: Inanıyorum. Her şeyin iyi olacağına inanıyorum. Çünkü sen güçlü birisin ve biz... biz birlikteyiz. Bu yüzden her şeyin iyi olacağına inanıyorum!

Dream: Sen... sen gerçekten hayatımda tanıdığım en iyi insanlardan birisin.

George gülümseyerek cevap verdi.

George: Sende benim için öylesin...

Dream yemeğini yemeye devam etti. George hâla ona bakıyordu. Dream yemeğini bitirdikten sonra George Dream'in kucağındaki tepsiyi aldı ve aşağı götürdü. Bir süre sonra tekrar Dream'in yanına geldi.

George: Hey Dream biraz Video oyunu oynamaya ne dersin?

Dream: bilmem... olabilir.

George, Dream'i aşağı indirdi. Koltuğa oturdular oyun kumandalarını aldılar ve bir oyun açtılar oynamaya başladılar.

George: Hey! Yine kazandın. Cidden çok iyisin Dream...

Dream gülümsedi.

George'un iç sesi: O gülümsedi... demek ki onun sadece biraz kafayı dağıtması lazım. O zaman ona yardım edeceğim!

Dream ve George 1-2 saat video oyunu oynadılar. Dream az da olsa gülümsüyordu.

George: Dream hava öğlene göre biraz daha ferahladı. Dışarı çıkıp hava almaya ne dersin?

Dream: umm... bilmem.

George: Akşama kadar oyun oynamayacaktın değil mi?

Dream: ...

George: Hadi ama Dream ciddi misin? Hadi dışarı çıkıyoruz.

George Dream'i dışarı çıkardı biraz hava aldılar. Sıcak rüzgar esiyordu. Sabahki boğucu nem biraz daha azdı.

Dream: Tekerlekli sandalyede kendimi iyi hissetmiyorum...

George: Neden...

Dream: Bilmem... garip geliyor.

George: Merak etme yakında buna ihtiyacın olmayacak. İşte o zaman sahilde el ele yürüyeceğiz.

Dream: umarım...

George: Hadi ama sen yine üzgün duruyorsun!

George ilerde küçük bir büfe gördü.

George: Hey serin bir llimonata
içelim mi?

Dream: Olabilir...

George: Tamam! Hemen gidip alıyorum. Sen burda kal. Sakın bir yere ayrılma.

George büfeye doğru giderken Dream kendi kendine konuştu.

Dream: Cidden "sakın bir yere ayrılma" mı? Nasıl ayrılmamı düşünüyor... Bu tekerlekli sandalyeyle?

Bir süre sonra George elinde iki limonata ile Dream'in yanına geldi.

George: İşte limonatan!

Dream: Teşekkürler...

George: Rica ederim... Şurdaki banklara gidelim mi?

Dream: Olur...

Masmavi denize bakan banklara gittiler. Ağacın altında, gölgelik olan bir banka oturdular. Ve serin limonatalarını içmeye başladılar.

George cebinden telefonunu çıkardı ve bir selfie çekti.

George: İlerde bu fotoğraflara bakarak neler yaşadığımızı hatırlayıp duygulanacağız.

Dream: İlerde şu hâlimi özleyeceğimi düşünmüyorum...

Dream küçük bir kahkaha attı.

George'un iç sesi: Her şey yolunda! O Şu an iyi gibi...

George: Ne kadar güzel bir mavi değilmi? Ufka bakmayı çok seviyorum.

Dream: Pff sıkılmıyor musun?

George: Hayır. Bir süre sonra hayal kurmaya başlıyorum. Hayal kurarken nerdeyse tüm dünya ile ilişkimi kesiyorum bu yüzden zaman çok hızlı geçiyor. Umm senle deniyelim mi?

Dream: Hayal kurmak.... peki.

George: Tüm üzüntülerini unut... sadece denizin sesine, maviliğine ve sıcak rüzgarın tenine değmesine odaklan... şimdi bakabildiğin kadar uzağa bak... başlıyorum, dediklerimi hayal et. Yürüyorsun... boşlukta yürüyorsun. Adım atıyorsun ama hiç bir şey hissetmiyosun veya görmüyorsun sadece boşluk. Bir anda ayaklarına sıcak bir şey değdiğini hissediyorsun. Aşağı baktığında kumları görüyorsun. Sıcak ama canını yakmıyor. Sonra tüm teninde bir sıcaklık hissediyorsun. Kafanı kaldırıyorsun. Tam yukarda güneş... Etrafına baktığında çölde olduğunu görüyorsun. Sıcak tüm bedenine işledi. Bunalmaya başladın, gözlerini kapatıyorsun. Sonra birden bir ferahlık hissediyorsun. Tüm duyguların bir anda değişiyor. Gözlerini açıyorsun. Yağmur ormanlarındasın... Her yer yeşil ile kaplı. Ferah bir ortam. Etrafta hafif bir sis var... tüm bedemin, rıhun ferahladı. tekrar gözlerini kapat aç... şimdi burdasın, yanımda... beraber bir bankta ufka bakıyoruz...

Dream: Wow George... B-bu muhteşemdi. Gerçekten yaşamış gibi oldum... bunu sık sık yapalım.

George: Sevmene sevindim...

18. Bölüm sonu...










𝑩𝒆𝒚𝒂𝒛 𝑲𝒆𝒍𝒆𝒃𝒆𝒌 - DreamNotFound / Dream x George / BLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin