14- Senin erkek arkadaşın mı var?

998 91 44
                                    

Ve işte bu haftanın ikinci bölümü!

Belki hemen okumak istersiniz diye bugün yayınlıyorum ama bu hafta başka bölüm gelmeyecek, onu da belirtmiş olayım *yorgun bleuro gülümsemesi*

Satır aralarına yorum yapın da sırıtarak okuyayım :D

İyi okumalar!

⋆Bad bad bad bad boy

Et toutes tes copines sont des bad bad girls.⋆

Kokteyl masasına döndüğümde sadece Aaron oradaydı.

"Lorenzo ve Rush nereye kayboldu?"

Ellerini pantolonunun cebine sokup bana döndü.

"Diego onları birileriyle tanıştırmak için götürmüş, mesaj attılar. Seni evine ben bırakacağım."

Buzdolabıyla baş başa gece yolculuğu. Bugün bütün hayallerim gerçekleşiyordu.

"Tamam," diye mırıldandım. Aaron ellerini ceplerinden çıkardı ve sol kolunu bana uzattı. Biraz çekinerek ona tutundum.

Bu kadar yakınında olunca parfümü beni aniden sarmaladı. Çok erkeksi ve pahalı bir kokuydu, lavanta ağırlıklıydı. Sanırım bu kokuya bir de tıraş losyonu karışmıştı.

Salonun çıkışına yürürken topuklu ayakkabılar ayaklarımı mahvettiği için ister istemez Aaron'a biraz ağırlığımı veriyordum. Gerçi bundan pek rahatsız görünmüyordu. Sadece kavradığım kolu kaskatıydı ki bu da muhtemelen beni ayakta tutan kaslarının kasılmasındandı.

Kapıdan çıkıp serin gece havasını selamladık.

Lori yanımda sırıttı. "Şu an tam bir çift gibi görünüyorsunuz. İğrenç."

Başımı yana çevirip dudaklarımı oynattım. Kapa çeneni.

Valenin arabayı getirmesini beklerken serin hava çıplak omuzlarımı yaladı ve derin yırtmacımdan içeri sızarak beni ürpertti. Titredim. Aaron bana baktı.

"Üşüyor musun?"

"Biraz serin sadece," diye geveledim.

Kolumu bıraktı, siyah ceketini çıkarıp omuzlarıma yerleştirdi. Parmakları omzumu hafifçe sıyırdığında ürperdim. Aaron'ın lavanta kokusu tüm duyularıma nüfuz ettiğinde ise kendimi biraz tuhaf hissettim, ama hoş bir tuhaflıktı. Onun bedeninden arta kalan sıcaklık beni sarmalayıp rahatlattı.

Smokininin papyonunu da rahatsız olmuşçasına çıkardı ve cebine tıkıştırdı. Beyaz, kırışıksız gömleğinin önündeki birkaç düğmeyi açarak rahat bir nefes almış gibi iç çekti.

Gömleğinin açılan kısmının gözlerimin önüne serdiği beyaz, pürüzsüz görünen teni ay ışığı altında parladı. Sporla ne kadar iç içe olduğunu şimdi daha net fark ediyordum. Aynı ay ışığı altın sarısı saçlarına da vuruyor, buz mavisi gözlerine ilginç bir yumuşaklık katıyordu.

Bu gece şampanya içmemiştim bile. Bana ne oluyordu, bilmiyordum.

Gözlerimi önüme çevirdim. Aaron bir buzdolabı olabilirdi ama aptal veya duyarsız değildi. Onu incelediğimi fark edeceğini biliyordum.

Vale lüks, siyah spor arabayı getirdiğinde Aaron kapımı açarak binmemi bekledi. Ama alışık olmadığım kadar yüksek topuklu ayakkabılar gerçekten ayaklarımı mahvetmişti ve tam binmek üzereyken acıyla yüzümü buruşturdum.

Serbest DüşüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin