19- Tüm korkak tavuklar öyle der.

896 87 12
                                    

⋆I'm crazy, but you like that.⋆

Bir saat sonra çocukların apartman dairelerinin kapısına vardığımızda zile basma konusunda son derece gönülsüzdüm.

"Korkak tavukluk etme. Bas şu zile."

"Korkak tavukluk falan etmiyorum."

"Ediyorsun."

"Etmiyorum."

"Ediyorsun."

"Etmiyorum dedim!"

"Tüm korkak tavuklar öyle der."

Homurdandım.

Lori dişlerini gıcırdattı. "Melia. Bas artık. Sıkılmaya başlıyorum."

"Kolaysa sen bas!"

Ve bastı.

"Hemen bas demedim!" diye haykırdım.

Omuz silkti.

Kaşlarımı kaldırarak baktım. "Bak, sana katlanmak bazen gerçekten-"

"Yine mi kendi kendine konuşuyorsun sen?"

Kapı pervazında duran Lorenzo bir koşu gidip bana deli gömleği getirecekmiş gibi görünüyordu.

"Evet. Kahretsin ki yine kendi kendime konuşuyorum." 

İçeri girdim.

Arkamdan salona yürüyen Lorenzo sesini incelterek, "Bu kız iyice terbiyesiz bir şey olmaya başladı!" diye konuştu. "Babası, bir şey söyle kızına!"

Rush aniden mutfaktan çıktı.

"Melia, böyle davranmaya devam edersen seni yatılı olarak manastıra vereceğiz ve her cumartesi gecesi rahibelerle kutsal su savaşı yapacaksın."

Lorenzo başını onaylarcasına salladı. "Ve gördüğün tek erkek İsa olacak. Olsun, tek erkek hiç erkekten iyidir."

"Belki öğle aralarında manastır bahçesinde tavşan kovalayabilirsin."

"Sonuçta genç kızların da eğlenmeye hakkı var."

Senkronize şekilde ciddi tavırlarıyla başlarını salladılar ve bana ebeveynlerim gibi baktılar.

"İşte söz dinlemeyen genç kızların sonu budur. İstediğin hayat bu mu Melia?"

Kendimi kanepeye atıp yattığım yerden onlara baktım. Konuştuğumda sesim boğuk çıkıyordu.

"Siz kafayı yemişsiniz."

Lori kendini kafamın yanına bırakıp bacak bacak üstüne attı. "Kafalarına kalasla vurmayı deneyelim. Belki düzelirler."

Ona, arkadaşlarımızın kafalarına kalasla vurmuyoruz Lori, bakışı attım.

O da bana, zaten onlar benim arkadaşım değiller, bakışı attı.

Bakışma savaşında bile hep üste çıkmayı başarıyordu. Cidden inanılır gibi değildi.

Lorenzo cık cıkladı.

"Akıl sağlığımızı düşünmen çok hoş Melia. Arkadaşlar böyle yaparlar. Ve biz de bir buçuk haftalık kankalığımızın yıldönümünü kutlamak amacıyla bugün için sana bir sürpriz hazırladık-"

"Hayır!" diye inleyerek kafamı koltuğa gömdüm. "Ne olur bana sürpriz hazırlamayın!"

"Ama bu seferkine bayılacaksın," dedi Rush masumca.

"Ve bir daha ayılamayacağım."

"Yo yo yo, chica," diyerek parmağını salladı Lorenzo. "Gerçekten eğlenceli olacak. Ben kefilim."

Lori homurdandı. "Asıl sorun o zaten."

Başımı tavana çevirip iç çektim.

"Bu sefer başımızı nasıl bir belaya sokacaksınız?"

"Kulübe gidiyoruz!" diye bağırıp çak yaptılar.

Kaşlarımı çattım. "Ne kulübü? Golf falan mı?"

Bana acır gibi baktılar.

"Gece kulübü, minik Melia."

Yattığım yerden başımı kaldırdım. "İçmeye kahvaltıda mı başladınız? Saat daha dört. Az sonra Fransızca dersim var. Ayrıca üniversitelere başvuru hazırlığı yapmıyor musunuz siz?"

Rush bana biraz geç kavrıyormuşum gibi baktı.

"Elbette yapmıyoruz. Bizim adımıza yapacak birilerini tuttuk."

"Şimdi asıl konumuza dönelim," diyen Lorenzo parmak şıklattı. "Kulübe gece gideceğiz elbette. Saat onda orada olacağız. Aaron'la orada bulaşacağız. Fransızca hocası az sonra burada olur. Dersin bitince burada inekleyebilirsin ya da evine gidersin ve seni oradan alırız, sen seç."

"Bu tatsız sürpriz kimin fikriydi?"

Rush L şeklindeki koltuğun kısa kenarına oturdu. "Planlarda değişiklik oldu. Bu cumartesi babam daveti bizim kulüpte vermeye karar verdi, çünkü bazılarının aksine kendisi eğlenceden anlıyor, bu işler genetik, bilirsin..."

Gözlerimi devirip kısa kesmesi için işaret ettim.

"Sonuçta senin bir 'inekometre'yi patlatacak kadar inek olduğunu düşününce kulüplerle aranın pek iyi olmayabileceğini tahmin ettik ve ön hazırlık yapıyoruz."

Lorenzo kaşlarını aşağı yukarı oynattı. "Şampanyayı kaldırabiliyorsun, bakalım mojitoyla aran nasıl."

"Çocuklar, ben rahibe değilim. İçkiyle de aram fena değildir. Buna gerçekten gerek-"

"Var!" diye bağırdılar aynı anda.

"Yok!"

Lorenzo bana meydan okur gibi baktı ve elini şortunun ceplerine soktu.

"Peki ya dans konusunda nasılsın Melia? Biyolojide gösterdiğin performansı pistte de gösterebilecek misin?"

Hassas noktamdan vurmuştu.

Sıkıntıyla alnımı kaşıdım. Kaçış yoktu.

"Pekâlâ. Yine sizin istediğiniz olacak. Kahretsin ki öyle."

Lorenzo da koltuğa, tam Lori'nin yanına oturdu. Lori tiksinmiş gibi bir ifadeyle bana doğru kaydı.

Lorenzo memnun halde konuştu.

"Süper. Şimdi keyfine bak. Buzdolabını senin için havyar soslu ıstakozlarla doldurduk. İstediğin kadar yiyebilirsin."

Bana tatlı tatlı gülümsedi.

Düz düz baktım.

"Bugün bitmeden bir tarafına ıstakoz kıskacı girecekmiş gibi hissediyorum Lorenzo. Ve benim hislerim hiç yanılmaz."

"Burada mı hazırlanırsın yoksa seni evinden mi alalım?" diye araya girdi Rush.

"Ev," diye mırıldanıp ayaklandım. Gerinerek tuvalete yürüdüm. "Size adresi atarım. Bir blok öteye park edin. Anneme açıklamam gereken şeyler listesi uzayıp duruyor."

Serbest DüşüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin