Karl elini poşete attı... poşetten şişeleri çıkardı.
Karl: içmek için kafa dağıtıcı bir kaç içecek!
Tommy'nin gözleri parladı.
Karl; Tommy, Tubbo ve Ranboo'ya bakarak konuştu.
Karl: Siz aklınızdan bile geçirmeyin!
Tommy: Hadi bee! Resmen insan ayrımcılığı bu!
Tubbo: Ben içmem zaten.
George: Ben içecek hazırladım, biz içecek içeriz.
Karl: George sen içmeyecek misin?
George: Hayır.
Karl: Sadece biraz, bazı mutlu günlerde biraz içmek iyidir. Zaten bunlar çok ağır değil.
George: umm, bilmem ki.
Karl: Sapbaby sen?
Sapnap: Kutlama yapacağımıza göre ben evet derim.
Herkes koltuğa oturdu. Şişeler açıldı bardaklara dolduruldu. George mutfaktan meyve suyu getirdi.
Tommy: Siz bir şeyler içerken biz neden meyve suyu içiyoruz?
Dream: çünkü sen 17'sin.
Tommy: Hadi ama biraz!
Dream: Tamam biraz, sadece çeyrek. Tadına bak diye.
Ranboo: Hadi Tommy bunu yap ve bizi temsil et!
Tommy bardaktaki çok az içeceği heycanla kafasına dikti.
Tubbo/Ranboo: Ee nasıl?
Tommy: tek kelime ile İĞRENÇ. Bu b*ktan şeyi nasıl içiyorsunuz? Boşuna heycan yapmışım. Meyve suyu içmeyi tercih ederim.
Dream gülmeye başladı.
Dream: Böyle bir tepki vereceğini tahmin etmiştim.
George: Bende tadına bakacağım.
George bardaktan bir yudum aldı.
George: Cidden biraz daha değişik bir tadı var.
Karl: Beğenmedin mi?
George: Hayır, çok değil.
Sapnap: Oyun oynamaya ne dersiniz!Karl: Nasıl bir oyun Sapbaby?
Sapnap: Takım kuracağız, ben Karl ile olurum, George ve Dream bir olur. Karta yazanı yasaklı kelimekeri kullanmadan partnerine anlatacaksın ve eğer partnerin anlatdığın kelimeyi sana ayrılan sürede bulamazsa bir bardağı kafana dikmek zorundasın.
Karl: Ben varım! Siz?
George: Umm bilmem. Dream sen istiyormusun?
Dream: Eğer sen istiyorsan?
George: Benim için farketmez. Ben, sen oynarsan oynarım.
Dream: Benim içinde farketmez.
Sapnap: Siz böyle bir sonuca varamazsınız. Demek ki oynuyorsunuz.
Tommy: Peki siz oynarken biz 3'ümüz ne yapıcaz?
Ranboo: Yakınlarda bir oyun salonu var. Oraya gidebiliriz.
Tubbo: Orayı biliyorum bir kere gitmiştim. 1000 tickete peluş bir dinozor veriyorlar!
Tommy: Hadi o zaman gidip o dinozoru alalım!
Ranboo: Tamam o zaman, oraya gidiyoruz.
Ranboo, Tubbo ve Tommy kapıya doğru ilerlediler.
Tommy: Biz çıktık, görüşürüz!
3'ü kapıyı çekip oyun salonuna gittiler. O sırada Karl, Sapnap, Dream ve George oyuna başlıyorlardı.
Karl: İlk biz! Hadi bir kart çekiyorum!
Sapnap: Ben hazırım anlat.
Karl: Sen en çok ne ile uğraşıyorsun?
Sapnap: Twitch? Minecraft? Sen?
Karl: Hayır, hani böyle sürekli bakıyorsun..
Sapnap: Bilgisayar?
Karl: Bir küçüğü!
Sapnap: Laptop?
Karl: Daha küçük!
Sapnap: Telefon!
Karl: Tamam telefon! Hani onu ne yaparsın?
Sapnap: Ne yaparım? Tutarım.
Karl: Evet! Tutarsın, tutmak için...
Sapnap: Telefon Tutacağı!
Karl: Doğru!
Karl, Sapnap'i yanağından öptü.
Karl: Sıra sizde...
Dream: Tamam ilk kim anlatsın?
George: Ben anlatırım...
Dream "tamam" anlamında kafasını salladı ve hazır olduğunu belirti.
George: Evini ne ile aydınlatıyorsun?
Dream: Meşale?
George: Hayır! GERÇEK HAYATTA!
Dream: Işık, elektrik?
George: ışık, o ışık nerden çıkıyor işte!
Dream: Ampul!
George: Ampul neyin içinde? Hani böyle her türlü şekli olur?
Dream: Lamba!
George: Hayır bir farklısı, tavanda olan!
Karl: Tavan! Yasaklı kelime!
George: Hadi be! Uf...
Dream: üzgünüm... neydi?
George: Avize...
Dream: Avize mi? Cidden o şeye avize diyen varmı? Lamba işte!
George: Bu durumda ben içecek miyim?
Sapnap: Yasaklı kelime kullandın yani ikinizde bir bardağı kafanıza dikeceksiniz!
Dream: Bu saçma kuralları kim yazdı?
Sapnap gülerek konuştu.
Sapnap: Ben yazdım!
Dream ve George bir bardağı kafasına dikip bardakları masaya koydu. Sapnap oyuna devam etmek için kart çekti.
23. Bölüm sonu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑩𝒆𝒚𝒂𝒛 𝑲𝒆𝒍𝒆𝒃𝒆𝒌 - DreamNotFound / Dream x George / BL
RomanceGeorge ve Dream'in Romantik, komik ve bazen üzücü hikâyesi Her şey Dream'in George'a açılmak istemesi ve evine çağırması ile başlar... Dikkat: Bu hikâyede "Boys Love" ve 18+ bölümler vardır! Bu hikâye "Dnf, DreamNotFound" shipini konu almış...